El bileği ağrısı sebepleri nelerdir?

El bileği bağ yaralanmaları nasıl oluşur tedavisi nedir? El bileği kisti nedir? Neden oluşur? Menisküs yırtığı nasıl tedavi edilir? El bileği ağrısı durumunda bazen operasyonlar, bazen de fizik tedavi uygulamaları gerekebiliyor.

El bileği ağrısı

El bileği elin fonksiyonlarının yerine getirebilmesi için çok önemli role sahiptir. El bileği elin hareketleri sırasında hem aşağı yukarı hareketlerin yapılması yanı sıra hem de rotasyon hareketlerinin sağlanmasında rol alır. Bu kompleks hareketlerin yapılması için, dörderli iki sıra halinde dizilmiş kemikler önkol kemikleri ile elin tarak kemikleri arasında köprü görevi yapar. Parmakların hareketin sağlayan kirişler, duyusunu sağlayan sinirler ve dolaşımını sağlayan damar yapıları el bileğinden geçer.

YYÜ Gaziosmanpaşa Hastanesi El ve Mikrocerrahi Bölümünden Prof Dr Bülent Özçelik, meslek hastalığı veya günümüz teknolojisini sıkça kullananlar başta olmak üzere pek çok kişinin karşılaştığı ‘el bileği ağrıları’ ile ilgili nedenleri anlattı ve tedavi yöntemleri hakkında bilgiler verdi. 


El ve el bileğinde kronik eklem ağrıları, kitle oluşması, uyuşukluklar ve sinir travmaları sık kullanılan teknolojik cihazlardan kaynaklanabilir. El ve el bileği ağrılarının, özellikle beyaz yakalı çalışanlar ile cep telefonunu sıkça kullanan gençlerde rastlanmasının sebebini elin gün boyu hep aynı pozisyonda durması ve sabit yüklenmeye maruz kalmasıyla gerçekleştiğini söyleyen uzmanlar, elin devamlı aynı hareket aralığından dolayı hasar gördüğünü ifade ediyor.

El bileğinde aynı zamanda elin ve parmakların duyusunu sağlayan sinirlerin hem pozisyon hem de devamlı bası halinde kalması el bileği seviyesinde bir tünel içinden geçen sinirimizin basıya uğramasını ve elde özellikle geceleri artan uyuşukluk şikayetinin oluşmasına neden olabilmektedir. Yine el parmaklarının kullanım pozisyonları ve anormal devamlı hareket yüklenmeleri el parmak hareketlerini sağlayan tendon dediğimiz yapıların etrafını saran kılıfların içinde takılmalara neden olmaktadır.

Tetik parmak denilen bu takılma artışı bir süre sonra el parmaklarında özellikle sabahları artan kilitlenme ve ağrılı hareket zorluklarına kadar gidebilen hasarlanmalara neden olmaktadır. Yine dirseğin uzun süre masa üzerinde sabit kalması ve dirseğin iç tarafından geçen sinirin aşırı ve devamlı basılara uğraması yine masa başı çalışanlarının sorunlarından birisidir. Dirsek seviyesi sinir basısı özellikle dördüncü ve beşinci parmaklarda uyuşukluk şikayetlerine yol açmakta ileri vakalarda elin fonksiyon bozukluklarına neden olmaktadır.

Teknolojik gelişmeler el ve el bileği hastalıklarının gelişiminde etkili midir?

Teknolojik gelişmelerle birlikte kullandığımız cihazlar el ve el bileğimize zarar verip ağrılı kullanım sorunları oluşturuyor mu diye sorulduğunda, artık bunu biliyor ve kabul ediyoruz. Çözüm, kullanım pozisyonlarının zorlayıcı olmaktan çıkarıp ergonomik çözüm yöntemlerinin bulunması; kullanım ve dinlendirme süreleri konusunda kendimizce düzenleme yapılıp uygulanır hale getirilmesi ve kullanıcıların da bu cihazları daha kısa süreli zaman dilimlerine ayırarak dikkatli ve özenli zaman ayarlamalarını yapması olacaktır. 

