Müzik çoğu insanın bu küçük mavi gezegene girdiği günden itibaren hayatının bir parçası olmuştur. Müzik aynı zamanda dünyanın her yerindeki çocuklar için inanılmaz derecede gizli bir potansiyeli ortaya çıkarmanın anahtarlarını da kesinlikle barındırıyor.
Güney Kaliforniya Üniversitesi Beyin ve Yaratıcılık Enstitüsü’nde 2016 yılında yapılan bir araştırma, çocukluktaki müzik deneyimlerinin, özellikle dil edinimi ve okuma becerileri alanlarında beyin gelişimini gerçekten hızlandırabildiğini buldu.
Ancak müzik eğitiminin ve müzikle tanışmanın tek faydası akademik başarı değildir. Müzik, entelektüel, sosyal-duygusal, motor, dil ve genel okuryazarlık dahil olmak üzere çocuğun gelişiminin ve okula hazırlık becerilerinin tüm alanlarını harekete geçirir.
Müzik, akademik başarının ve eğlenceli dansların yanı sıra, çocuk gelişiminin pek çok unsuruna gerçekten de oldukça önemli faydalar sağlıyor. Müzik hayatta o kadar mevcut ki çocukların gelişimine peki nasıl yardımcı oluyor? Müziğin insan beyni üzerinde ne gibi etkileri vardır? Hangi becerilerin güçlendirilmesine yardımcı olur? Tüm bunları ve daha fazlasını öğrenmek için okumaya devam edin.
İnce ve kaba motor kontrolünü geliştirir
Motor beceriler iki kategoriye ayrılır: Kaba motor beceriler, büyük kas gruplarını içeren becerilerdir. Örneğin, bağımsız oturmak, yürümek gibi şeyler buna dahildir. İnce motor becerileri ise daha küçük kasları ve genellikle daha karmaşık hareketleri kapsar. Örneğin, nesneleri tutma, çizim yapma veya ayakkabı bağlarını bağlama gibi.
Müziğin, beyin ve vücut koordinasyonunun ince ayarına yardımcı olan hareketi teşvik etmesi nedeniyle hem ince hem de kaba motor becerilerin gelişimine yardımcı olduğu gösterilmiştir. Çocuk kendi özgür iradesiyle ne kadar çok hareket ederse, vücudunun neler yapabileceğini o kadar çok öğrenir ve onu kontrol etme konusunda o kadar iyi olur.
Müzik yakınlık kurar
Uzmanların çoğu, çocukların gelişimi için yakın ilişkilerin gerekli olduğu konusunda hemfikirdir. Bilim, çocukların ilk birkaç yılda ebeveynleriyle ne kadar çok iletişim kurarlarsa, hayatın içinde o kadar iyi donanıma sahip olduklarını gösteriyor.
Müzik, ebeveynler ve küçük çocuklu diğer aile üyeleri arasındaki yakınlığın kolaylaştırılmasına yardımcı olabilir. Araştırmalar, bebeklerin yetişkinlerin konuşmalarından veya bebek konuşmalarından daha çok şarkılara veya ninnilere dikkat ettiklerini göstermiştir. Ninniler, çocukları sakinleştirmeye ve güvenlik duygusu yaratmaya yardımcı olur.
Müzik aidiyet duygusu yaratır
Aidiyet duygusu, çocuğun kendi kimliğini anlamasının ayrılmaz bir parçasıdır. Çocuklar önce ailelerine, sonra mahalleye, okuldaki sınıfa, spor takımına, şehre vb. ait oluyorlar.
Yaşam boyu süren aidiyet arayışının ilk ve bazen en zor adımlarından biri, sınıfa ilk adımlarını attıkları zamandır. Bir anda evlerine benzemeyen, farklı kuralları olan, hatta bazen farklı kokan bir yerde buluyorlar kendilerini. Etrafı gerçekten tanımadıkları insanlarla çevrilidir ve artık her günlerinin bir kısmını onlarla geçirecekleri söylenir. Bu durumda aidiyet duygusu birdenbire çok önemli hale gelmekle kalmaz, aynı zamanda korkutucu da olabilir.
