İş örgütü TÜRKONFED, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ekonomik etkilerine yönelik bir rapor hazırladı. Raporda Marmara Depremi verilerinin kullanıldığı metodoloji ile Kahramanmaraş depremlerinin 84,1 milyar dolarlık mali hasar yaratacağı hesaplandı.
Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Kahramanmaraş merkezli depremlerin Türkiye ekonomisi için 84 milyar doları aşan bir mali hasar yaratacağını belirtti.
TÜRKONFED’in “2023 Kahramanmaraş Depremi Afet Durum Raporu” başlıklı raporunda 1999 yılında yaşanan Marmara depreminin verileri esas alınarak can kaybı ve mali hasara yönelik öngörüler hazırlandı.
Raporda Marmara Depreminde can kaybı 18 bin 373 kişi, mali hasar 1999 dolar kurula 17,1 milyar dolar hesap edilirken Marmara depremi verilerinin kullanıldığı metodoloji ile Kahramanmaraş depremlerinin 72 bin 663 can kaybı ve 84,1 milyar dolar mali hasara neden olacağı öngörüldü.
Öngörülen bu mali hasarın 70,75 milyar dolarının konut zararı, 10,4 milyar dolarının milli gelir kaybı ve 2,91 milyar dolarının işgünü kaybı olacağı tahmin edildi.
Raporda, illerin milli gelire katkılarındaki azalmaya paralel olarak afete maruz kalan 10 ilin ihracatının, ihracatı göğüsleyen liman altyapısının bozulmasının da etkisiyle, 15 milyar dolar düzeyinin altına düşebileceği tahmin edildi.
“Bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 5,4’ü aşabilir”
Raporda depremin merkezi yönetim bütçesi üzerindeki tahribatına ilişkin saptamalar da yer aldı.
Raporda konuyla ilgili olarak şu ifadeler kullanıldı:
2023 yılı bütçe açığı 659,6 milyar TL olarak hedefleniyordu. Bloomberg depreme ilişkin kamu harcamalarının GSYH’nin yüzde 5,5’ine eşdeğer olabileceğini tahmin etmektedir.
Mevcut şartlar altında bütçe açığının en azından 1 trilyon TL’nin üzerine çıkması beklenebilir.
2023’te nominal milli gelirin 18 trilyon TL’yi aşması beklendiğini düşündüğümüzde bütçe açığının milli gelire oranının yüzde 5,4’ün üzerinde gerçekleşmesi oldukça mümkündür.
Altyapı hasarları 7 başlıkta toplandı
TÜRKONFED raporunda altyapı hasarlarını 7 ana başlıkta topladı.
Bu 7 ana başlık şöyle sıralandı:
Ulaşım
Karayolları Genel Müdürlüğü’nün 8 Şubat tarihli açıklamasına göre trafiğe kapalı güzergâh bulunmadığını açıklasa da Hatay Havalimanı ve Hatay-Reyhanlı yolunda sorunlar devam ediyor.
Sahadan gelen bilgi ve görüntülere göre birçok ilçe ve köyün yollarının ulaşıma açık olmadığı anlaşılmaktadır. Başta Gaziantep, Hatay, Gaziantep-Osmaniye, Adıyaman-Çelikhan yolları olmak üzere yollarda birçok çökme meydana geldi.
Onarım çalışmaları devam etmekle beraber, bazı noktalarda yol altyapılarının yeniden inşası gerekmektedir.
Elektrik
Depremden etkilenen illerin önemli kısmında trafo noktaları yıkıldı, kimi bölgelerde elektrik dağıtım şebekesi yok olma düzeyinde zarar gördü.
Trafo ve şebeke tesislerinin yeniden devreye alınmasının uzun zamanda gerçekleşebileceği düşünülüyor.
Ana enerji iletim tesis ve hatlarında sorunlar giderilmiş olsa da şehir içi dağıtım kısımlarında bazı ilçelerde ve il merkezlerinde sorunlar devam etmektedir.
Doğalgaz
Deprem ile doğalgaz boru hatlarında patlamalar meydana geldi ve BOTAŞ Gaziantep, Hatay ve Kahramanmaraş’a hızla akışı kesti.
