Yargıtay’dan cam balkon kararı: Komşuların şikayeti üzerine ceza kesildi. Kat maliklerinin yazılı izni alınmaması durumunda kaçak yapı haline geliyor.
Özellikle de Covid-19 pandemisi döneminde uzun süre evde karantinada kalan kişiler cam balkon kapatma işlemini tercih etmiş, pek çok kişi bu yönteme başvurmuştu.
Evini daha fazla genişletmek, balkonunu dış koşullardan korumak, soğuk ve yağışlı havalarda da balkon keyfi yaşamak isteyen kişiler cam balkon yöntemini tercih etmişti. Ancak yapılan cam balkonlar bazı binalarda komşular arasında sorunlar yaşanmasına neden olurken şikayet konusu olmuştu.
Cam balkon yaptırmak yasak mı?
Binaların balkonları dış cepheden pay alması nedeni ile diğer odalardan farklı olarak kabul edilmekte olup binanın ortak alanları arasında yer alıyor. Bu nedenle balkonlarda tadilat ve değişimlerde mutlaka apartmanda yaşayan kat maliklerinin beşte dördünün yazılı izninin alınması gerekiyor. Bu iznin alınmaması durumunda ise cam balkon kaçak yapı haline geliyor.
Yargıtay’dan emsal karar:
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/6244 Esas ve 2016/2299 numaralı karar ile cam balkon hakkında emsal karar açıklandı. Emsal karar şu şekilde:
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalıya ait 42 numaralı bağımsız bölümde projeye aykırı olarak kapatılan açık balkonun eski hale getirilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası’nın 19.maddesinin birinci fıkrasında kat maliklerinin anataşınmazın mimari durumunu titizlikle korumaya mecbur oldukları belirtildikten sonra ikinci fıkrada da kat maliklerinden birinin bütün kat maliklerinin beşde dördünün yazılı rızası olmadıkça anataşınmazın ortak yerlerinde inşaat, onarım, tesis ve değişiklik yaptıramayacağı öngörülmüştür.
Dosya içersindeki bilgi ve belgelerden, özellikle bilirkişi raporu içeriğinden; davalıya ait bağımsız bölümün mutfağa bağlantılı balkonunun mutfakla balkon arasındaki kapı, pencere ve duvarının kaldırılarak mutfakla birleştirildiği, balkonun PVC malzemeyle kapatıldığı anlaşılmaktadır. Bilirkişinin yerinde saptadığı sistem, Yargıtay uygulamalarında da kabul edildiği gibi sabit eser niteliğinde olup bütün kat maliklerinin beşde dördünün yazılı rızası olmadan yapılamayacağı gibi balkonu kapatma malzemesinin saydam (cam) ya da ışık geçirmeyen nitelikte olması veya tek parçadan ya da birkaç parçadan oluşması, bina statiğini etkilememesi, çevreye zarar vermemesi sonucu değiştirmez. Saptanan bu durum karşısında balkonun projeye aykırı olarak kapatılması nedeni ile eski hale getirilmesine karar verilmesi gerekirken, balkonun daire içine alınmak sureti ile kullanılmasının ruhsata tabi olmadığı, anataşınmazdaki kat maliklerinin %90’ının aynı yöntemle değişiklik yaptığı, değişikliğin diğer maliklere zarar vermediği ve anayapının statiğini tehlikeye maruz bırakacak nitelikte olmadığı gerekçeleri ile talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yukarıda yer alan emsal karar kapsamında cam balkon yaptırmak isteyen kişilerin mutlaka önceden kat maliklerinin yazılı iznini almaları gerekiyor.