Gezegen için kırmızı alarm: 6. büyük kitlesel yok oluş

Dünya, 6. büyük kitlesel yok oluş ile karşı karşıya. Uzmanlar, yeryüzündeki tüm bitki ve hayvan türlerinin yüzde 27’sinin bu yüzyıl sonuna kadar yok olacağı uyarısını yaptı. Bunun en büyük nedeni ise iklim değişikliği ve aşırı tüketim. Bilim insanlarına göre 2050’ye kadar yeryüzündeki tüm bitki ve hayvanların yüzde 10’u yok olacak!

6. kitlesel yok oluş

Küresel ısınma, aşırı tüketim, tarım arazilerinin yanlış kullanımı, kirlilik ve biyolojik istila… Tüm bunlar küresel biyoçeşitliliği tehdit ediyor. Giderek azalan biyoçeşitllilik, türlerin yok olmasını hızlandırıyor. Uzmanlara göre 6. büyük kitlesel yok oluş çoktan başladı!

2050’ye kadar tüm bitki ve hayvanların yüzde 10’u yok olacak!

2050’ye kadar dünyadaki tüm bitki ve hayvanların yüzde 10’unun, 2100’e kadar ise 27’sinin yok olacağı belirtildi.


Bugün doğanlar 70 yaşlarında bu yok oluş sürecine tanıklık edecekler

Uzmanlara göre balıkların toplu ölümleri, küresel yok oluşun ilk işaretlerinden biri. Bugün doğan çocuklar, 70 yaşına geldiklerinde bu yok oluş sürecine şahitlik etmiş olacak. Orkidelerden küçük böceklere, hatta fillerden koalalara birçok canlı yeryüzünden silinecek. Gelecek yüzyıldan sonra doğacak nesiller bu türleri tarih kitaplarından okuyabilecek.

Dinozorların soyu 5. Büyük Kitlesel Yok Oluş Evresi’nde tükendi

meteor göktaşı

Bitkiler, yanardağlar ve asteroitler gibi oldukça çeşitli nedenlerle gerçekleşen bu kitlesel yok oluşlardan en çok bilineni Palaojen Yok Olması.

5. Büyük Kitlesel Yok Oluş Palaojen’e 65 milyon yıl önce 11 kilometre çapında dev bir asteroitin dünyaya çarpması neden oldu.

Çarpmanın etkisiyle volkanlar patladı, yanardağlardan çıkan yoğun duman güneşi engelledi. Atmosferdeki karbondioksit ve denizlerdeki asit oranının önemli ölçüde artmasına sebebiyet veren bu hızlı değişimler, dinozorlar da dahil olmak üzere dünya üzerindeki canlıların yüzde 80’inin soyunun tükenmesiyle sonuçlandı.

Gezegen için kırmızı alarm: 6. Büyük Kitlesel Yok Oluş çoktan başladı!

Küresel Riskler Raporu 2021

Endüstri devriminden bu yana insan faaliyetlerinin yerkürenin iklimini çok hızlı bir şekilde değiştirdiğine, canlıların yaşam alanlarının da buna paralel olarak yok olduğuna vurgu yapan bilim insanları 6. Büyük Kitlesel Yok Oluş’un çoktan başladığına dikkat çekiyor.


Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından yayımlanan ‘2022 Küresel Yaşayan Gezegen Endeksi‘, 1970 ve 2018 yılları arasında izlenen yaban hayatı popülasyonlarının göreceli bolluğunda ortalama %69’luk bir düşüş olduğunu gösteriyor.

Yaşayan Gezegen Endeksi, dünya genelindeki memeli, kuş, balık, sürüngen ve amfibi popülasyonlarının bolluğunu takip ediyor. Endeks 2022’de yaklaşık 32.000 tür popülasyonunu içeriyor. 2020 endeksine göre 11.000 daha fazla olan bu sayı, raporun iki baskısı arasında şimdiye kadarki en büyük artışı gösterdi.

İklim değişikliğinin, yabani türler ve içinde yaşadıkları ekosistemler üzerindeki etkilerinin güncellenmiş bir sentezi, kısa bir süre önce Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC 6. değerlendirme raporu) tarafından yayımlandı. Bu etkiler arasında ağaçlarda, kuşlarda, yarasalarda ve balıklarda toplu ölümlere yol açan, giderek daha sık görülen sıcak hava dalgaları ve kuraklıklar yer alıyor. Avustralya’da 2014 yılında tek bir sıcak günde 45.000’den fazla ‘uçan tilki’ yarasası öldü. İklimde görülen değişiklikler aynı zamanda binden fazla bitki ve hayvan türünün tüm popülasyonlarının kaybıyla da ilişkilendiriliyor.

Sıcaklık arttıkça nesli tükenen bitki ve hayvan sayısı artacak!

NASA'nın raporuna göre Türkiye'nin de içinde bulunduğu Doğu Akdeniz bölgesinde son 9 asrın en kötü kuraklık dönemi yaşanıyor.

Diğer yandan türlerin tümüyle ilk yok oluşlarına da tanık oluyoruz. Örneğin, Kosta Rika’daki bulut ormanlarında normal olarak görülen sisli günlerin giderek azalmasıyla altın kurbağanın nesli 1989 yılında tükendi. Avustralya ve Papua Yeni Gine arasındaki küçük bir adada yaşayan küçük Bramble Cay melomys kemirgeninin nesli, yükselen deniz seviyesi ve bir dizi şiddetli fırtınayla yaşam alanının sular altında kalması ve beslendiği bitki örtüsü ile yuvalama alanlarının yok olmasının ardından 2016 yılında tükendi. Derecenin onda biri oranında gerçekleşen her bir birimlik sıcaklık artışında bu kayıpların çoğalması bekleniyor.

“İnsan medeniyeti yok olma tehlikesiyle karşı karşıya”

Küresel ısınma: 3 milyar insan su kıtlığı çekecek!

Hayvan ve bitki türleri hızla yok olurken insanoğlu bu kitlesel soy tükenmesinden muaf değil. Amerikan Uzay Ajansı NASA’nın finanse ettiği ve 2014 yılında yayımlanan bir çalışma küresel sanayi uygarlığının önümüzdeki birkaç on yıl içinde yok olabileceğine işaret ediyor.

Bağımsız araştırma projesine göre dünya üzerinde gelir dağılımındaki eşitsizlik her geçen gün artarken yerküre kaynaklarının kullanımı sürdürülebilir değil. Araştırma gerekli önlemler alınmazsa bu iki koşulun sanayi medeniyetinin sonunu getireceğini açıklıyor.



Kaynak: Cooley, S., Schoeman, D., Bopp, et al. (2022). Ocean and Coastal Ecosystems and their Services. In: Climate Change 2022: Impacts, Adaptation, and Vulnerability. Contribution of Working Group II to the Sixth Assessment Report of the Intergovernmental Panel on Climate Change. Cambridge University Press. https://www.ipcc.ch/srccl/

2023 Dünya’nın en sıcak yılı olabilir!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.