Fed faiz artıracak mı? 50-100 baz puan artış ihtimali

ABD Merkez Bankası’nın (Fed) mayıs ayı toplantısında 50 baz puanlık faiz artırımına kesin gözüyle bakılırken, 100 baz puanlık ihtimal de masada bulunuyor.

fed faiz

Fed’in faiz kararını açıklayacağı 4 Mayıs’taki toplantısı, piyasaların odak noktasında bulunuyor. Fed’in mart ayında başladığı faiz artırımlarına devam etmesi bekleniyor.

Fed üyelerinin tamamı mayısta 50 baz puanlık faiz artırımına olumlu yaklaşırken, Fed Başkanı Jerome Powell, bir veya daha fazla toplantıda 50 baz puan faiz artırımına “yeşil ışık” yaktı.


Powell, Fed’deki birçok kişinin bir veya birden fazla kez 50 baz puanlık faiz artışının uygun olacağına inandığını belirterek, “Yüzde 2’lik enflasyona geri gelmek için araçlarımızı kullanmaya kararlıyız.” ifadesini kullanmıştı.

Enflasyonun halihazırda çok yüksek ve para politikasının ise eskiye göre hala daha destekleyici olduğuna işaret eden Powell, biraz daha hızlı hareket etmenin uygun olduğunu kaydetmişti.

Fed, mart ayı toplantısında, 2018’den bu yana ilk kez faiz artırımına giderek politika faizini 25 baz puan artışla yüzde 0,25-0,50 aralığına yükseltti.

Merkezi ABD’de bulunan piyasa araştırma şirketi FWD Bonds’un Başekonomisti Chris Rupkey, ABD ekonomisinin enflasyondan dolayı karşı karşıya kaldığı tehlikenin salgının başlangıcındaki risklere benzemediğini, Fed’in büyük oynamak zorunda olduğunu söyledi.

Rupkey, “Fed, mayıs ayı toplantısında, politika faizinde 75 baz puan artırıma gidebilir, 100 baz puanlık bir artış da sürpriz olmayacak.” dedi.


Powell’ın süratle harekete geçilmesi gerektiğine dair ifadeler kullandığını belirten Rupkey, 100 baz puanlık artışın da dünyaya risklerin ne kadar farkında olunduğunu göstermenin yollarından bir tanesi olduğunu vurguladı.

Enflasyonun önüne geçmenin diğer bir yolunun toplantı aralarındaki dönemlerde faiz artırımı olacağını aktaran Rupkey, Banka’nın salgın başladığında toplantı aralarındaki dönemde toplam 150 baz puanlık faiz indirimine gittiğini hatırlattı.

Rupkey, Fed’in tesirli bir şeyler yapması gerektiğini, 50 baz puanlık bir faiz artırımının piyasaları etkilemek için yeterli etkiye sahip olmayabileceğini söyledi.

Kontrol edilemeyen enflasyonun milyonlarca ABD’liye işsizlikten daha fazla zarar verebileceğini ifade eden Rupkey, enflasyon kontrol edilmemesi halinde Fed’in daha agresif davranmak zorunda kalacağını kaydetti.

Berenberg ABD, Amerika, Asya Başekonomisti Mickey Levy de Fed’in bu toplantısında 50 baz puanlık bir artırımına gidebileceğini aktardı.


60 milyar doları Hazine, 35 milyar doları da mortgage destekli bilanço daraltmaya gidilebileceğini belirten Levy, Powell’ın haziran ayında da 50 baz puanlık faiz artışına işaret edebileceğini söyledi.

Atilla Yeşilada’dan dolar açıklaması: Kur kesin şekilde patlayacak!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.