Müziğin, toplumun her kesiminden insanları bir araya getirme ve yeni ilişkilerin kurulabileceğini görmelerine yardımcı olma konusunda olağanüstü bir yeteneği var. Çocuklar birbirlerini tanımıyor olabilir; ama sınıfta öğrendikleri şarkıyı sevebilirler ve bu, ait olunacak yeni gruplara dönüşecek yeni ilişkiler yaratmak için harika bir başlangıç noktası olabilir.
Müzik yaratıcılığı ve hayal gücünü genişletir
Araştırmalar, doğrudan konuşulan bebeklerin, yürümeye başlayan çocuk olduklarında konuşmayanlara göre daha geniş kelime dağarcığına sahip olma eğiliminde olduklarını göstermiştir. Seslerin özel olarak onlara yönlendirilmesinin bu sinir yolu gelişimini teşvik etmeye yardımcı olacağına inanılıyor ve müziğin de benzer sonuçlar verdiği görülüyor. Sonunda konuşmayı öğrendiklerinde, müzik aynı zamanda çocukları meraklarını ve hayal güçlerini harekete geçirmeye yardımcı olacak yeni fikir ve konularla tanıştırır.
Müzik anlama kapasitesini artırır
Çoğu ebeveyn, çocuklarına hayatta başarılı olmaları için mümkün olan en iyi araçları vermek ister. Ebeveynlerin ödevlerin yapıldığından emin olmalarının, ders dışı etkinlikleri desteklemelerinin ve yeterince uyku aldıklarından emin olmaya çalışmalarının nedeni budur. Daha fazlasını öğrenmelerine ve zekalarının yükseltmelerine yardımcı olabilecek her şey denemeye değer.
İyi haber şu ki bilim, bu şeylerin çoğunun aslında yaşamın ilerleyen dönemlerinde potansiyel zekayı artırmaya yardımcı olduğunu buldu. Özellikle çok umut verici sonuçlar gösteren bir şey müzik eğitimidir. 2004 yılında yapılan bir çalışma, çocukların dokuz ay boyunca düzenli piyano dersleri almadan önce ve aldıktan sonra zekalarını test etti. Çocuklar deneyin sonunda ortalama en az üç zeka puanı kazandılar.
Müzik çocuklarda sabır geliştirir
Sabır, çocukların bildiği bir şey değildir ve hayatlarına bir perspektiften bakıldığında bunun nedenini anlamak kolaydır. Onların bildiği şekliyle zaman kısadır, dolayısıyla beklemenin ve sebat etmenin ne anlama geldiğine dair algıları bir yetişkininkinden çok farklıdır.
Sabırlı olma ve uzun vadeli hedefler doğrultusunda çalışma yeteneği öğrenilen bir beceridir; doğuştan değildir. Bir müzik enstrümanı öğrenmek, çocuklarda sabır ve azim geliştirmenin ve geliştirmenin harika bir yoludur. Tutarlı derslerin, çalışma ve pratiklerin karşılığını aldıklarını ve sabırlı olmayı öğrenen bir çocuğun, yetişkin hayatının bazen olabileceği devasa bekleme odasında daha hazırlıklı olacağını çok çabuk öğrenirler.
Müzik çocukların duyusal gelişimini iyileştirir
Çocukların duyusal gelişimi, duyuları kullanma ve kavrama yeteneğini ifade eder. Çocuklar başlangıçta dünyayı bu şekilde keşfederler. Bunu görme, işitme, dokunma, tatma ve koku yoluyla yaparlar. Çocuklar duyularını geliştirdikçe ne kadar yer kapladıklarını ne kadar gürültülü olabildiklerini, hangi şeylere dokunmaktan hoşlandıklarını ve belki de yerde buldukları şeylerin tadına bakmamaları gerektiğini anlamaya başlarlar.