El bileği ağrıları ya eklem içinde yer alan yapılara bağlı ya da eklem dışı sebeplere bağlı oluşabilir. Eklem içi ağrı nedenleri arasında el bileğinin küçük kemiklerini bir arada tutan bağların yaralanması, el bileği ile önkol kemikleri arasında yer alan menisküs denilen yumuşak dokunun yırtılması, el bileği kemiklerinin travma ile kırılması ve yine çeşitli nedenler ile dolaşımlarının bozulması ve yine eklem kaynaklı içi sıvı dolu kistlerin oluşumu sayılabilir.

El bileği bağ yaralanmaları nasıl oluşur tedavisi nedir?

El bileği parmaklar ve el bileği arasında geçiş rolü üstlenen ve 8 tane küçük kemikten oluşan bir yapıya sahiptir. Hareketler sırasında bu kemiklerin uygun pozisyonlarda tutulabilmesini sağlayan bağlarla birbirlerine bağlanırlar. Çıkık ve kırıkla beraber bağ yaralanmaları oluşabileceği gibi kırık oluşmadan da bağ yaralanması saptanabilir Travma sonrası kırık olmadan oluşan bağ yaralanmaları genellikle dikkate alınamaz ve ilerde daha ciddi problemlere yol açabilir. El bileğini çok zorlu hareketlerde kullanmayan ofis çalışanlarında da herhangi bir travma olmaksızın bağ yaralanmaları oluşumu görülebilir. Bunun nedeni uzun süre devamlı zorlayıcı pozisyonlarda el bileğinin kullanılmasıdır.

El bileği üst tarafında hassasiyet saptanır. Özellikle el bileğinin yukarı hareketlerinde ağrı artar ve bir cimin itilmesi veya el bileğinin bir yere dayanarak zorlanmasında ağrı oluşumu görülür.. Bazen el bileği hareketleri sırasında anormal sesler mevcuttur. Röntgen incelemesi yapılarak el bileği kemikleri arasındaki dizilim ve pozisyon değişimleri incelenir. MR görüntülemesi ve bilgisayarlı tomografi tetkiklerinin yapılması tanı için gereklidir.

Tedavi el bileği ateli kullanımından cerrahiye kadar uzanan çeşitlilik gösterir. El bileği artroskopisi (kameralı sistem ile el bileğinin kapalı yöntem ile incelenmesi) el bileği üzerinden küçük delikler açılarak bir tanesinden kamera diğerlerinden özel yapılmış cerrahi aletler ile girilerek el bileği içyapılarının incelenmesidir. El bileği artoskopisi el bileği bağ yaralanması düşünülen hastalara yapılması gereken bir incelemedir. El bileği artoskopisi ile çoğu zaman eklem içi yapıların tedavisi ve çözümü sağlanabilir. Hasralanma miktarı çok olmayan erken evrelerde tedavisi çoğu zaman kapalı kameralı yöntemler ile sağlanabilir ve ekleme ulaşmak için yapıların çok hasarlanmaması nedeni ile hem hastanın ameliyat sonra ağrıları daha az olur, hem de iyileşmesi çok daha kısa sürede gerçekleşir.

Uzun süre önce oluşmuş ve artık el bileği kemiklerinde belirgin yer değişiklikleri oluşmuş devamlı el bileği ağrısı ile başvuran hastalarda önce artroskopik olarak kıkırdak hasarının oluşup oluşmadığına, bağın ne derecede yaralı olduğuna ve kemiklerin pozisyonuna bakılır. Kapalı yöntemler ile çözüm bulunamayan vakalarda Cerrahi olarak pin, vida tatbik edilebilir, başka yerden alınan bağlar yardımı ile çok çeşitli bağ onarımları yapılabilir.


