Burun spreyi bağımlılık yapar mı?

Burun spreyinin doktor tavsiyesi üzerine belirtilen sürelerde kullanılması gerektiğini belirten uzmanlar, belirtilen süreden daha uzun kullanımların bazı sorunlara davetiye çıkarabileceği uyarısında bulunuyor.

Burun spreyi bağımlılık

Burun spreyi bağımlılık yapar mı?

Burun spreyinin daha fazla kullanımında bağımlılık geliştiğini belirten Rahimi, mutlaka uzman gözetiminde kullanılmasını tavsiye etti. Op. Dr. K. Ali Rahimi, kortizonsuz olan spreylerin doktorun farklı bir önerisi yoksa en fazla 5 gün kullanılması gerektiğini söyledi. 


Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. K. Ali Rahimi, burun spreyi kullanımına ilişkin değerlendirmede bulundu. KBB Uzmanı Op. Dr. K. Ali Rahimi, burun spreyinin doktor tavsiyesi ile kullanılması gerektiğini belirterek “Burun spreyi kullanımı normalde çok yararlı ve neredeyse her reçetemizde muhtemel gördüğümüz durumlarda bir tane yazarız. Ancak hastanın hangi burun spreyini kullanacağı doktor tarafından önerilen ve reçete edilen duruma göre belirlenir” dedi.

Çocukta önce geniz eti kontrol edilmeli

Çocuklarda burun spreyi kullanımında daha dikkatli olunması gerektiğini belirten KBB Uzmanı Op. Dr. K. Ali Rahimi, “Çocuklarda bu konuya daha fazla dikkat etmek gerekiyor. Evet burun spreyini orta kulak iltihabında, akut nazofarenjitte, sinüzitte kullanıyoruz ama burun spreylerinin geniz etine hiçbir faydası yoktur. Böylece eğer çocuğunuzda burun tıkanıklığı varsa öncelikle geniz eti açısından bakılması gerekiyor. Kortizonsuz spreyler her yaş için kullanılabilirken, kortizonlu spreyler 2 yaş üzeri için kullanıma uygundur” uyarısında bulundu.

Burun spreyi en fazla 5 gün kullanılmalıdır

Burun spreyinin doktorun önerdiği gün sayısında ve doz miktarında kullanılması gerektiğini, vurgulayan Op. Dr. K. Ali Rahimi, “Burun spreyleri kortizonlu olanlar ve kortizonsuz olanlar diye ikiye ayrılır. Kortizonsuz olanlar doktorunuzun farklı bir önerisi yoksa en fazla 5 gün kullanılmalıdır. Kortizonlu olanlar doktor önerisi üzerine uzun süreler kullanılabilir” dedi.

Burun spreyi bağımlılık sorunu

Burun spreyinin belirtilenden daha uzun kullanılması durumunda bazı sorunların yaşanabileceğini kaydeden Op. Dr. K. Ali Rahimi, “Burun spreyi, daha fazla kullanıldığında burun etleri daha da büyür ve burnunuz açılacağına daha fazla tıkanıklığa yol açar ve böylece bir bağımlılık gelişir. Hasta, burun etlerini küçültmek için sürekli kullanma ihtiyacı duyar ancak bu durum her defasında burun etlerini daha da çok büyütür. Böylece sprey bağımlılığı gelişir. Bu sprey bağımlılığının önüne geçebilmek için doktora gitmek gerekir. Çünkü burun spreyleri yüksek tansiyona, şekere ve birçok hastalıklara da neden olabilir. Doktor bu konuda asıl problemin ne olduğunu tespit edip o konu üzerine tedavi uygulaması gerekiyor. Yoksa sprey kullanmakla burnunuz açılmaz” uyarısında bulundu.

KBB Uzmanı Op. Dr. K. Ali Rahimi, burun spreyinin buruna sıkıldığında burnun arka deliklerinden boğaza geçiş yapabileceğini, bu durumun herhangi bir yan etkisi bulunmadığını ifade etti.

