Kiracıya gönderilen ihtarname mahkeme kararı olmadan geçerli değil

Ev sahiplerinin eski kiracılarını çıkarmak için kullandığı yöntemlere noterden ihtarname de eklendi. Hukukçu ve emlakçılar, “Oğlum, kızım gelecek” denilerek gönderilen ihtarnamelere karşı kiracıların nasıl davranması gerektiğini açıklayarak önemli uyarılarda bulundu.

kiracıya ihtarname

Hukukçular ve emlakçılar uyardı: Kiracıya gönderilen ihtarname Noter aracılığıyla yapılsa bile mahkeme kararı olmadan geçerli değil.

Yüzde 25 yerine daha yüksek kira hedefleyen ev sahipleri, eski kiracıyı çıkarmanın yeni yolunu noterden tahliye ihtarnamesi göndermede gördü. Kızım ya da oğlum gelecek denilerek gönderilen bu ihtarnamelere karşı emlakçılar ve hukukçular kiracıları uyardı. Mahkeme kararı ile tahliye gerekçesi ispatlanmadığı sürece bu ihtarnamelerin geçersiz olduğunun altı çizildi.


Kiracılar ihtarnameler karşısında ne yapmalı?

İstanbul Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Nizamettin Aşa, ihtarnameler karşısında kiracıların nasıl davranması gerektiği hakkında bilgi verdi.

Dünya gazetesinden Leyla İlhan’ın haberine göre; Ev sahibinin gerçekten oğluna, kızına, annesi, babası ve kardeşine vermesi halinde ev sahibinin kiracıyı tahliye etme hakkı olduğunu belirten Aşa, aynı zamanda geçerli sebepleri de ispatlaması için dava açması, dava sonucunda mahkeme tahliye ederse ancak tahliye edebileceğine dikkat çekti.

Aşa, “Bunun dışındaki tahliye için haklı bir sebep olmaksızın talep edilen tahliyelerde 10 yılı tamamlamış olmaları lazım. Dolayısıyla bu durumlarda noterden yapılan tahliyelerin de bir geçerliliği yok” diye konuştu.


İhtarnamedeki bilgiler gerçek olmalı

Mono Hukuk Kurucusu Avukat Hanife Emine Kara da, kiraya veren veya mal sahibi olup olmadığına bakılmaksızın herkesin notere gidip kiracıya ihtarname gönderme imkanına sahip olduğunu söyledi. Kara, “Ancak önemli olan husus, ihtarnamede belirtilen iddiaların gerçeği yansıtıp yansıtmadığıdır” dedi.

“Çok eskilerden beri bilinen ve hepimizin dimağına yerleşen ‘Almanya’dan oğlum gelecek, evi boşalt’ tabirinin hukukumuzda bir karşılığının bulunduğu doğrudur” diyen Kara şöyle devam etti:

Gereksinim nedeniyle kira sözleşmesinin sona ermesi Türk Borçlar Kanunu’nun 350. maddesinde düzenlenmiştir. Kiraya veren, kiralananı kendisi, eşi, altsoyu (oğlu/kızı), üstsoyu (annesi/ babası) veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut ya da işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa, fesih bildirim sürelerine uyarak dava açmak suretiyle kira sözleşmesini sona erdirebilir.

Hangi durumlarda ihtarname gönderilir?

Hangi durumlarda ihtarname gönderileceği konusunda bilgi veren Avukat Hanife Emine Kara, “Kiraya veren, kiracının kira borcunu gününde ödemeyerek kiraları aksatması, beş yıldan uzun süreli ve beş yıldan sonra yenilenen kira sözleşmelerinde kira bedelinin artırılması, kira sözleşmesindeki 10 yıllık uzama süresinin dolması, kiralanana kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için gereksinimi olması ve benzeri sebeplerle ihtarname gönderebilir” bilgisini verdi.

Gerçek değilse ev sahibi tazminat öder


Kiraya verenin gereksinim sebebiyle kira sözleşmesini sona erdirmesine rağmen, esasen böyle bir gereksinimi olmaması ve kiralananı yeniden üçüncü kişilere kiralaması halinde eski kiracının tazminat hakkı bulunduğunu vurgulayan Hanife Emine Kara, “Kiraya veren, gereksinim amacıyla kiralananın boşaltılmasını sağladığında, haklı sebep olmaksızın, kiralananı üç yıl geçmedikçe eski kiracısından başkasına kiralayamaz. Buna yeniden kiralama yasağı denir” açıklamasını yaptı.

Kira sözleşmeleri hakkında bilinmesi gereken 5 önemli kural!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.