Son dönemde özellikle yüzlerindeki yorgun ve mat ifadeden şikayet edenlerin sıkça başvurduğu göz altı ışık dolgusu ve mezoterapi uygulaması hakkında bilgi veren Estetik Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ömer Mutlu, bir kaç seansla bu sorunun kolayca giderilebildiğini belirtti.
Göz altı ışık dolgusu nedir? Nasıl uygulanır?
Işık dolgusu: Göz altı morluklarını azaltan uygulama
Her geçen gün yeni bir tekniğin ortaya çıktığı estetik operasyonlardan biri de göz altı ışık dolgusu. Özellikle yüzlerindeki yorgun ifade, kırışıklıklar ve gözaltı morluklarından şikayetçi olanların sıklıkla başvurduğu yöntem hakkında merak edilen soruları yanıtlayan Estetik Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ömer Mutlu, “Göz altı ışık dolgusunda öncelikli amaç; göz altındaki çukuru düzeltmek. Böylece yüzün yorgun, uykusuz, bitkin görüntüsünü ve sarkık yüz ifadesi düzeltiyoruz. Öte yandan göz altı dolunca yüz hacim kazanıyor ve herkesin bünyesine oranla farklı sonuçlar göstermekle birlikte göz altı morluğunun açılmasına olumlu etki ediyor” dedi.
Işık dolgusunun kısa ve konforlu bir işlem olduğunu hatırlatan Mutlu, işlemin kanülle (iğnesiz) yapıldığını söyledi. Bu yöntemle hasta, acı hissetmezken, morluk ta oluşmuyor.
Mezoterapi ile desteklenmeli
Göz altı ışık dolgusunun doku bütünlüğünü sağlamasının ardından işlemin mezoterapi ile desteklenmesinin önemine dikkat çeken Estetik Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ömer Mutlu,, böylece cildin daha parlak görünerek ince kırışıklıkların da giderildiğini dile getirdi. Cilt kalitesinin artması için mezoterapiyi öneren Mutlu, “Mezoterapi ürünleri uygulanırken bunu 2 haftada bir 3-4 seans yapmak gerekiyor. Çünkü hasta bu ürünlerin faydasını ancak tekrarlayan uygulamalarda görebiliyor. 3. yada 4. uygulama sonunda artık gözle görülür sonuçlar elde ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Gözaltı Işık Dolgusu nedir?
Işık dolgusu; göz altında morluk, torbalanma, kırışıklık gibi sorunların giderilmesinde oldukça sıklıkla tercih edilen bir yöntemdir. Sadece gözaltı uygulamaları için üretilmiştir ve içeriğinden dolayı göz etrafına gelen ışığı yansıttığı, cildi aydınlattığı ve canlandırdığı için ışık dolgusu adını almıştır.
Göz altı ışık dolgusu; sekiz tane amino asit, hiyaluronik asit, üç tane anti oksidan, mineral, vitamin ve uygulama sırasında ağrı olmaması için lokal anestezik madde içermektedir. Bu maddeler sayesinde hücresel seviyede yapılanmayı sağladığı için göz çevresinde aydınlanma ve canlanma etkilerine neden olmaktadır.
Gözaltı Işık Dolgusu Nasıl Uygulanır?
Uygulamadan önce kişinin herhangi bir rahatsızlık duymaması göz altı bölgesine anestezik krem sürülür. Daha sonra gözaltı ışık dolgusu ucu küt olan bir kanül yardımı ile enjekte edilir. Tek bir noktadan giriş yapılır ve gözaltı, göz çevresindeki bölge dolgu malzemesi ile doldurulur.
Işık dolgusunun ince iğneler ile uygulanması da mümkündür. Ancak bu yöntemde daha fazla morarma ve şişlik olabilmektedir.
Gözaltı Işık Dolgusunun Kaç Seans Uygulanması Gerekir?
Genelde tek seans sonunda istenen görüntü elde edilebilmektedir. Ancak gerektiğinde kontrole çağrıldığında ikinci seans da uygulanabilmektedir.
Gözaltı Işık Dolgusunun Etkisi Ne Kadar Sürmektedir?
Göz etrafındaki belirtilerin derecesi, kişinin genetik faktörü, kullanılan miktara bağlı olarak ışık dolgusunun etkisi, 1-1.5 yıl arasında devam edebilmektedir.
