Sinan Balta, suluboya ile fark yaratan çalışmalar yapmakta… Kendisiyle suluboya, resim sanatı ve kariyeriyle ilgili kısa bir söyleşi yaptık.
Sanat dünyasında ‘birinci sanat’ olarak adlandırılmakta olan resim sanatı, ülkemizdeki sanatseverler tarafından her dönemde yüksek düzeyde ilgiyle karşılanmıştır. Rönesans’ın sonucu olarak gerçekleşen kültürel kalkınmanın etkisiyle, ölümsüz Avrupalı ressamlar tarafından sanat tarihine kazandırılan başyapıtlar resim sanatını akıl almaz derecede büyük bir saygınlığa kavuştururken, bu seçkin sanatın Osmanlı uygarlığının kapılarından içeri girmesi Avrupa’ya kıyasla oldukça geç oldu.
Avrupa’dan yüzlerce yıl sonra, 19. yüzyılın başında temelleri atılan Türk resmi, Tanzimat’ın çağdaşlaşma hedefiyle de hız kazanarak adından övgüyle söz edilen birçok büyük ressam yetiştirmeyi başarmış, bu ustaların iz bırakan yapıtlarıyla gelişerek bugünkü saygın noktasına ulaşmıştır. Günümüzde yapıtlarıyla uluslararası ve ulusal düzeyde takdir toplayan çok sayıda ressamımız var.
Kendi kuşağının parlak temsilcilerinden biri olarak sanatsal açıdan öne çıkan özgün çalışmalar yapmakta olan Sinan Balta, suluboya ile yaptığı resimlerle uluslararası çapta tanınmayı başararak ödüller kazanmış bir ressam. Değerli sanatçı ile çalışmalarını yaptığı ve her yaştan resim severe ders verdiği atölyesinde bir araya gelerek kısa bir söyleşi yaptık.
***
Röportaj: Sinan Balta
Resim yapmaya kaç yaşında başladınız? Yetenekli olduğunuz ne zaman fark edildi? Aileniz ressam olma kararınızı nasıl karşıladı?
Sinan Balta: Elime kalem aldığım günden beri resim yapıyorum. Daha ilkokula başlamadan önce abim ve ablamın resim ödevlerini yapardım. Benim için olağan bir şeydi resim yapmak. Ancak, insanların yaptığım resimleri gördüklerinde verdikleri tepkileri ve yaşadıkları şaşkınlığı hâlâ anımsayabiliyorum. Ailem küçük yaşlardan beri resme yatkınlığımın farkındaydı. Bu yüzden ressam olmama çok da şaşırmadılar açıkçası. Farklı bir meslek yapsaydım şaşırırlardı bence. (Gülüyor)
Hangi kurumlarda resim eğitimi aldınız? Sizce eğitim bir sanatçının sanat hayatında ne derece önemlidir? Bir ressam yaratıcılığını ve tekniğini nasıl geliştirebilir?
Sinan Balta: Ben mimari restorasyon bölümü mezunuyum. Liseyi de aynı bölümde okudum. Teknik çizim ağırlıklı bir bölümdür. Aynı zamanda tarihi yapıları da tanıma fırsatım oldu. Okul bittikten sonra resme duyduğum ilgi ve öğrenim gördüğüm bölümün etkisiyle İstanbul’un tarihi ve mimari yapıtlarını resmetmeye başladım. Eğitim bir insan için olmazsa olmazdır. Sanatla ilgilenen bir insanın eğitim süreci bitmez. Sürekli öğrenmeli, çalışmalı ve kendisini geliştirmelidir. Gelişmenin tek yolu çalışmaktır.
Sizi resim yapmaya yönelten nedir? Resimleriniz ile insanlara neler iletmek istiyorsunuz?
Sinan Balta: Açıkçası resim yapmak benim için artık yaşamımın bir parçası oldu. Beni resim yapmaya yönelten en önemli şey onu bırakamamak. (Gülümsüyor)
Neden suluboyayı tercih ediyorsunuz? Suluboya ile resim yapmanın diğer türlere göre ne gibi kazanımları ve dezavantajları var?
Sinan Balta: Suluboya kolay gibi gözüken ama aslında çok zor bir tekniktir. Hatada geri dönüş yoktur. Cesur olmak gerekir, korkuyu belli eder. Kimi yerde hızlı, kimi yerde sabırlı olmak gerekir. Yeteneğin dışında ruh halinizle ilgili bir durumdur bu. Sanırım benim ruh halim de suluboyaya uygun.
Yapıtlarınızı diğer ressamların yapıtlarından ayıran özellikler nelerdir?
Sinan Balta: Ben resimlerimde renklerle oynamayı, lekelerin oluşmasına izin vermeyi seviyorum. İstanbul’un gün batımında oluşan renklerini resmediyorum. Resme bakan kişide romantik duygular uyandırmak istiyorum. Şiir gibi resimler yapmaya çalışıyorum.
Hangi sanatsal akımlardan etkilendiniz? Sizi etkileyen sanatçılar kimler?
Sinan Balta: Romantizm ve empresyonizm beni çok etkilemiştir. Bu akımlar içerisinde William Turner ve Claude Monet en sevdiğim sanatçılardır ve resmimi doğrudan etkilemişlerdir. Son zamanlarda resimlerimde soyut dokunuşlarda bulunmayı da seviyorum.
Neleri resmedersiniz? Neler size esin verir? Bir olayı / konuyu resmetmeye değer kılan nedir?
Sinan Balta: Çoğunlukla İstanbul resimleri yapıyorum. Suluboyanın İstanbul’a çok yakıştığını düşünüyorum.
Kaç tane sergi açtınız? Ressam olarak kaç tane ödül aldınız? İlk aldığınız ödül ve ilk açtığınız sergi size neler hissettirdi?
Sinan Balta: Çok fazla kişisel sergi açtım ve karma sergilere katıldım. 2017 yılında Gaziantep’te yapılan uluslararası bir yarışmada En İyi Türk Genç Sanatçı Ödülü’nü aldım. Yine aynı derneğin düzenlediği bir başka yarışmada da İkincilik Ödülüm var. Yaptığınız işin takdir görmesi kadar güzel bir his yoktur sanırım.
Ressam olarak kendinizi geliştirmek için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
Sinan Balta: Bir ressamın kendisini geliştirmesinin en iyi yolu çalışmak ve üretmekten geçer. İnsan ne kadar çok resim yaparsa kendisini o kadar iyi geliştirir. Aynı zamanda sergileri gezmek, dünya sanatçılarının da neler yaptığını takip etmek çok önemli. Ayrıca, yeni malzemeleri arayıp bulmak, gerekirse yurt dışından getirtmek gerekir. Bu da yaptığınız işe ayrı bir heyecan katar.
Gençlere ressam olmalarını önerir misiniz? Ressam olmak nasıl bir şeydir? Zorlukları ve kolaylıkları nelerdir?
Sinan Balta: Gençlere sevdikleri işi yapmalarını önerebilirim ancak.
Son olarak İndigo Dergisi okuyucularına ne söylemek istersiniz?
Sinan Balta: Yaşadığımız dönemde hayattan keyif aldığımız çok az şey var ne yazık ki. Her şeyi çok hızlı tüketiyoruz ve her şeye çok kolay ulaşıyoruz. Sanat benim yaşamımı güzelleştiren en önemli etmen. Tüm İndigo Dergisi okuyucularına sanat dolu bir yaşam dilerim.
***
Yoğun çalışma temposu arasında bize zaman ayırdığı için Sinan Balta’ya çok teşekkür ediyorum. Ülkemize gurur veren çalışmalarını sürdüreceğine eminim.