Kira uyarlama davası nedir? Kiracılara geriye dönük borç çıkabilir!

Kiraları artırmak için başvurulan son yöntem ‘kira uyarlama davası’. Son dönemde adliyeler ev sahibi-kiracı davaları ile doldu, taştı. En çok tahliye ve kira tespit davaları açılıyor. Ancak son aylarda ev sahipleri daha çok “sözleşme uyarlama” davası açmaya başladı.

Kira uyarlama davası

Ev sahibi ile kiracılar arasındaki anlaşmazlıklar artarak sürüyor. Mahkemelerde dava yoğunluğu var. Ev sahipleri son dönemde artık yeni bir yönteme başvuruyor o da ‘sözleşme uyarlama davası’. Peki nedir sözleşme uyarlama davası? işte detaylar…

Avukat Umut Metin, sözleşme uyarlama davaları için “Kira uyarlama davaları aslında sözleşmenin kurulduğu aşamadan sonra yaşanan hadiselerle sözleşme bedelinde olağanüstü değişme olmasından kaynaklanan bir dava. Evet böyle mutabakata vardım doğru ama aradan geçen sürede ülke öyle bir değişti ki artık bu rakama katlanmamı bekleyemezsin şeklinde kurgulu bir dava” değerlendirmesinde bulundu.


Kira uyarlama davası hemen açılabiliyor

Kira tespit davası için en az 5 yıl bekleme şartı var. Uyarlama davası için böyle bir durum yok. Sözleşmenin başladığı yıl bile açılabiliyor. O nedenle de şu an daha fazla tercih ediliyor.

ntv.com.tr’nin haberinde, ev sahiplerinin genelde dava açmadan önce noterden taleplerini içeren bir ihtarname çektiğini söyleyen Metin, “Çünkü yüzde 25 düzenlemesi yapılması ve bunun ikinci yılda da devam etmesi mülk sahipleri ile kiracı arasındaki uyumu kaldırdı. Kiradaki rakam tartışması büyüdüğü için ek dava ihtiyacı doğdu” dedi.

Ev sahibi haklı çıkarsa geriye dönük ödeme yapılıyor

Kira davaları 2-3 yıl kadar sürüyor. Eğer ev sahibi haklı bulunursa geriye dönük olarak toplu ödeme yapılıyor. Ama bunun için ev sahiplerinin dava açmadan önce ihtarname çekmesi ve kira artışı talep etmesi gerekiyor.


TBK m. 344 ve TBK m. 138 birlikte değerlendirildiğinde, “Olağanüstü nedenlerle sözleşmenin başlangıcında edimler arasında var olan denge taraflardan biri aleyhine bozulmuş ise” kiracı veya kiralayan tarafından TBK m. 138 gereği uyarlama davası açabilecektir.

Kira uyarlama davası hangi durumlarda açılabilir?

Yargıtay 3 ve 6. Hukuk Dairesinin yerleşmiş kararlarında kira sözleşmelerinde benimsenen “Uyarlama” davasının kaynağı da TBK’nın 138. maddesi gösterilmiştir. Kira uyarlama davası açılabilmesi için;

  • Sözleşmenin yapıldığı sırada, taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum ortaya çıkmış olmalıdır. Bu olağanüstü hal herkes için geçerli, objektif, önceden belirlenemeyecek nitelikte olması gerekir.
  • Bu durum borçludan kaynaklanmamış olmalıdır.
  • Sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olan dengenin borçlu aleyhine değişmiş olmalıdır.
  • Borçlu, borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olmalıdır.

Uyarlama davasına ilişkin yerleşmiş Yargıtay kararları ve TBK‘nın 138. maddesindeki düzenleme dikkate alındığında kira parası herhangi bir ihtirazi kayıt konulmaksızın ödenmiş ise ödenen kira parasına ilişkin “Kira Uyarlaması Davası” açılamaz.


Kiracı, kira parasını ödediği sırada ihtirazı kayıt koyarsa veya daha önceden ihtar keşide ederse geriye yönelik olarak kira uyarlama davası açabilecektir. Ancak kira ilişkisi devam eden nitelikli ve sürekli olduğundan geleceğe yönelik olarak da kira uyarlama davası açılabilir.

Mal sahibi ve kiracı doğrudan dava açamayacak: Arabuluculuk şartı olacak!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.