Erken çocukluk döneminde müziğe maruz kalmak, beyin hücreleri arasında daha fazla yol açılmasına yardımcı olur ve bu da duyuların daha iyi bilişsel olarak işlenmesini sağlar. Dans etmek ve şarkı söylemek gibi diğer aktiviteler müzikle birleştirilirse bu gelişme daha da güçlenir. Daha iyi duyusal kontrole ve anlayışa sahip olan çocuklar matematik, sanat, mimari, oyun ve daha pek çok alanda başarılı olma eğilimindedir.
Müzik okuryazarlığı geliştirir
Dili anlamak, erken çocukluk döneminde uzun yıllar boyunca geliştirilen karmaşık bir beceridir. Çocuklar öncelikle dinleme yoluyla dili işlemeyi öğrenirler ve bu durum, beyinlerinin hayatlarının geri kalanında kelimeleri nasıl algılayacağını ve yorumlayacağını belirler. Pek çok insanın fark edemeyeceği şey, insanların dili ve müziği işleme biçimlerinin çok benzer olduğudur. Bazı kişilerin söz içeren müzikler dinlerken yazı yazamamalarının bir nedeni de bu olabilir.
İnsan beyninin okuryazarlıkla birlikte çalışma şekli nedeniyle, müzik dersi alan çocukların dinleme becerileri genellikle almayanlara göre daha iyi olur. Bu da normalde okuma, yazma ve dili anlama yeteneklerini geliştirir.
Müzik duygusal gelişimi iyileştirir
İnsan olmanın hemen hemen her yönü gibi duyguları düzenlemek ve anlamak da öğrenilmesi gereken bir beceridir. Bir markette öfke nöbetinin bitmesini sabırla bekleyen her ebeveyn bunu bilir.
Müziğe maruz kalan veya bir enstrüman çalan çocuklar genellikle başkalarına karşı daha fazla empati gösterirler. Ayrıca genellikle kendi duygularını diğer çocuklardan daha iyi anlarlar ve ihtiyaçlarını nasıl ileteceklerini bilirler.
Müzik aynı zamanda kaygı gibi şeylerle mücadele etmek için de harika bir kaynaktır. Negatif duygular hâkim olduğunda daha iyi duygular ortaya çıkabilir ve stresten çok ihtiyaç duyulan bir mola verilebilir.
Müzik koordinasyonu geliştirir
Bir çocuk bir enstrüman çalmayı öğrendiğinde, beyninin bağlantılarını neredeyse ışık hızıyla yeniden yapılandırması gerekir. Bir kâğıt parçasından semboller almaları ve bunları sonunda duyulabilir seslere dönüşecek kas hareketlerine dönüştürmeleri gerekiyor. Bu tür bir fiziksel başarı jimnastiğe benzemez. Bu nedenle müzik enstrümanı çalan çocukların el-göz koordinasyonu genellikle çalmayanlara göre daha iyidir. Aslında müzik aleti çalmanın koordinasyona sağladığı faydalar spor yapmakla hemen hemen aynıdır.
Müziğin çocuk gelişimindeki etkisini Barış İçin Müzik Vakfı’nın İstanbul Fatih’teki binasında, sosyoekonomik seviyesi düşük ailelerin çocuklarına verdiği enstrüman eğitimiyle bizzat gözlemlemiştim. Müziğin iyileştirici, geliştirici, birleştirici gücünü iliklerime kadar hissetmiştim. Bu yazının ebeveynlere ilham olmasına niyet ediyorum.
Kaynakça
[1] Prof. Dr. Seyit Yöre Ç. (2010). Çocuk ve Müzik, Müziğin Çocuklardaki İşlevleri ve Yansımaları, İstanbul Üniversitesi, Çocuk Gelişimi Lisans Programı, Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi, 129-139