İngiltere’nin Telegraph gazetesi, Türkiye’deki popüler turistik bölgelerin ‘çılgın kalabalığından uzak’ dört sakin bölgeyi okurlarına tanıttı.
Türkiye’deki dört ilçe ve bölge, ülkenin popüler turistik bölgelerine alternatif olabilecek ‘sakin şehirler’ (Cittaslow) olarak İngiltere basınında gündem oldu.
1- Akyaka
Telegraph gazetesi, ilk olarak Muğla’daki Akyaka’ya işaret ederek, Marmaris gibi bölgelerin aksine burada ‘daha sakin bir hayat akışının keyfinin çıkarılabileceğini’ yazdı.
Annabelle Thorpe imzalı haberde, “Akyaka’da pazar sabahları nazik ve yavaştır. Azmak Nehri’nin kıyılarında çiftler kamp sandalyelerine oturup kahvelerini yudumlar, çocuklar ayaklarını serin sulara sokarken anne-babalar bu esnada ocaklarını ve piknik battaniyelerini çıkarır. Buna ördek ve kazların sesleri eşlik eder” gözlemi paylaşıldı.
Akyaka Ormanı içindeki yollara ve büyük, yeşil ormana da işaret edilen haberde, yolları takip ederek salaş bir kahvaltı için kıyıdaki kafelere gidebilmenin mümkün olduğu ifade edildi. “Bu bir pazar sabahı olabilir ya da haftanın başka bir günü…
Akyaka acele eden bir yer değil” denilen haberde, Akyaka’nın kasıtlı bir şekilde toplu turizm modelinden çekildiği belirtildi. Telegraph, bir yerin ‘sakin şehir’ olabilmesi için sürdürülebilirliğe olan vurgudan hayat kalitesine kadar 50’den fazla kriterin karşılanması gerektiğini de hatırlattı.
2- Foça
Telegraph’ın haberinde dikkat çekilen ikinci ‘sakin şehir’ ise Foça oldu.
İki körfez arasında uzanan İzmir’in Foça ilçesinin iki yarıdan oluştuğu ifade edilen haberde, çoğu turistin Eski Foça’ya gittiği, buradaki limanın balıkçı tekneleriyle dolu olduğu, sokakların ise Osmanlı döneminden kalma binalara ve küçük dükkanlara ev sahipliği yaptığı bilgisi paylaşıldı.
3- Seferihisar
Üçüncü ‘sakin şehir’ Seferihisar hakkında verilen bilgiler arasında ise sokaklardaki lambaların güneş enerjisiyle çalıştığı, Ekoloji Marketi’nin haftanın altı günü açık olduğu ve bölgenin kendi Misafir Yazar programı olduğu yer aldı.
Seferihisar ilçesi genelinde ekonomik faaliyetlerin temelini tarım ve onun içerisinde de zeytincilik oluşturmakta iken, narenciye ve enginar yetiştiriciliği ile süs bitkileri ağırlıklı seracılık, hayvancılık son yıllarda önemli gelir kaynağı olmaya başlamıştır.
Öte yandan balıkçılık devam ederken, turizm; günümüzde ilçe ekonomisine katkı veren en önemli sektörlerden biri haline gelmiştir. Nüfusun %80’i tarımla uğraşmaktadır.
4- Köyceğiz
Son olarak, Dalyan ve Göcek arasında yer alan Köyceğiz’e işaret edilen haberde buranın neredeyse tamamen turistlere uzaktan bakılan sakin bir göl kasabası olduğuna dikkat çekildi. Telegraph, burada su kenarında yemek yenebileceğini, tekne gezisine çıkılabileceğini ve ormanda sakin bir yürüyüş yapılabileceğini anlattı.
Eşi benzeri olmayan Dalyan Lagün Sistemi
Dalyan’nın bütün cazibesi bu lagün sistemi olduğu için önce kendisini takdim ederek başlayalım dedik. Yiyeceğiniz mavi yengeci de, izleyeceğiniz nefes kesici manzarayı da bu lagüne borçlusunuz.
Bir zamanlar Köyceğiz Gölü Akdeniz’de bir koymuş. Hikayenin devamını coğrafya derslerinden zaten biliyorsunuz: Gel zaman, git zaman antik dönemde Calbys adı ile bilinen nehrin taşıdığı alüvyonları dalgalar koyun ağzına doldurur ve Dalyan Koyu denizden kopar.
Böylece dünyanın en karışık lagün sistemlerinden biri oluşur. Düşünsenize gezegenimizde toplamda sadece 7 böyle yer varmış.