Son depremler Ölüdeniz fay hattını mı tetikledi?

6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından gündeme gelen Ölüdeniz fayı, Hatay’da 20 Şubat akşam saatlerinde peş peşe meydana gelen depremlerin ardından bir kez daha konuşulmaya başlandı. Ölüdeniz fayı nereden geçiyor, Ölüdeniz fay hattında hangi iller bulunuyor? Son depremlerle tetiklenmiş olabilir mi? Bilim insanları ne diyor?

ölüdeniz fayı

Son depremler Ölüdeniz fay hattını mı tetikledi?

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından gündeme gelen Ölüdeniz fayı, Hatay’da 20 Şubat akşam saatlerinde peş peşe meydana gelen depremlerin ardından bir kez daha konuşulmaya başlandı.


AFAD, saat 20.04’te merkez üssü Hatay’ın Defne ilçesi olan 6,4 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini açıkladı. Hatay’da peş peşe meydana gelen 6,4 – 5,8 – 5,2 – 5,2 büyüklüğündeki depremler Orta Doğu ve Kuzey Afrika’yı da salladı. Deprem şiddetli şekilde hissedilirken, vatandaşlar panikle kaçtı. Sarsıntı çevre illerde de hissedildi.

ölüdeniz fay zonu

Ölüdeniz fay zonu Hatay’ın güneyinden geçmekle birlikte Suriye, İsrail, Ürdün, Lübnan siyasi sınırlarına uzanıyor. Kahramanmaraş depremi ardından burada enerji birikebileceğine dikkat çeken uzmanlar bu fay ve Adana ve Kıbrıs gibi bölgelerde bu şiddette deprem oluşabileceğine dikkat çekiyor.

Son depremlerle Ölüdeniz fayı mı tetiklendi?

Depremle birlikte Ölüdeniz fayı bir kez daha gündeme geldi. Prof. Şükrü Ersoy, “Bu depremin Ölüdeniz Fay hattında olduğu anlaşılıyor” dedi. “Ölüdeniz fayı Yayladağ’ın doğusundan gelerek Amik ovası içinde sonlanmaktadır. Akdeniz yitim zonundan gelerek Amik ovası boyunca uzanan yitim zonu Arap platformuyla Toros bloğu arasındaki yitimi sağlamakta ve bu yitim sonucu da yanal atımlı fay olarak Türkoğlu ile Gölbaşı arasındaki fay hattı gelişmektedir.”

“500 km’lik bir düzlemi etkileyen 35 km’lik bir fay kırıldı”

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy ise Hatay’da gerçekleşen 6,4 ve 5,8 büyüklüğündeki depremleri Twitter hesabından şöyle değerlendirdi:

“Islahiye, Nurdağı ve Amik Ovası kuzey bölümündeki fayın Akdeniz’den Kıbrıs’tan gelen ve Amik Ovasına uzanan bu fay, fayın kırılmamış bölümündeki bir depremdi. Bu 6,4’lük depremde fayın yaklaşık 30 km’lik bir bölümünün kırıldığı düşüncesi ortaya çıkmaktadır. Defne’de olan bu deprem esas Antakya’dan Samandağ kıyısına giden bir hatta yani bizim baştan beri Kıbrıs’ın güneyinden Amik Ovasına giren fay hattının güneydeki kesimi 6,4’lük bir deprem 35 km’lik bir fayın kırılmasını gösterir. Yaklaşık 500 km’lik bir düzlemi etkileyen 35 km’lik bir faydır. Bu Antakya’daki kırılmadığını söylediğimiz fayın kırılması olayıdır. Yani önceki depremde stres yüklendi, şimdi ise bu fay hattı kırıldı.”


“Adana’da bekliyoruz”

Prof. Dr. Naci Görür ise “Bu yörede beklediğimiz depremdi. Daha Türkiye sınırları içerisinde Ölüdeniz fayında büyük bir deprem beklemiyoruz. Adana’da bekliyoruz. Oraya da enerji transferi olabilir. Adana’da dikkatli olmak lazım” ifadelerini kullandı.

“Fayın kuzeyinde ve güneyinde yırtılma devam ediyor”

Prof. Dr. Süleyman Pampal, “Bu beklenmeyen bir durum değildi. Antakya fayı dediğimiz yerin üzerinde oldu. O bölge hâlâ tehlikenin yüksek olduğu bir bölge. Bu fay 1000 kilometre, fayın kuzeyinde, güneyinde yırtılma devam ediyor. Bu fay Hatay’ın güneyine doğru Ölüdeniz fayı olarak devam ediyor. Suriye, Lübnan, İsrail yönünde 8 büyüklüğe varan dönem depremi var bu fay o fay. Yani sınırlarımızın içindeki kısmı bile daha tamamen kırılmadı. Yukarıdan aşağı geliyor bu fay, bu hareketlerin ana kaynağı buraları iyice hırpaladı, yırtılma devam edebilir. Ovalar depremin ivmesini 3-4 kat artırdığı için yıkıcı etkisi de o derece artıyor. Ovalardan, kayalık zeminlere gitmek gerekir.” açıklamasında bulundu.

Kızıldeniz’den başlıyor, Doğu Anadolu fay hattına kadar uzanıyor

kızıldeniz sina

Bölgedeki en büyük tektonik fay zonlarından biri, Sina’nın güney ucundaki Kızıldeniz’den Akabe Körfezi ve Ölü Deniz boyunca Suriye’nin kuzeyi ve Türkiye’nin güneyindeki Doğu Anadolu Fay sistemine ulaşana kadar uzanıyor.

Bu bir transform fay sistemidir[*], yani Sina alt levhası ve Arap levhası bu fay boyunca zıt yönlerde hareket eder. Sina alt levhası bu faya göre güneye ve Arap Levhası da bu faya göre kuzeye hareket eder.

tektonik hareket

Yılda yaklaşık 4-6 mm’lik bir hızla, iki levha diğer bölgelere kıyasla nispeten yavaş hareket ediyor (örneğin, Pasifik Levhası yılda 20-30 mm hızla Japonya’ya yakın dalıyor). Bu daha yavaş hareket nedeniyle, güçlü depremlerin nispeten nadir olduğu belirtiliyor.

Bölgedeki son büyük yıkıcı deprem, Temmuz 1927’de Jericho yakınlarında meydana geldi. Büyüklüğü Mw 6.1’di (Moment büyüklük ölçeği). Yüzlerce insan hayatını kaybederken, çevre illerde de büyük hasar meydana geldi. Kasım 1995’te daha güneyde Akabe Körfezi’nde Mw 7.2 büyüklüğündeki güçlü bir deprem, bölgede daha güçlü depremlerin olabileceği gerçeğini bize hatırlattı.



Kaynak: Levi, T., D. Bausch, O. Katz, J. Rozelle, and A. Salamon. “Insights from Hazus Loss Estimations in Israel for Dead Sea Transform Earthquakes.” Natural Hazards 75, no. 1 (January 2015): 365–88. doi:10.1007/s11069-014-1325-y.

Uzmanlardan Hatay depremleri için farklı açıklamalar


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.