Kırık sonrası kemik dokunun iyileşmesi için alçı ya da operasyon uygulamaları ile kırılan kemik istirahate alınır. Bu hareketsizlik sonucunda, özellikle kaslarda ve eklemlerde çeşitli problemler meydana gelir. Kırık rehabilitasyonunun amacı, kırık nedeniyle etkilenen bölgeleri (kaslar, bağlar, yumuşak dokular, eklemler gibi) kırık öncesi bulunduğu fonksiyonel seviyeye getirmektir.
Kırık sonrası rehabilitasyonunun immobilizasyon (istirahat) dönemi ve immobilizasyon sonrası dönem olarak ikiye ayrıldığını kaydeden Therapy Sport Center Fizik Tedavi Merkezinden Uzman Fizyoterapist Leyla Altıntaş, kırık doku iyileştikten sonra rehabilitasyon döneminde yapılacaklar hakkında açıklamada bulundu.
İmmobilizasyon (istirahat) döneminde süreç nasıl ilerliyor?
İmmobilizasyon (istirahat) dönemindeki süreç hakkında bilgiler veren Uzman Fizyoterapist Leyla Altıntaş, şunları söyledi:
“İmmobilizasyon döneminde önemli olan kırık olan bölge istirahate alınırken, o bölgenin dışında kalan tüm eklemler ve kaslar için çalışma programları hazırlanır. Bir kas istirahat dönemindeyken, atrofiye (kitle kaybına) uğrayabilir. Bunun oluşmaması için çevre kaslara kemiğin kaynamasını tehlikeye atmayacak, fakat kasları çalıştırabilecek basit kuvvet egzersizleri yaptırılabilir.
İmmobilizasyonun bir diğer yan etkisi ise, eklem hareket açıklıklarının azalmasıdır. Bu hem kırık olan kemiğin bağlı bulunduğu eklem için hem de o bölgenin bir üst ve bir alt eklemleri için geçerlidir.
İmmobilizasyon sürecinde kırık olan kemik alçı uygulamasında olacağı için o ekleme değil, fakat bir üst ve alt eklemde hareket kısıtlılığı oluşmaması için yine kemiğin kaynamasını tehlikeye atmadan basit eklem hareket açıklığı egzersizleri, germe egzersizleri uygulanabilir. Dolaşımı arttırmak için yüzeysel masajlar, oluşan ödemi gidermek amacıyla soğuk uygulamalar yapılabilir.” dedi.
İmmobilizasyon sonrasında süreç nasıl ilerliyor?
İmmobilizasyon sonrası süreç hakkında bilgiler veren Uzman Fizyoterapist Leyla Altıntaş, şunları kaydetti:
“İmmobilizasyon sonrası dönemde; yani alçı çıktıktan sonra rehabilitasyon çok daha fazla önem taşımaktadır. Eklem limitasyonları ve kaslarda, güç ve kitle kayıpları çok daha fazla seviyelerdedir. Kullanmamaya bağlı denge ve koordinasyon bozuklukları da ortaya çıkabilmekte, kişiler yapamadıkları hareketlerin yerine alternatif hareketler oluşturup bunları kullanmaya bağlı yanlış hareket paternleri yerleşmektedir. Tüm bu problemlerin ortadan kaldırılabilmesi için de rehabilitasyon süreci önem taşımaktadır. Rehabilitasyona başlarken öncelikle kırık dokunun kaynama sürecinden emin olmak gerekir. Bunun için radyolojik olarak değerlendirme gerekir.
Bu değerlendirme özellikle ayak, bacak gibi alt extremite kırıklarında yük vermeyi sağlamak ve verilecek yükün miktarını belirlemek için önem taşımaktadır. Yine, omurga kırıklarında istirahatin ve korse kullanımının süresini de bu kaynama süreci belirleyecektir. Kırığa sinir yaralanması da eşlik edebilir, bu durumda EMG ile sinir ve kasların çalışmaları değerlendirilmeli, gerekli olduğu durumlarda çalışmanın içerisine bu probleme yönelik tedaviler de eklenmelidir.” diye konuştu.
Tedavi programında süreç nasıl ilerliyor?
Kırık rehabilitasyonu tedavi süreci hakkında bilgiler veren Uzman Fizyoterapist Leyla Altıntaş, konuşmasına şöyle devam etti:
“Tedavi programında öncelikli olarak hastanın ağrısına yönelik çeşitli ağrı kesici elektroterapi ajanlarından, eklem bölgesinde şişliği azaltmak ve dolaşımı arttırmak için ses dalgalarından (ultrason) ve soğuk uygulamalardan, kas kuvvetini arttırmak için elektrik stimulasyonlarından faydalanılabilinir.
Egzersiz programlarına bakacak olursak, kasları kuvvetlendirmeye yönelik kademeli artan kuvvet egzersizleri (izometrik, izotonik, dirençli egzersizler), eklem hareket açıklıklarını arttırmaya yönelik önce aktif yardımlı, sonra aktif hareketler en son da pasif germe egzersizleri yapılabilir.
Bu egzersizlere, mutlaka denge ve koordinasyon ve stabilizasyon egzersizleri eklenmelidir. Omurga kırıklarından sonra yapılacak rehabilitasyon programında çok daha dikkatli olunmalıdır, kırığın tam kaynaması beklenmelidir. Özellikle omurga kırıkları ve kaburga kırıklarından sonra egzersiz programının içerisine solunum egzersizleri dahil edilmelidir.” şeklinde konuştu.