Hava koşullarının çok sert olması sebebiyle hipotermiye maruz kalan depremzedeler için Acil Tıp Uzmanı Prof. Dr. Özgür Karcıoğlu‘ndan bilgi aldık. Hipotermi nedir, dereceleri var mıdır, hipotermiye maruz kalan kişiler için neler yapılabilir?
Hipotermi nedir?
Vücut sıcaklığının (termometre ölçümünde) 35oC’nin (95F) altına düşmesine hipotermi diyoruz ancak bunun merkezi vücut sıcaklığı olması, yani koltuk altından ölçüm olmaması gerekir. Koltuk altı ölçümü 0.8 C kadar daha düşük çıkacaktır.
Afette hipoterminin önemi
Dünyada son yıllarda daha fazla doğal afet, sel, deprem, transportasyon ve terörizm afetleri olmakta ve önümüzdeki yıllarda da bu trendin artması beklenmektedir. Hipotermi özellikle depremde enkazda kalanlarda, çığ ve sel afetlerinde önem kazanmaktadır. Enkazdan kurtarma uzun sürdüğünde ortam sıcaklığı – derecelerde ise hipotermi ciddi bir tehlikedir.
Hipotermi herkes için aynı şey midir?
Hayır. Bebekler, küçük çocuklarda ciltaltı yağ dokusu gelişimi olmadığından hipotermiye açıktır. Yetişkinler ise daha dayanıklıdır. Ancak çok yaşlılar, kalp-akciğer problemleri olanlar, şeker hastaları ise bebekler gibi daha riskli gruplardır. Alkol kullanımı, beslenme bozukluğu, uç yaşlar (bebek veya yaşlı), organ yetmezlikleri, sosyoekonomik zayıflık riski artırır.
Hipoterminin dereceleri var mıdır?
Tabii ki. Ancak bunlar genellikle hasta hastaneye taşındıktan sonra ve doğru şekilde vücut sıcaklığı ölçüldükten sonra anlaşılır. Buna göre:
- Hafif Hipotermi (32-35oC)
- Orta Hipotermi (28-32oC)
- Ciddi Hipotermi <28oC
Örneğin titreme, hafif hipotermi olgularında görülür, vücut titreme yoluyla sıcaklığı artırmaya çalışır. Orta hipotermide (28-32C) bilinç bozulur ve titreme azalır veya kaybolur. Ağır olgularda ise titreme kaybolur, Kan basıncı düşer ve bu ölüme gidişin göstergesidir. Yine ağır olgularda kalp ritm bozuklukları kolaylıkla ortaya çıkar ve ölüm genellikle bu şekilde olur.
Hipotermi düşünülen olguda yaklaşım nasıl olmalıdır?
Hasta hemen hastaneye nakledilmelidir. Öncelikle tüm uygulamalar son derece yavaş ve nazikçe yapılmalıdır. Travma eşlik ettiği için travma tahtası ve boyunluk uygulanmalıdır. Kaba hareketler, travmalar ventriküler fibrilasyon dahil kalp durmasına yol açabilecek aritmileri tetikleyecektir. Bu nedenle defibrilasyon dahil tüm müdahaleler dikkatle yapılmalı ve ritmiler için gözlem yapılmalıdır. Ödem artışının önlenmesi için donan bölgeler yükseğe kaldırılmalıdır (elevasyon). Tetanoz profilaksisi de hemen yapılmalıdır.
Isıtma nasıl yapılır?
Öncelikle hızlı ve agresif ısıtma yapılmaz. -5-10 derecede donmuş olarak alınan hasta +5 ila oda sıcaklığı (+19 C) gibi bir sıcaklıkta bulunduğunda yavaşça ısıtma başlamış olur. Çok hızlı ısıtmaya çalışmak zarar verecektir. Bilinci orta-iyi olan olgularda yavaşça ısıtma en güvenli yoldur. Her olgunun hastanede kontrol edilmesini tekrar vurgulamam gerek.
Yeniden canlandırma (Kardiyopulmoner resusitasyon, KPR) işlemlerinde farklılık var mı?
Soru böyle geldiğine göre var demektir. KPR işlemleri bazı gruplarda diğerlerinden farklılık gösterir:
- Kalp ilaçlarıyla zehirlenmeler,
- Donmalar (hipotermi),
- Elektrik çarpması,
- Boğulmalar,
- Küçük çocuklar.
Sayılan bu gruplarda yaşama dönme oranı yüksektir ve bu nedenle de uzun süre KPR yapılır. Bunun dışında hipotermi ile kalp durması olan olgularda tam anlamıyla ısıtma işlemleri yapılmadan ölüm kararı verilmez. Etkilenen dokular havayla ya da nazik hareketlerle kurutulmalıdır.
İleri ısıtma: Göğüs akciğer zarı (plevra) ve karın zarı (periton) dışarıdan sıcak sıvılar verilerek ısıtılabilir, damar yolundan ısıtılmış sıvılar verilebilir, bu şekilde agresif bir ısıtma protokolü uygulanır.
