Sedef hastalığı nedir? Sedef hastalığı neden olur?

Kronik bir rahatsızlık olan sedef hastalığı dünyada yüzde 1-3 düzeyinde görülmesine rağmen bitmeyen bir tedavi süreci var. Dermatoloji uzmanı H. Deniz Yardımcı sedef hastalığı ve tedavi süreci ile ilgili bilgi verdi.

Sedef hastalığı nedir

Sedef hastalığı nedir?

Sedef hastalığı en basit anlatımı ile ölü cilt hücrelerinin cilt yüzeyinde hızlı bir şekilde birikmesiyle ortaya çıkan bir cilt problemidir. Sedef hastalığı denilmesinin nedeni dıştan görülen pembe kırmızı zeminde beyaz parlak kabuklar olmasıdır. Tüm dünyada yaklaşık %1-3 oranında görülür. Sıklıkla otuzlu yaşlarda başlasa da doğumdan itibaren görülebilir.


Çocuklukta nispeten daha az görülen sedef hastalığının en yaygın semptomu olan beyaz kabuklu plaklar, vücudun her yerinde olabilir. Saçlı deri tırnak tutulumu olabilir. Bazen mantar ve egzama ile karıştırılabilen sedef hastalığının kesin teşhisi ancak bir dermatolog tarafından konulabilir.

Sedef hastalığı neden olur?

Vücudun kendi dokularına karşı geliştirdiği bir realisyondur. Şöyle ki, söz konusu sedef hastalığı olduğunda derideki hücreler tarafından antijenler oluşturulur. Bu antijenler bağışıklık sistemini aktive eder. Oluşan hücreler tekrar deriye döner ve deride hücre çoğalması ve buna bağlı sedef hastalığına özgü plakların oluşumuna yol açar.


Sedef hastalığının belli bir nedeni yoktur. Ancak genetik yatkınlığın etkili olduğu kabul edilen bir gerçektir. Genellikle hastalarda psöriazis ortaya çıkacak bir psikolojik zemin vardır. Mükemmeliyetçi kişilerde daha çok görüldüğü gözlemlenmiştir.

Sedef hastalığın ortaya çıkma nedenleri:

  • Enfeksiyonlar ( başta boğaz enfeksiyonu, idrar yolu enfeksiyonu olmak üzere vücuttaki tüm enfeksiyonlar )
  • İdrar yolu enfeksiyon,
  • Yorgunluk
  • Stres,
  • Ani gelişen cilt travmaları (güneş yanığı gibi) etkili bulunmuştur.

Kronik bir rahatsızlık olan sedefin tedavisi ömür boyu sürmek zorunda

Genellikle hastalar, ‘Sedef hastalığının iç organlarla ilgisi var mı’ diye sorarlar. Hastalığın herhangi bir böbrek ve karaciğer hastalığı ile ilgisi yoktur. Hastalığın tedavisi sonrasında özel bir diyet uygulanması gerekmez. Sadece yediklerinde kaşıntı yapan bir gıda varsa (acılı gıdalar, salçalı gıdalar vs.) onun az tüketilmesi uygundur. Bazı çalışmalarda kilo alımının hastalığı tetiklediği belirtilmiştir. Bu yüzden sağlıklı beslenme önerilir. Tedavisinde neden belli olmadığı için halen köklü bir çözüm getirecek bir yöntem ya da ilaç yoktur. Zaman zaman gazetelerde ‘Sedefin tedavisi bulundu’ gibi haberler çıkmasına rağmen maalesef bunlar doğru olmadığı gibi hastalar için hayal kırıklığıdır.

Kişinin hastalığı nasıl yaşadığına bağşı olarak tedavi şekli değişir

Tedavi planlanırken hastanın durumu göz önüne alınarak bir yol haritası belirlenir. Birçok hastada beraberinde obezite, hipertansiyon ve hiperlipidemi gibi metabolik problemler bulunur. Dolayısıyla tedavi protokolünde mutlaka bu gibi faktörler göz önüne alınmalıdır. Günümüzde, lokal tedavi (pomad, losyon vs.) ve ağız yoluyla çeşitli ilaçlar verilmektedir. Tedavide amaç; belirtileri düzeltmek tekrarlanmasını engellemektir. Bu yüzden hekim ve hastanın uzun süre bıkmadan bir arada çalışması gerekir. Hastalıkta her hastaya genellikle tedavi farklıdır. Birlikte uyum içinde çalışılmalıdır. Hafif seyreden sedef hastalığında krem ve losyonlarla tedavi yeterli gelir. Tüm vücudu saran durumlarda UV ışın tedavisi uygulanır. Ağır vakalarında yan etkiler takip edilerek ağızdan veya iğne şeklinde tedaviler yapılabilir.

Sedef hastaları nelere dikkat etmeli?


Psikolojinin iyi tutulması çok önemlidir. Gerekirse psikiyatrist ile ortak çalışılır. Cildin kuruluğunun önlenmesi için devamlı nemlendirici kullanımı önemlidir. Banyoda cildi tahriş edici uygulamalardan uzak durulmalıdır. Banyo sonrası mutlaka nemlendirici sürülmelidir. Tedavide olan pomad, losyonlar uygulanmalıdır. Ayrıca doktorun önermediği hiçbir alternatif yöntem denenmemelidir. Çünkü bu durum mevcut tabloyu daha ağır hale getirebilir.

Kaşıntı neden olur? Kaşıntıya ne iyi gelir?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.