Kortizonlu spreylerin yan etkisi bulunmamaktadır

Kortizonlu spreylerin herhangi bir yan etki bulundurmadığını kaydeden KBB Uzmanı Op. Dr. K. Ali Rahimi, sözlerini şöyle tamamladı:


“Çok düşük dozda kortizon miktarı bulundurduğu için burun etlerine yapışarak nefes yoluyla hava karışır ve vücuda alınmaz. Vücuda alınmadığı için de herhangi bir yan etki görülmemektedir. Kortizonlu olanlar hiçbir zaman bağımlılık yapmaz ve alerjiyi rahatlatır. Ödem sorununu çözerek polip oluşumunu engeller. Ancak oluşmuş poliplerde çok büyük bir etkisi yoktur ve bu durumun tedavisi cerrahidir.”

Burun spreyi kalıcı hasar verebilir!

Özellikle üst solunum yollarını kronik olarak tıkayan hastalıkları olan insanlarda üst solunum yolu hastalığının daha sık görüldüğünü belirten Kulak, Burun, Boğaz Hastalıkları Öğretim Üyesi Dr. Kenan Selçuk Tuncay şunları söyledi:

“Burunda kemik eğriliği, et büyümesi, geniz eti ve bademcik büyümesi, nazal polip, mevsimsel alerjik rinit, burunda yabancı cisim ya da yarık damak dudak gibi doğumsal hastalıklarda üst solunum yollarında daha sık hastalık oluşabilir. Üst solunum yolu hastalıklarının önlenmesi için risk faktörlerini ortadan kaldırmak gerekir.

Özellikle burunda anatomik sorunları olan hastalara cerrahi müdahale gerekirken, alerjik rinit ve polip gibi hastalıklarda ilaç tedavisi de gerekebilir. Genel olarak, kalabalık ortamlarda çok uzun süre durmamak, bulunduğumuz ortamların havalandırmasının düzgün olmasını sağlamak, sigara kullanımını önlemek, aşırı sıcak ve aşırı soğuk beslenmemek gibi önlemlere dikkat edersek üst solunum yolu hastalık sıklığını azaltabiliriz.”

Et büyümesi tıkanıklığa sebep oluyor

Burun tıkanıklığının her yaş grubunda görülebildiği gibi birçok nedene bağlı oluşabileceğini söyleyen, Dr. Kenan Selçuk Tuncay, “Mevsim geçişlerinde daha sık karşılaştığımız alerjik ve alerjik olmayan rinitler, sinüzit ve farenjit gibi üst solunum yolu enfeksiyonları, nezle ve gribal hastalıklarda sık ve geçici olarak karşımıza çıkarken burunda kemik eğriliği, konka dediğimiz burun etlerinin boyutunun artması, nazal polip gibi allerji kökenli olan hastalıklar, çocuklarda sık görülen burunda yabancı cisim veya geniz eti gibi hastalıklarda devamlı olan burun tıkanıklığı ile hastalar karşı karşıya kalırlar. Çok nadiren de burun, sinüzler ya da geniz bölgesinde oluşan kitleler veya tümörler de burun tıkanıklığı şikayetine yol açabilir” dedi.

Burun tıkanıklığı şikayeti ile gelen hastaların tedavisinde yapabilecekleri hakkında ise Dr. Kenan Selçuk Tuncay, “Öncelikle burun tıkanıklığına yol açan sebebi ortaya koymamız gerekir. Burun tıkanıklığının ne kadar süredir devam ettiği, devamlılık arz edip etmediği ve eşlik eden burun kanaması, burun akıntısı ve horlama gibi diğer şikayetlerin varlığı tanı koymada muayene öncesi mutlaka sorgulanması gereken noktalardır.

Burun tıkanıklığının sebebini ortaya koyabilmek için hastaların şikayetlerini tam olarak sorguladıktan sonra rutin Kulak Burun Boğaz (KBB) muayenesi ile birlikte burun içerisini endoskopik olarak da değerlendirmek gerekir. Bazı hastalarda muayene dışında röntgen, tomografi ya da MR gibi görüntüleme yöntemleri de gerekebilir.


Burun tıkanıklığına sebep olan hastalığı ya da hastalıkları ortaya koyduktan sonra sebebe yönelik tedavi başlamak gerekir. Özetle burun tıkanıklığının sebebi üst solunum yolu enfeksiyonu, alerjik bir reaksiyon ya da gribal bir hastalığa bağlıysa ilaç tedavisi gerekirken, burunda kemik eğriliği ya da et büyümesi gibi anatomik problemler varsa cerrahi tedavi düşünülmelidir” şeklinde konuştu.

Burun spreyi kan değerlerini değiştirebilir mi? || Bizi takip edin: Facebook, TwitterInstagram


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.