Uzmanlar yorumladı: Yüzyılın en ölümcül depremleri arasında!

Uzmanlar Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremleri yorumladı: “Yüzyılın en ölümcül depremleri arasında! En büyük kara depremlerinden biri. Adeta kıtalar kavga ediyor. Türkiye 3 metre Arap Yarımadası’na doğru kaydı.”

en ölümcül depremleri

Uzmanlar yorumladı: Yüzyılın en ölümcül depremleri arasında!

CNN haberinde, “Bir depremin gücü, büyüklük olarak bilinir. Sarsıntının şiddeti, yerel coğrafya ve topoğrafyaya, depremin derinliğine bağlı olarak değişebilir. Büyüklük ölçeğinde, bir tam sayının her artışı 32 kat daha fazla enerji anlamına gelir. Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7,8 büyüklüğündeki depremin sarsıntısı yüzlerce kilometre ötedeki İsrail ve Lübnan’a kadar hissedildi. Türkiye, tektonik levha sınırları boyunca yer aldığı için güçlü depremlere yabancı değil. Son 25 yılda ülkemizi 7.0 veya daha büyük 7 deprem vurdu. Pazartesi günkü en güçlülerinden biriydi” diyor.


Georgia Tech Üniversitesi Yer ve Atmosfer Bilimleri Okulu’nda yardımcı doçent olan Karl Lang ise CNN’e depremin vurduğu bölgenin sismik aktiviteye eğilimli olduğunu söyledi:

“Sismojenik bir bölge; çok büyük bir fay bölgesi. Ve bu deprem, yakın geçmişte yaşananlardan daha büyük bir deprem” dedi ve ekledi:

“Yüzeyde hissedilen sarsıntının büyüklüğü, hem salınan enerji miktarının, depremin büyüklüğünün hem de bu enerjinin yüzeyin altında ne kadar uzağa salındığının bir fonksiyonudur. Yani yüzeye çok yakınsa, sığ bir depremse o zaman çok tehlikeli olabilir.”

Türkiye’de neden bu kadar çok deprem oluyor?

CNN’in meteorologu Chad Myers da, depremlerde normalde merkez üssünden bahsedildiğini, ancak bu depremden “hat üssü” olarak bahsedilmesi gerektiğini kaydetti. Deprem bölgesinin, büyük çapta iki tektonik tabakanın birleşim noktasına denk geldiğini hatırlatan Myers, “Arap ve Avrasya olmak üzere iki büyük tektonik levha Türkiye’nin güneydoğu illerinin altında buluşuyor. Bir uçtan diğer uca dayanan 100 mil (yaklaşık 161 kilometre) civarında bir alanda yeryüzünde kayma meydana geldi” dedi.

arap levhası

Myers, deprem sırasında birbirine sürtünerek yatay şekilde kaymalara yol açılan bu olayın sismolojide “düşey atımlı” fay hareketi olarak bilindiğini aktardı. Haberde, Kahramanmaraş merkezli depremlerin son yüzyılda bölgeyi vuran en büyük sarsıntılardan olduğu aktarılırken, depremin oluş şekli ve zamanlamasının yıkıcı etkisini artırdığına işaret edildi.

The New York Times: Adeta kıtalar kavga ediyor, ortaya kaos çıkıyor

“6 Şubat’ta meydana gelen depremler dünya genelinde 1990’dan beri kaydedilen 6.5 veya daha büyük 70’ten fazla depremden ikisi. Ama unutulmamalı ki burası dünyadaki aktif bölgelerin başında geliyor. Üç devasa fay hattının çarpıştığı noktada adeta kıtalar birbiriyle kavga ediyor ve ortaya kaos görüntüsü çıkıyor”

The Telegraph: Türkiye’deki deprem neden bu kadar katastrofikti?

Doğrultulu atımlı faylarda iki tektonik tabaka yukarı aşağı yerine yatay olarak hareket eder. Son depremlerde tektonik tabalardan birinin doğuya diğerinin batıya hareket ettiği anlaşılıyor. 7.7 büyüklüğündeki depremin karada doğrultulu atılımlı faylarda gelen en şiddetli sarsıntılardan biri olduğu söylenebilir. Türkiye’deki deprem 2016’da İtalya’nın orta kesimlerini vuran ve 300 kişinin ölümüne neden olan 6.2 büyüklüğündeki depremden 250 kat daha çok enerji açığa çıkardı.

Türkiye dünyanın en hareketli ve en tehlikeli tektonik ortamlarından birinin üzerine kurulu. Arap, Anadolu ve Afrika levhaları bu bölgede buluşuyor ve yan yana geçip birbirlerine doğru sıkıştıkça deprem olarak salınan sürtünme ve stresi oluşturuyorlar. Arap levhasının yılda yaklaşık 11 milimetre hızla kuzeye doğru ilerlediği göz önüne alındığında Anadolu levhası üzerinde oturan Türkiye bu nedenle batıya doğru sıkıştırılıyor. Meydana gelen kırılmalar ve ortaya çıkan enerji yeryüzünde karada görülen en büyük depremlerin oluşmasına yol açıyor.