Kısmi donma: Vücudun küçük bir kısmının soğuktan etkilenmesi ve donmasıdır. Soğuk vurması (ayazlama, frostnip), Soğuk ısırması (soğuk çarpması, frosbite) olabilir. Donuklar yanığa benzer aslında. Müdahale lokal olarak yapılır.
En zor koşıllarda, yani imkamsızlık içinde neler yapılabilir?
Bilinci orta- iyi olan oldularda yaşvaşça ısıtma en güvenli yoldur. Hiç bir imkanın, alet edevatın olmadığı durumlarda ve hastanın bilinci uygunsa has hareketlerini teşvik etmek uygun olacaktır. Her olgunun hastanede kontrol edilmesini tekrar vurgulamam gerekli. Radyant ısıtıcılar dikkatli olarak, agresif olmadan uygulanablir.
Sonuç: Sıcak ve ölü olana kadar ÖLÜ DEĞİLSİN. Hasta sıcak sıvılar ve benzeri müdahalelerle ısıtılır, daha sonra ölüme karar verilir.
Biyografi: Prof. Dr. Özgür Karcıoğlu
Özgür Karcıoğlu1969 yılında Aydın’da doğdu. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1993 yılında mezun olup 1994’te Dokuz Eylül Üniv. Tıp Fak. (DEUTF) Acil Tıp AD Araştırma Görevliliğine başladı.
1998’de ‘Acil Serviste Kardiyopulmoner Resusitasyon Uygulanan Hastalarda End-Tidal CO2 Monitörizasyonunun Rolü’ konulu uzmanlık tezi ile Acil Tıp Uzmanı oldu. Ekim 2004’te DEÜTF Acil Tıp AD’da Doçent unvanı aldım. 2005 Nisan-2007 Eylül arasında aynı anabilim dalında başkanlık görevinde bulundu. 2007’den itibaren Sağlık Bakanlığı’na bağlı İstanbul Bakırköy Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Acil Tıp Kliniği eğitim direktörü olarak görev aldı.
Ocak 2009’dan sonra Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanı ve Bakırköy Acıbadem Hastanesi Acil Servis Sorumlusu olarak çalıştı. 2010 yılında Acıbadem Üniversitesi bünyesinde Profesör unvanı aldı.
Eylül 2007-2009 arasında Türkiye Acil Tıp Derneği Yönetim Kurulu üyesi olarak görev aldı. İstanbul Tabip Odası, Türkiye Acil Tıp Derneği, Ulusal Travma ve Acil Cerrahi Derneği, Acil Tıp Uzmanları Derneği, Tıp Eğitimini Geliştirme Derneği, American College of Emergency Physicians (ACEP), European Society of Emergency Medicine üyesi. 2014 yılında kurucusu olduğu Toplumsal Afet Derneği’nin Başkanlığını yürütüyor.
TATD bünyesinde Sepsis çalışma grubunun başkanı, Travma ve Resüsitasyon çalışma gruplarında aktif üyesi. 2017 yılında “Fellow of Emergency Medicine Association of Turkey” (FEMAT) üyeliği ödülü aldı.
2012 ve 2016 yılında Amerikan Kalp Derneği (AHA) bünyesinde Temel ve İleri Kardiyak Yaşam Desteği (BLS ve ACLS) Eğitici Eğitimi Sertifikası aldı.
Bu süreç içinde DEUTF Acil Tıp akademik yapısı içinde yürütülen ve tamamlanan 22, diğer bir üniversitede 1 uzmanlık tez çalışmasında tez danışmanı olarak görev yaptım. Acil tıp ile ilgili uluslararası hakemli dergilerde 111, ulusal hakemli dergilerde 65 bilimsel yazı ve makale, editörlük yaptığı 2 çeviri, 3 özgün kitap ve 33 kitap bölümü yayınlandı.
‘Trauma Surgery’ başlıklı orijinal İngilizce Üniversiteler ve uzmanlık dernekleri bünyesinde düzenlenen çeşitli sempozyum ve konferanslarda görev aldı. 2007’de İzmir’de düzenlenen III. Ulusal Acil Tıp Kongresi’nde Kongre başkanlığı yaptı. Ulusal ve uluslararası bilimsel kongrelerde sözlü veya poster olarak sunulan 116 bildiride katkısı oldu.
COVID-19 salgınına ilişkin yazı ve benzeri bilgileri, tanı ve tedavi süreçleri, yayılım, bulaş, korunma ve tedavi yöntemlerini içeren ‘COVID-19 TANI VE TEDAVİSİ’ başlıklı kitabı Ematip kitabevi tarafından basılmıştır.
Türkiye, 06.02.2023 tarihinde yüzyılın felaketi olarak adlandırılan Kahramanmaraş ili Pazarcık merkezli ve Elbistan Merkezli 7.6 büyüklüğünde iki büyük depremle sarsıldı. Bu büyük depremler; Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay’da büyük yıkıma yol açtı. Tüm ülkemize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.