Çürük Diş Tedavilerinde Kullanılan Kaplamalar Ağız Kokusu Yapar Mı? Prof. Dr. Birkan Taha Özkan Anlatıyor…

Diş çürük tedavilerinde dişleri çekmeden kurtarma yöntemlerinden birisi de çürük dişe dolgu ve sonrasında kaplama yapmak yoluyla tedavi etmektir. Peki bu kaplamalar ağız içinde kokuya sebep olur mu? Bu soruya Uzman Diş Hekimi Dr. Birkan Özkan Cevap veriyor…

birkan taha özkan

Soru: Porselen kaplamalar ağız kokusu yapar mı? Çözüm yolu nasıl oluyor?

Dr. Birkan Taha Özkan: Porselen kaplamalar da ağız kokusuna neden olabilir. Porselen altındaki metal alt yapı içerisinde nikel elementi içerdiği durumda ağız kokusu yapabilir. En kısa zamanda önceki porselen kaplamaların yerine nikel elementsiz metal alt yapılı porselen kaplama yapılması tavsiye edilir veya hatta metalsiz tam porselen kaplamalar da tercih edilebilir. Bunun yanı sıra, porselenin aşınıp altındaki metalin göründüğü durumda da, bu görünen metal de ağız kokusu yapabilir. Bu durumda ise eski porselenin aşınmış ve metalin göründüğü durumlarda, çiğneme esnasındaki karşıt dişle ve komşu dişlerle uygun tasarımda olacak anatomide yeni porselen kaplama yapılmalıdır.

Soru: Peki kötü ağız kokusuna yalnızca Porselen kaplamalar mı neden oluyor, diğer kaplamalar da bu duruma neden olur mu?

Dr. Birkan Taha Özkan: Evet, Porselen Zirkonyum Empress Emax veya Lamina gibi kaplamalar da kötü ağız kokusuna neden olabilir. Bu kaplamalar daha çok, dişetiyle uyumsuz olması, dişetine fazla baskı yapması, yiyecek artığı kaçışına izin vermesi, çiğneme yüzeyinin düz olmasından etkin çiğnemeye izin vermemesi, kaplama altı dişlerin çürümesi, dişeti seviyesinin üstünde konumlanıp kaplamanın altından diş kökünün görünmesi ve altındaki kesik dişin çürümesi kötü ağız kokusu yapar. Ayrıca kaplamaların dişetlerine baskısı dişetinde ödem kanama morluk kızarıklık olarak ve sonrasında da dişeti çekilmesi olarak kendini gösterir ki bu durum kötü ağız kokusu sebebidir.

Daha da detaya inelim. Kaplamaların altındaki küçültülmüş dişlerin çürük olması kötü ağız kokusu sebebidir ki kaplama altı çürük dişlerin alt yapı çalışmaları yenilenip sağlamlaştırılıp dişler kurtarılmalıdır. Sağlam alt yapı üzerine de komşu dişle, karşıt dişle ve dişetiyle anatomik olarak uyumlu tasarımda yeni kaplama yapılmalıdır.

Soru: Kaplamalardan kaynaklanan ağız kokusunu engellemek için uzmanlar ne yapabilir?

Dr. Birkan Taha Özkan: Bu konuda uzmanların uğraşı da oldukça önemli. Örneğin kaplama tasarımı dişetlerine nefes aldıracak boyutlarda yapılmalıdır. Kaplamalar dişetinin altına kadar uzanıp dişi de koruyacak anatomik tasarımda olmalıdır. Yeni yapılan kaplamaların çiğneyici yüzeylerinin diş benzeri sindirimi gerçekleştirebilecek 3 boyutlu anatomiye sahip olması istenir. Bu sayede besinlerin kesme koparma ve öğütme işlevi tam olarak sağlanmış olur. Kaplamaların 3 boyutlu anatomik çiğneyici yüzeyleri, dişeti hastalığının ve diş çürümesinin önüne geçtiği gibi kötü ağız kokusunun da önüne geçer.

Soru: Şimdi birçok kişinin mustarip olduğu bir konu hakkında soru yöneltmek istiyorum: diş taşı ve diş plaklarının kötü ağız kokusuna katkısı nedir?

