Çamaşır suyunun zararları: Ev halkını zehirlemesine izin vermeyin!

Çamaşır suyunun fazla kullanılması gözü ve karaciğeri tahriş edebileceği gibi solunum güçlüğü, boğazda ve göğüste daralma, baş ağrısı, öksürme, kusma hatta bayılmaya neden olabiliyor.

Çamaşır suyunun

Bu semptomları koronayla karıştıranlar ise korona oldum sanıyor. Hem kısa vadede hem de uzun vadede insan sağlığına zararlı olan çamaşır suyu, doğa için de tehlikeli. Bu noktada ev yapımı temizlik ürünleriyle sağlığınızı koruyabilir, ev bütçesine katkı sağlayabilirsiniz.

Sağlığa ve ürünlere zararlı

Çamaşır suyunun insan sağlığına zararlar hakkında bilgi veren Güzellik Koçı Meltem Demir, “Çamaşır suyunun içerisinde sodyum hipoklorit denilen bir madde var. Ve bu madde ağartıcı bir kimyasal.  Örneğin klozete çamaşır suyu döktünüz ve eğilip onu temizliyorsunuz. O sırada o sodyum hipoklorit köpürerek havaya yükselir ve nefes yoluyla içeriye girer. Ve bu alerji, astım, kanser gibi rahatsızlıklara sebebiyet verir. Özellikle çocuk çamaşırı yıkadığımızda durulansa dahi bu geçmez ve derisinden içeriye girerek vücuduna zarar verir. Sadece sağlığa değil çamaşırlara da zararlı. Çamaşırları birkaç kez çamaşır suyuyla beyazlattığımızda bir süre sonra incelir ve yırtılır. Çünkü sodyum hipoklorit bunu da inceltir. Yine parkelerin de rengi beyazlalar” dedi.


Karbonat ilk sırada

Çamaşır suyu yerine birçok doğal alternatif olduğunu aktaran Demir, “Bazı kadınlar, çamaşır suyuyla bulaşıklarını yıkıyorlar. Maalesef bilinçsiz bir temizlik anlayışı var Türkiye’de. Çamaşır suyu en çok Türkiye’de kullanılıyor. Ancak çamaşır suyunun birçok alternatifi var. Bunların başında özellikle karbonat gelir ve hiçbir şekilde zarar vermez vücudumuza. Ayrıca elma sirkesi su ile karıştırılıp içerisine biraz lavanta yağı koyulur.

Hem mis gibi koku verir hem de mutfakta çok güzel bir temizleyicidir. Eğer beyazlatıcı olarak çamaşırda kullanmak istiyorsak bir çay bardağı deterjanın içine eş değer olarak daha az miktarda karbonat koyacağız. Deterjan gözüne koyacağız. Beyaz çamaşırlarımızı bununla yıkayacağız. O kadar basit ki. Ya da karbonatı sirke ile karıştıracağız. Bu şekilde kullanacağız. Sirkeyi yumuşatıcı gözüne koyduğumuz vakit çamaşırlarımız, havlularımız o kadar yumuşak oluyor ki. Ve kesinlikle sirke kokmuyor. Bunu üşenmeden, hazıra konmadan denemek gerekiyor. İnsanların bu konuda bilinçlenmesi gerekiyor” diye konuştu.


‘Korona oldum sanıyorlar’

Çamaşır suyu, yumuşatıcı, dezenfektan gibi temizlik malzemeleri nedeniyle toplumda alerjik vakaların arttığına dikkat çeken Demir, “Bu zararlı maddeler sadece alt solunum yolunu değil üst solunum yolunu da etkiliyor. Ve hatta bunun sonucu olan öksürük, nefes darlığı ateş gibi bazı semptomları korona ile karıştırıyorlar. Korona oldum sanıyorlar mesela halbuki bilmiyor ki o gün tuvaleti temizledi, lavaboyu temizledi, bulaşık yıkadı, çamaşır yıkadı, mermerleri sildiği için oldu. Bunu düşünmeyip çamaşır suyunu masum yerine koyup hemen acaba kovid mi oldum diyerek telaşa kapılıyorlar” ifadelerini kullandı.

Yüzey temizleyici tarifi

Arap sabunu, karbonat, limon suyu ve 2 litre de su ile yapılan yüzey temizleyicini kullanması önerisinde bulunuyor. Mutfak, banyo, parke dahil her yerin bu ürünle temizlenebileceğini belirterek şunları söylüyor:


“Bununla birlikte ev halkının da bu zehri solumasına engel olunur. Hiçbir zararı yoktur. Düzenli olarak ev hanımlarını alıştırmak gerekiyor bilinçlenmek için. Çünkü maalesef ki ev hanımları gözleri kapalı bir şekilde kansere doğru koşuyor ev hanımları.”

Kozmetik ürünlerde zararlı kimyasallar listesi


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.