El bileği kemiklerinin bir kısmının birbiri ile dondurulması (birleştirilmesi) önemli tedavi seçeneklerindendir. Eğer kıkırdak hasarlanması var ise veya daha önce yapılan tedaviler başarısız olmuş ise el bileğinin tamamen dondurulması, üst sıra kemiklerin çıkarılması (proksimal row karpektomi), veya son yıllarda geliştirilen ve uygulanmaya başlayan el bileği protezleri tedavi seçenekleri arasındadır. Hastalığın bu evrelere gelmemesini sağlamak için erken evrelerde mutlaka tedavinin doğru şekilde yapılması gerekmektedir. Sorun küçük gözükse bile özellikle gecikmiş vakalarda çözümü sağlamak oldukça güç olabilir.

El bileğinde de menisküs yapısı var mı? Menisküs yırtığı nasıl tedavi edilir?

El bileği menisküsü el bileğinin en önemli yapılarından bir tanesidir. Dışarıda ulna dediğimiz kemikle içeride radius dediğimiz kemik arasında bir bağ oluşturur. İki kemiğin rotasyon hareketlerinde bir arada kalmasını sağlayarak ahenkli bir şekilde hareketini sağlayan ana etkenlerden bir tanesidir Aslında menisküs yapılarının genel özelliği eklem yüzeyini daha geniş yaparak eklem hareketlerinin daha rahat olmasını sağlar. Aynı dizde olduğu gibi etraftan beslenen bir yapıdır. Bu yüzden yırtık olursa iyileşmesi de çok zor. Menisküs yırtığı olduğu zaman özellikle beşinci parmak tarafında ağrılar oluşur ve kişi elini her döndürdüğü zaman hasta ağrı hisseder ilerleyen zamanda el bileği devamlı ağrılı bir hal alır.

Eskiden açık cerrahi yollar ile tedavi edilen çoğu hastalık gibi el bileği menisküs yırtığı da kapalı kameralı yöntem ile çok rahat şekilde tedavi edilebilir hale gelmiştir. Genellikle el bileği menisküs ortasında oluşan yırtıkların tedavisi yırtık olan kısmın çıkarılıp o bölgenin temizlenmesi ile yapılır ama menisküs yapısının cilde yakın etraf kısmındaki yırtıklarda tamir edilmesi yine kapalı ameliyat yöntemleri ile sağlanabilmektedir.

El bileği kisti nedir? Neden oluşur?

Eklem kapsülü, tendon veya tendon kılıfı üzerinden çıkan içi jel kıvamında bir sıvı ile dolu kistik yapıdaki iyi huylu kitlelerdir. Daha çok eklem kapsülünün zayıf olduğu bölgelerden eklem kapsülünün yukarı doğru fıtıklaşarak içine eklem sıvısı ile dolması ile oluşur. Eklem sıvısının fıtıklaşan kapsülün içine girip çıkması nedeni ile şişliğin sertliği ve büyüklüğü günden güne değişiklikler gösterir

Genellikle 20-40 yaş arasında ve daha çok kadınlarda görülür. Tek bir kist şeklinde ve çoğunlukla el bileği ve eldeki belli yerlerde çıkmakla beraber, el ve el bileğinin hemen her ekleminde yerleşebilir. Ganglion el bileğinin sırtında, el bileğinin iç yüzünde, avuç içinin parmaklara yakın kısmında ve parmakların en uç eklemleri hizasında, hatta ayakta oluşabilir.