En büyük kara depremlerinden biri

Tohoku Üniversitesindeki Uluslararası Afet Bilimi Araştırma Enstitüsü Profesörü Shinji, Türkiye’de Kahramanmaraş merkezli, toplamda 10 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlere ilişkin Japonya’nın Asahi Shimbun gazetesine konuştu.

Shinji, Türkiye’deki sarsıntıların, dünyada karada meydana gelen en büyük depremlerden olduğunu belirterek “Beklenmedik büyük bir depremdi.” ifadesini kullandı.

Doğu Anadolu Fay Hattı’nın, Arap Levhası ile Anadolu Levhası arasındaki sınırda yer aldığına işaret eden Shinji, “depremin büyüklüğüne ek olarak, merkez üssünün yüzeye yakınlığının da büyük hasara neden olduğunu” kaydetti. Shinji, depremin “enerji miktarının”, “1995 Büyük Hanshin-Awaji Depremi ve 2016 Kumamoto Depremi’nin on katından fazla” olduğunu vurguladı.


“Türkiye 3 metre Arap Yarımadası’na doğru kaydı”

İtalyan Ulusal Jeofizik ve Volkanoloji Enstitüsü’nün başkanı Carlo Doglioni, merkez üssü Maraş olan 7,7’lik depremin ardından “Bu gece Arap fay hattı, Anadolu fay hattından kuzeydoğu-güneybatı ekseninde 3 metre hareket etti gibi gözüküyor” açıklamasını yaptı.

Bir süre sonra İtalyan makamlar tsunami uyarısını kaldırsa da İtalya’da deprem konusunda sayılı isimlerden biri olan İtalyan Ulusal Jeofizik ve Volkanoloji Enstitüsü’nün (INGV) başkanı Carlo Doglioni İtalyan medyasına konuştu.

en ölümcül depremleri

İtalyan Corriere della Sera’ya konuşan Doglioni, “Bu gece Arap fay hattı, Anadolu fay hattından kuzeydoğu-güneybatı ekseninde 3 metre hareket etti gibi gözüküyor” dedi.

Hareketliliğin 3 metreden de fazla olabileceğini dile getiren Doglioni, “Bu çok büyük bir hareket” diye konuştu.

Doglioni, “Burası oldukça hareketli bir alan ve Akdeniz’deki en tehlikeli bölgelerden biri. Geçen yüzyıllarda buralarda çok şiddetli depremler meydana geldi” yorumunu yaparken, “Türkiye, Arap levhası üzerine gitti gibi gözüküyor” yorumunu yaptı.

“Gerçekten çok büyük bir deprem”

Carlo Doglioni, “Plaka ne kadar hareket etmiş olabilir?” sorusuna, “Sahip olduğumuz tahminlerimizden biliyoruz ki, fay en az 150 kilometre boyunca, hatta 3 metreden fazla bir yer değiştirmeyle aktif hale geldi. Her şey birkaç on saniye içinde oldu ve bu 7.8, -7.9 büyüklüğünde bir deprem” yanıtını verdi.

“Gerçekten çok büyük bir deprem. Merkez üssü Türkiye’nin orta-güney bölgesinde, Suriye sınırının hemen kuzeyindeydi” diyen Doglioni, “Nasıl bir hareketti?” sorusuna ise, “Bir çapraz hareketten bahsediyoruz, fay düzlemi çok eğimli ve olay sırasında fayın iki yanında yatay bir yer değiştirme gözlemliyoruz” şeklinde yanıt verdi.

Doglioni “Akdeniz’in en tehlikeli bölgelerinden biri olan çok sismik bir bölgeden bahsediyoruz. Geçtiğimiz yüzyıllarda son derece şiddetli depremler oldu” dedi.

Celal Şengör: Arap levhası aşağıya doğru kaydı ve deprem yarattı

Prof. Dr. Celal Şengör
Prof. Dr. Celal Şengör

Jeolog Celal Şengör, 2 büyük depremin nasıl meydana geldiğini anlattı. Şengör, Arap levhasının aşağıya doğru kaymasıyla depremin başladığına dikkat çekti

Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde 7.7, Elbistan ilçesinde ise 7.6 büyüklüğünde iki deprem meydana geldi. 10 kentte hasara neden olan depremler sonrasında binalar çöktü, çok sayıda kişi yaşamını yitirdi. Depremin ardından bir televizyon programının konuğu olan Jeolog Celal Şengör, depremin nasıl meydana geldiğini sade bir dille anlattı.

arap adana anadolu levhaları

Kartona çizdiği grafikle depremin nasıl meydana geldiğini vatandaşlara sade bir dille anlatan Şengör, şu ifadeleri kullandı:


“Arap levhası aşağıya doğru kaydı, deprem yarattı. O deprem 7.7 şiddetinde Kahramanmaraş’ta oldu. Daha sonra oluşan boşluğun kapanması içine Anadolu levhası kaydı. O da boşluğu kapatınca 7.6 şiddetinde bir deprem meydana geldi. Çöküntü oluşan boşluk da Kahramanmaraş ovası.”

Jeoloji Profesörü Batist büyük hasarın sebeplerini açıkladı: Çok, çok, çok güçlü depremler!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.