Kız Kulesi’ne ne oldu? Son hali sosyal medyada gündem oldu!

İstanbul’un simge yapılarından olan Kız Kulesi’nin restorasyon çalışmaları Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından geçen yıl eylül ayında başlamıştı. Son zamanlarda tarihi kuleye kamuflaj uygulaması merak uyandırdı. Vatandaş kamerasına yansıyan son görüntüler sosyal medyada gündem olurken bakanlıktan konuyla ilgili açıklama geldi.

Kız Kulesi

Yakın zamanda bir vatandaşın kamerasına yansıyan görüntülerde kamuflaj altındaki tarihi kulenin son hali görüldü.

Görüntüleri kayıt altına alan vatandaşın, kamuflajdan arkadaki geminin görüldüğüne vurgu yaparak, “Dümdüz geçti yani vapur aradan” dediği, yanındaki kişinin ise “Ben de görüyorum” diye yanıt verdiği görülüyor.


Kısa sürede sosyal medyada gündem olan görüntülerin ardından, yetkililerden art arda açıklamalar geldi.

“Külah kısmı yapıdan uzaklaştırılıyor”

Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, “1940’lı yıllarda kız kulesinde yaşanan yangın sonrasında yapılmış olan betonarme eklenti, alanında uzman isimler olan Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, Prof. Dr. Feridun Çılı, Han Tümertekin ile İstanbul Teknik Üniversitesi ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi tarafından hazırlanan yapının depreme karşı dayanımının olmadığına ilişkin raporlar ve yine danışman hocalarımızın kontrollüğünde hazırlanan projeler doğrultusunda evrensel koruma ilkelerine bağlı kalarak külah kısmı yapıdan uzaklaştırılmakta, özgün malzemesine uygun olarak yapılmasına yönelik çalışmalar devam etmekte olup restorasyona ve Kız Kulesine ilişkin tüm belgeler ve gelişmeler https://kizkulesi.com sitesinden tüm halkımızla paylaşılmaktadır. 2023 yılında, Cumhuriyetimizin 100. yaşında, Kız Kulesi, tarihi ve abidevi değerine uygun şekilde, bir anıt eser ve müze olarak hizmet verecektir” denildi.

RAPOR PAYLAŞILDI

Öte yandan Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından mimari teknik rapor paylaşıldı. Raporda şu tespitler yer alıyor.

• Kız Kulesi’nin kargir ve betonarme bölümlerinin durumu ve onarım önerileri hakkında ITO ve FSM Vakıf Üniversitesi uzmanları tarafından hazırlanan teknik raporlar birçok soruna ışık tutmaktadır. Genel olarak uygun bulduğumuz raporlarla ilgili görüşlerimiz özetlenerek aşağıda sunulmuştur.

• Kulenin üst kesimindeki betonarme eklerin, korozyona uğramış olmaları ve yapısal güvenliklerinin bulunmaması nedeniyle kaldırmaları istenmektedir. 1940’larda yapılan betonarme döşeme, merdiven ve çatının yarattıkları riskler dolayısıyla kaldırılmaları uygun bir öneridir. Sökülen öğelerin, hazırlanacak restitüsyon projesine göre, aslına uygun biçimde, ahşap kullanılarak yapılması konusundaki öneriler olumludur.


• Kulenin doğusuna 19. yüzyılda eklenmiş olan tek katlı bölümün 1999-2000 yılı onarımı sırasında betonarme olarak yenilenmesi olumsuz olarak değerlendirilmiştir. Bu yapının geleneksel yöntemlerle yeniden yapılması önerisini olumlu bulmakta birlikte, karar vermeden önce, söz konusu yapının yıkım öncesi durumuna ilişkin verilerin rekonstrüksiyon için yeterli olup olmadığının ve şu andaki onarım bütçesinin olanaklarının gözden geçirilmesinin uygun olacağını düşünmekteyiz.

ITC/ uzmanlarının raporunda Kule’yi dıştan saran çelik kuşaklarla ilgili değerlendirme önemli bilimsel veriler içermektedir. Kuşaklamanın Kule’nin güvenliğine bir katkı sağlamadığı görüşü dikkat çekicidir. Böylece genel görünüşü olumsuz etkileyen çelik elemanların daha fazla beklemeden sökülüp kaldırılmasına olanak sağlanmaktadır

• ITO raporunda Kule’nin üç döşeme seviyesinden geçirilecek paslanmaz çelik gergilerle sağlamlaştırılması önerisi, duvarların birbirine bağlanması açısından olumludur.

• Uzmanların kargir duvarların içinde yer alan ve çürümüş ahşap hatıllarla yenilenmesi konusundaki önerileri de dikkate alınmalıdır. Duvarlardaki boşluklarla ilgili araştırma henüz tamamlanamadığından, hatıl boşluklarının georadar incelemelerinde ne ölçüde görüldüğünü bilmiyoruz. Mevcut hatılların sıklığından hareketle, hatılların seviyeleri ve durumları hakkında ayrıntılı bilgi edinilmelidir. Hatıl yerlerinin araştırılmasından sonra, çürüdüğü saptanan hatılların yenilenmesi için emprenye ahşap kullanılarak çalışmalar yürütülmelidir.

• Geleneksel yapılarda hatıllar duvarların iç ve dış yüzleri boyunca yerleştirilir ve `peşttivan’ denilen ara bağlantılarla birleştirilirler. ITO raporundaki Şekil 22’deki kesitte tek bir batıl gösterilmiştir. Bu çizim araştırmalar ışığında gözden geçirilmelidir.

• Duvarlardaki çatlak ve boşluklara enjeksiyon yapılması önerisi olumludur. Georadar araştırmalarının boşlukların dağılımı ve boyutları hakkında ayrıntılı bilgi sağlamasıyla bu konuda daha ayrıntılı karar vermek mümkün olacaktır. Çatlakların çevrelerinin onarımı, iyileştirilmesi konusunda ITO ekibi tarafından önerilen plastik onarım ve yenileme önerilerinin de mevcut duvarların durumu ışığında gözden geçirilmesi uygun olacaktır. özellikle kesme taş tekniğinde olmayan duvarlardaki çatlakların Şekil I 7’de gösterildiği gibi onarılması mümkün değildir. Cephelerde görülen düşey çatlakların ayrıntılı olarak ele alınarak öneri geliştirilmesi uygun olacaktır.


• Ustaların derzleme teknikleri hakkında eğitilmesi, boşalmış derileri duvara sağlamlaştırılmasına özen göstererek elle doldurulmaları tercih edilmelidir.

 

Kız Kulesi mülkiyeti, İBB’den Kültür ve Turizm Bakanlığı’na geçti


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.