Gözaltı Işık Dolgusunun Yan Etkisi Var Mı?
Gözaltı dokusu için özel üretildiğinden herhangi bir yan etkisi bulunmamaktadır. Ancak gözaltı torbalanmalarının cerrahi sınırda olduğu vakalarda, gebelerde, kişinin göz çevresi dokusunda iltihap ya da alerji söz konusuysa uygulanması önerilmemektedir.
Gözaltı Işık Dolgusu Sonrasında Neler Olur?
Kanülle yapılan bir uygulama olduğundan sosyal hayata engel olacak bir durum oluşturmamaktadır. Seansın hemen ardından kişinin günlük hayatına dönmesi mümkün olabilmektedir.
Mezoterapi nedir?
Mezoterapi genellikle kozmetik amaçlı gençleştirme, deri sıkılaştırma ve lipoliz (yağları vücuttan atma) amaçlı uygulanıyor.
İğnesiz Mezoterapi Nasıl Yapılır?
Mezoterapi; vitamin, mineral, protein, enzim, hormon ve diğer biyoaktif maddelerin deri altına enjekte edilerek bazı rahatsızlıkların tedavi edilmesi yöntemidir. Mezoterapi, genellikle deri altına enjeksiyon şeklinde veya bazı özel mikroenjeksiyon teknikleri kullanılarak uygulanır. Günümüzde lokal anestetik kullanımı ve mikroenjeksiyon teknikleri ile uygulama sorasındaki rahatsızlık hissi oldukça azdır. Mezoterapi genellikle kozmetik amaçlı gençleştirme, deri sıkılaştırma ve lipoliz amaçlı uygulanıyor.
Mezoterapinin Kullanıldığı Alanlar
- Selülit, damar, gıdı ve başka bölgelerde görülen lokal yağ birikimleri,
- Akne, keloid, bacak ülserleri, fotoyaşlanma, yüzde gençleştirme, kaşıntı, sedef hastalığı, deri çatlamaları, deri lekeleri, vitiligo ve egzama,
- Kas iskelet sistemi ve romatolojik hastalıklar, artrit, astım, gut, başağrısı, disk hasarları, fibromiyalji, kabızlık, kulak çınlaması, baş dönmesi, spor yaralanmaları.
Mezoterapi yöntemi ile sistemik olarak kullanılan ilaçlar lokal olarak daha az miktarda ve doğrudan hastalıklı bölgeye uygulanabiliyor. Böylece tedavi amaçlı uygulanan mezoterapi sayesinde sistemik yan etki riski azalıyor.
Mezoterapi Çeşitleri
PRP Mezoterapi: PRP mezoterapi kişinin kendisinden alınan kanın uygun işlemlerden geçirilerek tekrar kendisine, kozmetik veya hastalık nedeniyle (deri, eklem vs.) enjekte edilmesidir. Yaklaşık olarak 20 dakikalık bir işlemdir. Hastadan alınan kan, en canlı fibrin ve trombositleri ayrıştırmak için işlemden geçirilir. Santrifüj işleminden sonra kanın trombosit ve fibrin bileşeni çıkarılır ve ihtiyaç duyulan bölgeye yeniden enjekte edilir.
İğnesiz Mezoterapi: İğnesiz mezoterapi yöntemiyse basınç sistemi ile çalışan cihazlarla mezoterapi için kullanılan maddelerin deriye uygulanması tekniğine dayanıyor. İğne fobisi olanlar ve özel durumlarda avantaj ve dezavantajları bulunabiliyor.
Güzellik Amaçlı Mezoterapi
Güzellik amaçlı yapılan mezoterapi işlemi için öncelikle uygun mezoterapinin belirlenmesi ve kişinin sistemik hastalıkları (kalp ve böbrek hastalığı, kan hastalıkları vs.) olmaması, kanamayı bozan ilaçlar kullanmamış olması gerekiyor. Mezoterapi sonrası ciltte kollajen miktarı artışı ile daha canlı, parlak, ışıldayan düzgün yüzeyli bir görünüm elde edilebiliyor. Kullanılan ilaçlara bağlı olarak değişmekle birlikte genellikle 2-4 hafta arayla, 3- 5 uygulama yapılıyor.