Kist tekrarlayan küçük travmalar sonrası oluşabilir. Hastanın mesleği ile doğrudan bir ilişki yoktur. Aniden ortaya çıkabileceği gibi aylar içinde yavaşça gelişebilir. Şişlik dinlenme ile azalıp aktivite ile artabilir. Bazen kistin patlaması sonucu tamamen ortadan kalkabilir. Fazla büyüyen kistler eklem hareketleri sırasında ağrıya neden olabilir. Bu kistler kötü huylu değildir, başka bölgelere yayılmaz

Alttaki eklem mekanik patolojilerini ve kemik lezyonlarını ekarte etmek için radyolojik tetkik yapılması faydalıdır. Aslında ağrı her zaman kist nedeni ile oluşmaz. Bazen altta yatan bağ yaralanması ağrının asıl nedeni olabilir. Bu ayrımın çok iyi yapılması; şüpheli durumlarda MRI denen bilgisayarlı film tetkikinin eklenmesi faydalı olabilir. Operasyon sonrası gerilemeyen ağrının en sık rastlanan sebebi tanı konmayan bağ hasarlanmalarıdır.

Tedavi çoğu hastada gözleme almak yönünde olmalıdır. Genellikle süreç kitlenin azalıp çoğalması sertleşip yumuşaması ile seyreder. Kitleler çoğu zaman ağrısız olarak seyreder. Bazıları zaman içinde kaybolabilir. Kist ağrılı hale geldiğinde; hareketler ve fonksiyonlarda kısıtlanma meydana geldiğinde; çok aşırı şişlik oluşup estetik olarak kötü görünüm oluştuğunda cerrahi tedavi uygulanmalıdır. Cerrahisi basite alınmamalı uygun anestezi ve cerrahi ortamda kanamasız şekilde yapılması kistin tekrar oluşumunun engellenmesi bakımından önemlidir.

Cerrahi ne kadar dikkatli yapılırsa yapılsın belli oranda tekrarlama riski vardır. Kistin nüks ihtimalini en aza indirmek için köken aldığı eklem aralığına kadar ulaşmak ve burada bir pencere oluşturarak çıkarmak gerekir Son yıllarda kistlerin tedavisi yine kapalı yöntemlerle yapılmakta ve dokulara daha az zarar verildiği için iyileşme hızlı olmakta tekrar oluşma oranı düşmektedir. Aynı zamanda kapalı yöntem ile altta yatan bağ yapılarının değerlendirilmesi yapılabilmekte ve ağrının oluşum nedeninin tespiti sağlanabilmekte ve tedavisi yapılmaktadır.

El bileğinin iç tarafında oluşan kistler genellikle damarların etrafını sararlar bu kistlerin eksizyonu sırasında damarların güzelce ayrılıp herhangi bir zarara uğratılmadan kistin çıkarılması gerekir. Bu her zaman kolay olmaz damarla kist iç içe girmiş olabilir. Bazen parmakların bükülmesini sağlayan kirişlerin üzerinde yer alan ve hareketin aksını düzenleyen köprülerin üzerinde de kistler oluşmaktadır. Bunlar bazen üzerinden geçen sinire basısı nedeni ile çok ağrılı olabilmektedirler. Bu tip kistler genelde gerilemezler. Cerrahi olarak kitlenin çıkarılması en iyi tedavi yöntemidir. Bazen el bileği iç tarafında kirişler ve ana sinirlerin geçtiği tünel tabanında eklem fıtıklaşması olabilir ve sinire ciddi bası oluşabilir. Ani olarak kısa zamanda sinir sıkışması olan olgularda şüphelenmek, gereğinde bilgisayarlı film çektirmek gereklidir. Eğer tetkik yaptırma imkanı yoksa, en azından sinir gevşetme ameliyatlarında tünel tabanını dikkatlice değerlendirmek gerekir


Mutlaka hastaya yapılacak tedaviler hakkında detaylı bilgilendirmeler yapılmalıdır. Bazen hastanın birden fazla operasyona ihtiyacı olabilir. Çoğu yapılan tedavi ile birlikte ağrılar hafifler hareket kısıtlılıkları içinse yoğun fizik tedavi uygulamaları gerekebilir.

Kamburluk (kifoz) sorununu önlemenin 8 altın kuralı


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.