BOTAŞ’ın ana iletim hatlarında arıza ve kopmalar meydana geldiği ve onarım yapılan yerlerde artçı sarsıntılarla hasarın yeniden oluştuğu bakanlık tarafından açıklandı.
Adıyaman, Gaziantep ve Kahramanmaraş il merkezlerine kontrollü ve kısmi doğalgaz akışları başladı.
10 Şubat Cuma günü Hatay il merkezi ve Kırıkhan ilçesi şehir giriş istasyonlarına doğalgaz verilmiştir.
Petrol hatları
BOTAŞ, Pazartesi günkü ilk depremin ardından tesisi denetlemek için terminale petrol akışını durdurdu, ancak herhangi bir sızıntı veya hasara rastlanmadığını açıkladı.
BOTAŞ, Akdeniz kıyısındaki Ceyhan ihracat terminaline ham petrol akışını 7 Şubat Salı günü geç saatlerde yeniden başlattı. IKBY yönetimi de petrol akışının devam ettiğini teyit etti.
İletişim
11,5 milyon mobil abone bulunun afet bölgesinde il ve ilçelerde telekomünikasyon hizmetleri tamamen durmasa da ciddi aksaklıklar yaşanmaktadır.
Turkcell, Türk Telekom ve Vodafone’un üyesi olduğu Mobil Telekomünikasyon Operatörleri Derneği’nin açıklamasına göre 2.451 baz istasyonu devre dışı kaldı, 190 mobil istasyon yollandı ve enerji ihtiyacının karşılanması için operatörler tarafından bölgeye acilen 3 bin 485 adet jeneratör
sevk edildi.
Aksaklıklar çoğunlukla köy ve ilçelerde devam ediyor.
Hastaneler
2012’de deprem dayanıklılık raporu olumsuz gelen İskenderun Devlet Hastanesi’nin A Bloğu yoğun bakım hizmeti için kullanılıyordu ve depremle beraber yıkıldı.
Hatay İl’inde iki devlet hastanesi yıkılırken birçok özel hastane de yıkılmış veya kalıcı zarar görmüştür.
Yıkılan hastane sayısı resmi makamlarca henüz paylaşılmamakla beraber sahada sahra
hastanelerine ve sağlık çalışanlarına olan ihtiyaç belirtilmektedir.
Okullar
Eğitim Bakanlığı 81 ilde tüm okulların sömestr tatili sonrası açılış tarihini erteledi.
Bakanlık okulların 20 Şubat 2023 Pazartesi günü açılacağını açıkladı.
Depremden etkilenen 10 ilde eğitim gören öğrencilerin istedikleri illere nakil yaptırabilecekleri duyuruldu. Yıkılan okul sayısına dair resmi bir bilgi henüz açıklanmadı.
Raporda öneriler de sıralandı
TÜRKONFED raporunda afet sonrası ekonomik toparlanma için önerilerini de sıraladı.
Raporda şu 4 öneriye dikkat çekildi:
Örnekleri bulunan7,8 depremin ekonomik etkilerinin makroekonomik ve sosyo-ekonomik analiz boyutuyla ilgili ayrıntılı incelemeler yapılmalıdır. Etki analizleri doğru politikaların
kurgulanmasında yardımcı olacaktır.
Depremle ilgili yasal düzenleme ve kurumsal yönetim konuları gündeme alınıp “Depreme dayanıklı daha iyi bir şehir planlamasına doğru” örgütlenmelere fırsat verilmelidir.
Deprem sonrası yeniden inşa ve ekonomik rehabilitasyon süreçlerinde piyasa ekonomisini de esas alan bir ekonomik gelişme yaklaşımı çerçevesinde konu ele alınmalıdır.
İleriye yönelik yapılması gereken deprem riski ve ekonomik hazırlık çalışmalarında bilimsel
yaklaşım ön plana çıkarılmalıdır. Örneğin iki Türk deprembilimci-sismolog, Alaska Üniversitesi’nden Ezgi Karasözen ve Boğaziçi Üniversitesi’nden Didem Cambaz’ın da ortak yazarı olduğu 30 Mayıs 2020 tarihinde yayınlanan bir bilimsel makalede, 24 Ocak 2020 tarihli 6.8 büyüklüğündeki Elâzığ depreminin Doğu Anadolu fay hattında büyük bir kırılmayı haber verdiğine işaret edilmiştir.