Kiracıya koruma kalkanı düzenlemesi geliyor!

Fahiş kira artışlarının önüne geçmek için kiracıya koruma kalkanı konusunda yasal düzenleme getirilmesi planlanıyor. Buna göre yüzde 25 kira artış sınırı uygulaması uzatılacak, fırsatçılara verilen cezalar da ağırlaştırılacak.

kiracıya koruma

Başta büyükşehirlerde olmak üzere vatandaşın en çok dile getirdiği sorunların başında yüksek kiralara neşter vurulacak. Başkan Erdoğan’ın sık sık gündeme getirdiği fahiş kira artışlarına karşı Çevre, Adalet, Ticaret bakanlıkları ve ilgili kurumlar çok yönlü bir çalışma yürütüyor.

Konutlarda kira artış oranlarına getirilen yüzde 25’lik sınır 11 Haziran 2002-1 Temmuz 2023 tarihleri arasında yenilenen kira dönemlerini kapsıyor. Temmuz ayında yüzde 25’lik sınır yeniden uzatılacak. Fahiş kira artışı yapan ev sahiplerine de hapis ve para cezası uygulanacak.


Memura kira koruması geliyor

Yeni dönemde büyükşehirlerde memurlara il ve ilçe bazında kira katkısı için kapsamlı bir hazırlık yapılıyor. Destekten kamuda çalışan kadrolu, sözleşmeli memur ve kamu işçilerinin faydalanması bekleniyor.

Ortalama kiralar ve yaşanılan bölgedeki diğer fiyatlar değerlendirilerek geçinme endeksi oluşturulacak. İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere kira tutarları değerlendirilerek harcamaları düşürecek, yaşamı kolaylaştıracak tutarlar belirlenecek.

Yasal düzenlemede üç alternatif

Kira artışına yasal fren çalışması Adalet Bakanlığı koordinasyonunda ilgili bakanlıkların katkılarıyla yürütülüyor. Kira artışları konusunda yapılacak yasal düzenlemeyle “hapis, adli para ya da para cezası” olmak üzere 3 alternatif üzerinde çalışma yürütülüyor.

Taşınmazın yaşı, metrekaresi, bulunduğu kat, konumu, niteliği dikkate alınarak bölge değerleri belirlenecek. Bu kriterlerin üzerinde kira bedeli belirleyenlere adli ve idari para cezaları uygulanacak.

Arabulucu uygulaması 1 Eylül’de başlıyor

Devam eden kiracı ev sahibi sorunları nedeniyle 1 Eylül’den itibaren arabulucuya gidilmesi zorunlu hale geliyor. Bu tarihte kira kaynaklı ihtilafların tamamı önce arabulucuya gitmek zorunda olup daha sonra dava açılabilecek.

Bu davada kira bedeli yüzde 25 sınırı uygulanmadan belirlenir. Kira bedeli belirlenirken TÜFE 12 aylık ortalamaya göre değişim oranı, kiralanan konutun emsal bedeli esas alınıyor.

Banka hesaplarını kapatıyorlar

Özellikle depremin ardından birçok şehirde yaşanan fahiş kira artışları nedeniyle CİMER, Alo 175, Adalet, Maliye, Ticaret Bakanlığı, tüketici mahkemelerine binlerce şikayet geldi.

Bazı ev sahipleri “ya fiyatı artır ya da evden çık” baskısı yaparken gelen şikayetlerde “tadilat yapma, çocuğum oturacak gibi gerekçeler, banka hesabı kapatma, elden para isteme” başı çekti.

Fahiş artış isteyen ev sahiplerinin yeni oyunu kiranın yatırılmadığını öne sürmek için banka hesaplarını kapatıyor. Sözleşmedeki banka hesabının kapatılması durumunda kiracıya yeni hesabın bildirilmesi zorunluluğu bulunuyor.

Ev sahibi ısrarla paylaşmazsa kiracı posta hesabı ile ödeme yapabilir ya da mahkemeye başvurarak ödeme yeri tayin edilmesini isteyebilir. Böyle bir durumda kesinlikle elden ve belgesiz ödeme yapılmaması gerekiyor.


Ev sahibi PTT yoluyla gelen kira bedelini almazsa sulh hukuk mahkemesine başvurularak “ödeme yeri tayini” istenir, kiracının ödemelerini isteği dışında ödeyememesi hali araştırılır. Kiralar mahkeme tarafından mal sahibi adına açılacak hesaba yatırılır.

Banka hesabının kapatılması durumunda kira bedelinin elden verilmesi durumunda mutlaka belge alınması gerekiyor. Konu yargıya taşındığında kiranın elden ödendiğine dair telefonda mesaj ya da WhatsApp yazışmaları delil olarak kabul edilmiyor.

Tadilat gereçesi sunulamaz

Borçlar Kanunu uyarınca yeniden inşa ve imar amaçlı boşaltılan taşınmazlarda bu işlemler bittikten sonra öncelikle aynı kiracıya teklif götürülür. Ev sahibi taşınmazı başkasına kiraya verirse eski kiracısına son kira yılında ödenmiş olan bir yıllık kira bedelinden az olmamak üzerde tazminat ödemekle yükümlü oluyor.

Ara zam yapılamaz

Kiralık mülklerde yapılan aylık ödeme tutarının artışı yılda bir defa olmak üzere gerçekleşiyor. Normalde kiralara yapılan zam oranı bir önceki yılın kira tutarına ve son 12 ayın TÜFE’sine göre belirleniyor.

Geçen yıl temmuz ayında yapılan düzenlemeyle yüzde 25 sınırı getirildi. Bu oranın üzerinde yüksek bir zam uygulanamıyor.

Tüketici danışma hattı ALO 175, CİMER, Adalet Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı başta olmak üzere ilgili bütün kamu kurum ve kuruluşlarına şikayet edilebilir. Tüketici mahkemelerine başvurulabilir, dava açılabilir.

Kira sözleşmesinde 10 yıllık süreye dikkat

Bir yıllık kira sözleşmesi bitince “süre bitti” diyerek evden, işyerinden çıkarmak mümkün bulunmuyor. Ev sahibi kiracıyı 10 yıllık sürenin sonunda yasal olarak tahliye edebilir.

Bunun için de sözleşme bitiminin 3 ay öncesinde kiracıya yazılı olarak evi tahliye etmek istediğini bildirmesi gerekiyor.

“Gereksinim” nedeniyle tahliye edilen konutun başkasına kiraya verilmesi halinde kiracıya ev sahibine tazminat davası açma hakkı doğuyor.

Borçlar Kanunu’nun yeniden kiralama yasağı başlıklı maddesine göre, 3 yıl süreyle kiralama yasağı hem gereksinim hem de yeniden inşa, imar amaçlı tahliyeler için geçerli bulunuyor.


Gereksinim nedeniyle tahliye durumunda kiraya veren 3 yıl boyunca haklı neden yoksa sadece kendi kiracısına teklifte bulunabilir.

Konut kira krizi büyüyor: Kiralardaki artış kontrolden çıktı!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.