Dr. Birkan Taha Özkan: Bir süreç halinde anlatayım. Diş taşı ve plakları, dişeti çekilmesine veya dişeti büyümesine sebep olur ve oluşan dişeti hastalığı kötü ağız kokusu sebebidir. Dişeti çekilmesi ve dişeti büyümesinin tek sebebi diş taşları ve plakları değildir elbette. Bunun ötesinde başka sebepleri olmakla birlikte gerçek sebebinin nokta atışı teşhisi gerekir. Dişeti altındaki diş taşları, dişeti çekilmesine dişeti büyümesine ve sonrasında da dişi tutan çene kemiğinin de erimesine sebep olduğu düşünüldüğünde, başlangıç dişeti hastalığı tedavisi olarak diş taşı temizliği ve plak temizliği yapılmalıdır.

birkan taha özkan

Soru: Diş taşı ve plağından kaynaklı ağız kokusunu önlemek için bu yapıların temizliği nasıl yapılmalıdır? Bir de bunu soralım yönlendirme yapmak adına.

Dr. Birkan Taha Özkan: Diş taşları ve diş plak temizliği mümkünse özel el aletleriyle yapılırsa dişler çizilmeden korunur. Aynı zamanda diş taşı temizliği sonrası daha fazla bir renklenme ve taş birikimiyle geri dönüşün de önüne geçmiş olur. Bu sayede dişler ve dişetleri uzun vadeli sağlıklı olur. Bu sayede dişeti gülkurusu pembe renkte dişleri sımsıkı tutan kanamasız, kokusuz sağlıklı dişetlerine sahip olunur. Sağlıklı dişetleri, sağlıklı dişler olmasının yolunu açar ve taze güzel doğal ağız kokusuna kavuşmuş olunur.

Soru: Ağız kokusuna neden olan başka tetikleyiciler var mı?

Dr. Birkan Taha Özkan: Evet. Normal dişeti hastalığının ileri çeşidi var. Bu tehlikeli gizli bir çeşit dişeti hastalığıdır ancak olumsuz etkileri dişetini aşar ve çene kemik erimesiyle birlikte diş kaybına yol açar ki bu derin ve agresif dişeti hastalığı da kötü ağız kokusu sebebidir. Normal dişeti hastalığından farklı olan bu derin ve agresif dişeti hastalığında, dişeti çekilmesi veya büyümesi gözlenmez, hastaya pek belirti vermez. Ancak hasta yalnızca ağzında bir geçmeyen sürekli bir ağız kokusu, dişlerde çiğnemede güçsüzlük, dinlenme halinde bile belirsiz bir rahatsızlık hissi vardır.

Soru: Derin ve agresif dişeti hastalığı neden olur? Biraz da bu gizli tehlikeli hastalığı açıklayabilir misiniz?

Dr. Birkan Taha Özkan: Derin ve agresif dişeti hastalığında, dişetinin altında dişi tutan çene kemiğini sürekli usulca eriten zararlı bir bakteriden söz edebiliriz. Bu bakteri, dişetlerinin altında kötü doku oluşturur, çene kemiğini eritir, bir süre sonra da sapasağlam gibi görünen diş daha çok sallanmaya başlar ve neticede sapasağlam gibi görünen diş kaybedilir.

Derin ve agresif diş eti hastalığı, genetik bir hastalıktır. Teşhisi zor olmakla birlikte, gizli olduğu kadar da tehlikedir. Yaklaşık 20-30’lu yaşlarda erken teşhis edilmesi gerekir.

Soru: bu gizli tehlikeli derin ve agresif diş hastalığının çözümü nedir?

Dr. Birkan Taha Özkan: İleri derin agresif ve kronik olan bu tür dişeti hastalıklarında, dişetinin altındaki bu zararlı bakterilerin oluşturduğu kötü dokuların dişeti operasyonuyla özel el aletleriyle operasyonla çok ayrıntılı temizlenmesi gerekir ki bu sayede dişeti sağlığına kavuşur, ağız kokusu biter, dişler sağlamlaşır ve çene kemik erimesi de durdurulmuş olur. Çene kemik erimesi kritik aşamadaysa, dişeti operasyonu sonrası kurtarılma olasılığı yüksek olan dişlerde sallanma azalır ve çene kemikleri dişleri daha sıkı tutmaya başlar ki bu sayede hastanın dişler kurtarılmaya çalışılır, dişlerin ömrü uzar, dişeti sağlıklı hale getirilir ve kişi doğal ağız kokusuna kavuşmuş olur.

Kaplamalar ve Ağız kokuları ile ilgili bilgilere web sitemizden de ulaşabilirsiniz…

https://www.drbirkanozkan.com

Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.