From Turkey to Turkiye

T.C. bildiğiniz gibi uluslararası iletişimde ismini İngilizce’de ‘Turkiye’ olarak tescil ettirdi. Şimdi gelin, ülkemizin isminin İngilizce’deki tarihsel sürecine göz atalım.

Turkey Turkiye

İsim Tescili

Türkiye’nin İngilizce’deki ismini değiştirmesini iki sebeple çok önemsiyorum. Birincisi, ülkemizin ve buna bağlı markamızın beynelmilel anlamda nasıl bir algılama içinde olduğunu fark etmemizdir. İkincisi ise, girişimin bir özgüven vesikası olmasıdır.

İngilizce’de alay konusu

İngilizce bilenler ‘Turkey’ sözcüğünün iki farklı anlamı olduğunu bilirler. Sözcük hem bir ülkenin hem de bizim hindi dediğimiz hayvanın ismidir. Ancak ülkemize ‘Turkey’ denmesinin sebebi, kesinlikle Birleşik Krallığın ya da İngiltere’nin tahkir (aşağılama) adına böyle adlandırması değildir.


Şimdi tarihsel sürece biraz bakalım. Öncelikle, İngilizce’de ülkenin ismi olan ‘Turkey’ 14.yy.dan beri kullanılmaktadır. (https://www.dictionary.com/e/turkey/) 1300’lerden beri ‘Turcia’ (Latince) sözcüğü Türklerin işgal ettiği ya da yerleşik olduğu bölgeler için kullanılmıştır. Orta Çağ’da hazırlanmış haritalarda Anadolu için bu ifadenin kullanılmış olması tesadüf değildir.

Birleşik Krallık’ta Orta Çağ boyunca Fransızca çok baskın ve aynı zamanda saray diliydi. Yukarıda bahsi geçen ‘Turcia’ sözcüğü için, zamanının ‘lingua franca’sı (ortak dil) olan Fransızca’da ‘Turquie’ kelimesi üretildi. İngilizce’ye ise Fransızca durağına uğradıktan sonra geçti. Ülkenin ismi Fransızca’da ‘Türki’ (halen aynı telaffuz kullanılıyor) iken, İngilizce’de yazım sebebiyle ‘Törki‘ veya ‘Tööki‘ olarak okundu.

Hindi mevzusu

Bahsi geçen hayvanın İngilizce isminin konması ise çok sonraları gerçekleşti. İngilizce isim verme ile ilgili olarak münferit teoriler mevcuttur. Buna rağmen ben size kanımca akla en yatkın olanı aktaracağım.

Amerika’da yılbaşı yemeklerini süsleyen hindinin (Latincesi Meleagris) anavatanı Kuzey Amerika’dır. Yani Amerikalı beyazlar kendileri göçmen olmalarına rağmen, yerli hindiyi yemektedirler.


Avrupalılar ise, hindi ile çok sonra tanıştılar. Teoriye göre Birleşik Krallık’tan bir kısım insan Amerikayı ziyaret ettiklerinde oradaki yerli hindiyi, İstanbul üzerinden ithal ettikleri bir tür (guineafowl) türü ile karıştırdılar. Karıştırdıkları hayvan o zaman İstanbul’dan ithal edildiği için de, hayvanın ismi ‘turkey’ olarak kaldı. (https://en.m.wikipedia.org/wiki/Turkey(bird))

Kıta Avrupası’nda ise durum farklıydı. Hindi hayvanının Hindistan’dan geldiği düşünülegeldi. Bu sebeple, birçok Avrupa dilinde ‘hindi’ için kullanılan sözcük Hindistan’ı çağrıştırır. Fransızca dinde (d’Inde), Ukraynaca indyk ve Türkçe hindi sözcüklerinde olduğu gibi.

Sonuç

Tarihsel süreçte, Orta Çağ’da dahi Türklerin yerleşik olduğu yerlere ‘Turcia’ (okunuşu ‘Turkiya‘) dendiğini tekrar vurgulayalım. Bu sebeple, Türkiye’nin gerçekleştirdiği isim değişikliği, kendisi için ilk verilen isme bir anlamda rücu etmektir.

PR’ımız yapılırken tarihsel sürece vurgu yapılması gerektiği kanaatindetim. Ayrıca İngilizce halen dünyada ‘lingua franca’dır. Dolayısıyla İngilizce telaffuzda (örneğin tanıtım videolarında) ilk hecenin ‘ö’ sesi ile değil, daha ziyade ‘u’ veya ‘ü’ sesi ile verilmesine özen gösterilmelidir. Bu şekilde ülkemizin ismi, dilden bağımsız olarak yaklaşık aynı sesletimle telaffuz edilecektir.


Hayırlı olsun…

İngilizce öğrenme teknikleri: Birkenbihl ve Teichmann yöntemi nedir?