Anayasa Mahkemesi (AYM), Türk Medeni Kanunu’nun 187’inci Maddesi’ndeki “Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir.” hükmünü eşitliğe aykırı bularak iptal etti.
Anayasa Mahkemesi’nin söz konusu kararı 28 Nisan 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı.
AYM, İstanbul 8. Aile Mahkemesi tarafından Türk Medeni Kanunu’nun 187. maddesi için Anayasa’ya aykırılığı ileri sürülerek yapılan iptal başvurusunu değerlendirdi. Mahkemenin söz konusu maddenin Anayasa’nın 2., 10., 17., 20., 90. ve 153. maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle yaptığı başvuru kabul edildi.
Oy çokluğuyla alınan kararda, 2 Kasım 2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 187. maddesinin birinci cümlesinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildi.
AYM, söz konusu maddenin Anayasa’nın “Herkes dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.” diyen 10. maddesine aykırı olduğuna hükmetti.
Kural Anayasa’nın 10. maddesine aykırı görülerek iptal edildiğinden Anayasa’nın 2., 17., 20., 90. ve 153. maddeleri yönünden de ayrıca incelenmedi.
AYM kararda, yürürlüğe girdiği tarihte toplumda olumlu etkiler yaratan ve belirli bir alanda düzenin sağlanmasını mümkün kılan hükümlerin zamanla toplumun gereksinimlerine cevap vermede yetersiz kalabileceğini belirtti.
Bu bağlamda 4721 sayılı Kanun’da kadın-erkek eşitliğinin sağlanmasına yönelik “Kocanın evlilik birliğinin reisi olduğunu” öngören hükmün kaldırılması gibi birçok değişikliğin yapıldığı ifade edildi.
Kararda AYM tarafından 187. maddedeki kurala ilişkin, “Erkek evlendikten önceki soyadını evlendikten sonra da tek başına kullanabildiği halde, kuralla kadının evlenmeden önceki soyadını evlendikten sonra ancak kocasının soyadının önünde kullanabileceği öngörüldüğünden karşılaştırmaya müsait şekilde benzer durumda olan eşler arasında cinsiyet temelinde farklı muamelenin yapıldığı açıktır.” ifadeleri kullanıldı.
Nüfus kayıtlarındaki karışıklığın önlenmesi ve soy bağının sağlıklı bir şekilde tespit edilmesinde kamu yararı bulunduğu ancak bunun yalnızca kadının erkeğin soyadını kullanmasıyla sağlanamayacağı belirtildi. Söz konusu kamu yararının sağlanması için TC kimlik numaralarına ve nüfus hizmetlerinde kullanılan bilişim teknolojilerine işaret edildi.
Anayasa’nın 45. maddesine göre Türk toplumunun temeli olduğu belirtilen ailenin, toplumsal değerlerin sonraki nesillere aktarılması gibi önemli işlevleri bulunduğunu hatırlatan AYM, aile bireylerinin aynı soyadına sahip olmalarının aile bağlarını koruyarak işlevini yerine getirmesine katkı sağlayabileceğini ifade etti.
Öte yandan kadının erkeğin soyadını almasının ortak bir soyadı için tek seçenek olmadığı belirtilerek, “Eşlere içlerinden birinin soyadını veya bunun dışında bir adı ortak soyadı olarak belirleme imkanının tanınması ya da ortak soyadının eşlerin evlenmeden önceki soyadlarının birleşiminden oluşacağının öngörülmesi de mümkündür.” denildi.
Karar,”Evlenmeden önceki soyadının evlendikten sonra da tek başına kullanılması bağlamında kadın ve erkek arasında kuralla öngörülen farklı muamelenin, nesnel ve makul bir temele dayanmaması sebebiyle eşitlik ilkesini ihlal ettiği sonucuna ulaşılmıştır.” şeklinde sonuca bağlandı.
Böylece Türk Medeni Kanunu’nun 187. madde birinci cümlesi 6 karşı oya karşın oy çokluğuyla iptal edildi.
Kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak 9 ay içinde yürürlüğe girmesine hükmedildi.