Deprem sonrası göç hareketi başladı. Emlakçılar, “Normalde de kiralık daire yok. Bu talebi karşılayacak gücümüz yok. Böyle bir göçü karşılamakta bütün şehirler zorlanır!” diyor.
Deprem sonrası göç: “Normalde de kiralık daire yok, bu talebi karşılayacak gücümüz yok!”
Kahramanmaraş merkezli 11 ilde yıkıma neden olan ve 44 binden fazla insanın hayatını kaybetmesine yol açan depremlerin ardından nüfus yoğunluğunun yüksek olduğu büyük şehirlerden çevre illere doğru bir yönelimin olduğunu belirten emlakçılar, talepleri karşılayacak güçte olmadıklarını söylediler.
“Normalde de kiralık daire yok”
Haber Global’den Sıdal Utkucu’nun haberine göre Tekirdağ Emlakçılar Derneği Başkanı Şahin Umur, “Tekirdağ İstanbul’a yakın olduğundan her zaman böyle bir göç bekliyoruz zaten ancak bizim bölgemizde normalde de kiralık daire yok. Depremzedeler için de kiralık daire arıyoruz ama bulamıyoruz. Bir yatırımcı gelse, 100-200 konutluk yer yapmak istese, Tekirdağ’da öyle bir arsa yok. O talebi karşılayacak durumda değiliz şu an” diye konuştu.
Telefon aramaları yüzde 150 arttı
Edirne Emlakçılar Derneği Başkanı Volkan Sucu ise, İstanbul’dan arayanların özellikle son bir haftadır oldukça arttığını dile getiriyor. “Normale göre yüzde 100-150 daha fazla arayan var” diyen Sucu, talebin daha çok arsa ve müstakil ev yönünde olduğunu aktarıyor. Sucu, “Edirneli olup, İstanbul’da yıllarca çalışmış, belli bir yaşın üzerindeki insanlardan daha fazla talep geliyor. ‘Biz artık kendimizi güvende hissetmiyoruz, son depremler sonrası da gerçekten ürktük ve memleketimize dönmek istiyoruz’ şeklinde çok talep var” ifadelerine yer veriyor.
“Şirketini Edirne’ye taşıyabilecek durumda olanlar, emekliler, Edirne’de akrabası bulunanlar buraya yerleşmek için araştırma yapıyorlar” diyen Sucu, bu taleplerin henüz somut satışa dönüşmediğinin altını çizerek, “İstanbul’dan talep artışıyla beraber satış artışı da gelecek diye düşünüyorum” dedi.
Edirne’nin İstanbul’dan gelecek ne konut ne de arsa arzını karşılayabileceğine vurgu yapan Sucu, kentte inşaat alanlarının kısıtlı olduğunu söyledi: “Yapımı devam eden ya da yeni bitmiş inşaatlar ancak Edirnelilerin ihtiyacına yetiyor. İstanbul’dan büyük bir göçü belki belli bir oranda karşılayabiliriz, özellikle villa inşaatlarında son dönemde çok artış olmuştu. İstanbul’dan gelen göçle villa ve müstakil ev tarzındaki siteleri doldurabiliriz.”
“Böyle bir göçü karşılamakta bütün şehirler zorlanır!”
Eskişehir Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Gazi Çelik de İstanbul’dan şehirlerine büyük göç beklentisinin olduğunu belirtiyor ancak bu göç için hazırlık yapılması kanaatinde olduğunu kaydediyor. “Burada kent yaşantısı ve İstanbul ile Ankara’ya ulaşım kolay, batıya en yakın yerlerden biri Eskişehir, o nedenle Eskişehir tercih edilen kentlerden biri olabilir” diyen Çelik, Eskişehir’in 20-50 bin kişilik bir göçe hazır olmadığını vurguluyor.
Çelik görüşlerine şöyle devam etti:
“O zaman, belediyeler ve kamu kurumlarının böyle bir şey olduğunda bu insanların nereye gideceğini, örneğin Balıkesir, Yozgat, Ankara ya da Eskişehir’e taşınacağını hesaba katıp, bir imar çalışması yapması, hazırlanması lazım. Çünkü böyle bir göçü karşılamakta bütün şehirler zorlanır.”
Mevcut durumda Eskişehir’de kiralarda ya da konut fiyatlarında çok büyük bir artış gözlemlemediklerini belirten Çelik, “Ama arz-talep dengesi bozulduğu anda fiyatlar mutlaka artar” dedi.
Reuters, bölgedeki 158 binden fazla kişinin deprem sonrasında farklı kentlere göç ettiğini, Hatay’dan ayrılanların bir daha kente geri dönebileceklerinden emin olmadığını aktardı. Güvenlik güçlerinin depremzedelere nereye gideceklerini sorup onlara farklı kentlere giden otobüslere yerleştirdiği belirtildi.
İstanbul çöküşe doğru gidiyor!
İstanbul’un nüfusu 16 milyona dayandı. Kayıt dışı mülteciler, turistler ve iş amaçlı gelenlerle 20 milyonu geçiyor. Nüfus artışıyla kent yaşamının sürdürülebilir olmaktan çıkacağı uyarısı yapan uzmanlar “Tersine göç şart” diyor.
Türkiye nüfusunun yüzde 18,71’inin ikamet ettiği İstanbul’da, daha da vahimi bir kilometrekareye düşen kişi sayısı 3 bin 49 kişiye çıktı. Uzmanlar ise mevcut tablo karşısında endişeli olduklarını dile getirirken, nüfus artışını devam etmesi durumunda kent yaşamının sürdürülebilir olmaktan çıkacağı uyarısında bulundular. Kayıt dışı mülteciler, turistler ve iş amaçlı gelenlerle birlikte mevcut nüfus yükü aslında 20 milyonu geçmiş durumda.
Yaşanabilir bir kent olması için ise nüfusun yaklaşık 8 milyon düzeyinde olması gerekiyor. ‘Kabına sığmayan şehir’ olarak tanımlanan İstanbul’da olası afet durumlarında ciddi kaos yaşanacağına da dikkat çekilirken, nüfus yoğunluğu meselesinin 50 yıllık bir sürecin sonucu olduğu vurgulanıyor.