TFF ateş altında: “Atatürk’e saygısı olmayan bir ülkede oynatma kararı hatalıdır”

tff

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ateş altında: İki takıma yaptırım uygulanacak mı, hukuki anlamda TFF’yi bekleyen tehlikeler neler?

Bir süredir sahalarda yaşanan şiddet olaylarının ardından Türk futbolu yeni bir krizle daha mücadele ediyor. Geçen sezonun lig şampiyonu ile kupa galibini karşı karşıya getirecek Süper Kupa mücadelesi öncesinde “İstiklal Marşı” ve “Atatürk pankartı” krizi yaşandı.

Galatasaray ve Fenerbahçe, Atatürk tişörtleri ve posterlerine izin verilmemesi nedeniyle Turkcell Süper Kupa finaline çıkmama kararı aldı. Alınan kararın ardından Suudi Arabistan’dan ayrılan ve yurda dönen Galatasaray ve Fenerbahçe’ye yönelik destek açıklamaları gelirken, TFF ise ateş altında.


“TFF’nin Türkiye Cumhuriyeti’nin değerlerini bir pazarlık meselesi görerek kulüpleri ikna çabasına girmesini skandaldır”

Özellikle son 1 aydır verdiği her kararla eleştiri oklarının hedefi haline gelen TFF’ye yönelik “İstifa” sesleri daha da şiddetlenmeye başladı. Süper Kupa finalini de elini yüzüne bulaştıran TFF yönetimi, hukuki olarak da bedel ödeyebilir.

Spor hukuku alanında Türkiye’yi uluslararası mecrada temsil eden, İsviçre’deki Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi (CAS) ile Euroleague Basketbol Tahkimi’nin Türk hakemi olan Avukat Emin Özkurt, TFF’nin Türkiye Cumhuriyeti’nin değerlerini bir pazarlık meselesi olarak görerek kulüpleri ikna çabasına girmesini ‘Skandal’ olarak

“Atatürk’e saygısı olmayan bir ülkede oynatma kararı hatalıdır”

Suudi Arabistan’da yaşananlarla alakalı Independent Türkçe’nin sorularını yanıtlayan CAS hakemi Emin Özkurt, TFF’nin Süper Kupa finalini Suudi Arabistan’da oynatma fikrinin başından sonuna kadar hatalı olduğunu söyledi.

Özkurt, “Öncelikle dün akşam yaşanılan olaylar Türk Futbolu adına skandal bir akşam olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında, ülkemizin iki asırlık çınarı Fenerbahçe ile Galatasaray Süper Kupa’da karşı karşıya gelecekti. Türkiye Futbol Federasyon’u özel nitelikte olacak bu maçı Türkiye Cumhuriyeti ve Mustafa Kemal Atatürk’e saygısı olmayan bir ülkede oynatmayı tercih ederek aslında başından beri bir hata yapmıştır” dedi.

“TFF’nin pazarlık masasına oturması skandal bir karardır”

Ülke futbolunun dünyaya açılması ve ekonomik olarak gelir elde etmesi gerekçeleri ile Suudi Arabistan Futbol Federasyonu ile anlaşan TFF, yaşanan olayların ardından Süper Kupa finalinin oynanabilmesi için müzakerelerini sürdürmüş fakat bunda başarılı olamamıştı.

TFF’nin final müsabakasını oynatma ısrarı hakkında da konuşan Özkurt, “Suudi Arabistan’ın Atatürk ve Cumhuriyetimizle ilgili yapılan hazırlıklara müsaade etmemesinin ardından her iki takımın yönetimi de bu duruma kayıtsız kalmayarak, tepkilerini hem Türkiye Futbol Federasyonu’na hem de Suudi yetkililere ilettiler. Atatürk ve Cumhuriyetimize yönelik hazırlıkların kullanılmasına izin verilmemesi halinde maça çıkmayacakları beyan ettiler. Ardından Türkiye Futbol Federasyonu Türkiye Cumhuriyeti’nin değerlerini bir pazarlık meselesi olarak görerek kulüpleri ikna çabasına girdi. Bu yaklaşım Türkiye Cumhuriyeti için bir skandaldır. Kuşkusuz İstiklal marşı ve Atatürk bu ülkenin en büyük değeridir ve bu değerlerin yasaklanması da Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşları adına kırmızı çizgidir. Bu duruma karşı da hem Galatasaray Yönetimi hem de Fenerbahçe yönetimi gereğini yaparak bu duruma gerekli duruşu sergileyerek maça çıkmadılar. Bu sebepten kendilerini bu duruşları sebebiyle tebrik ediyorum. Bu yaşanılanlar kuşkusuz federasyonun tavrı sebebiyle yaşanmış olup, bütün mesuliyet de federasyon yönetimine aittir” ifadelerini kullandı.

TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi: Denk mi geldi, denk mi getirildi bilemedim

Mehmet Büyükekşi

Suudi Arabistan’da oynanması planlanan Süper Kupa, Atatürk pankartı ve tişörtlerine izin verilmemesinin ardından iptal edildi. TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi Türkiye’ye dönüşte Türk futbolunda yaşanan krizler hakkındaki soruya ‘Denk mi geldi, denk mi getirildi bilemedim’ cevabını verdi.

Son 20 günde 3 olay

TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi Türkiye’ye dönüşte gazetecilerin sorularını yanıtsız bıraktı. Tansiyon sorunu da yaşayan Büyükekşi, Cumhuriyet yazarı Arif Kızılyalın’ın “Son 20 gün içinde bir kulüp başkanı FIFA hakemi dövdü, bir başkan Süper Lig takımını sahadan çekti ve Süper Kupa oynanamadı ne düşünüyorsunuz?” sorusuna, “Denk mi geldi, denk mi getirildi bilemedim” yanıtını verdi.

Umut Meler’e saldırı

11 Aralık’ta Ankara’da oynanan maçta, dönemin MKE Ankaragücü Başkanı Faruk Koca, Çaykur Rizespor ile oynanan maçın ardından hakem Halil Umut Meler’e saldırıda bulundu. Yaşanan olayın ardından TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Artık yeter diyoruz! Yeter!” açıklamasıyla dikkat çekerken, maçların süresiz olarak ertelendiği açıklandı.

Yaşanan saldırı olayı dünyada gündem olurken, daha sonra ise maçların bir haftalığına ertelendiği ortaya çıktı ve takımlar bir sonraki hafta sahaya çıktı.

İstanbulspor sahadan çekildi

Hakem Halil Umut Meler’e yapılan saldırı sonrası ligler bir hafta sonra yeniden başlarken, haftanın açılış gününde yine çarpıcı bir olay gerçekleşti. Sahasında Trabzonspor’u konuk eden İstanbulspor, 2-1 yenik durumda olduğu maçın 73. dakikasında sahadan çekilme kararı aldı.

İstanbulspor’un bu kararı tıpkı hakem Meler’e saldırı gibi dünyada gündem olurken, sarı-siyahlılar Trabzonspor maçında hükmen yenik sayıldı ve 3 puan silme cezası aldı.

Süper Kupa maçı iptal edildi

Riyad’da oynanması planlanan Galatasaray-Fenerbahçe Süper Kupa finali, ‘Yurtta Sulh Cihanda Sulh’ pankartı ve Atatürk tişörtlerine izin verilmemesi üzerine iptal edildi. 24 Temmuz’da finalin sezonun devre arasında oynanması kararıyla başlayan süreç 29 Aralık’ta yaşanan krizle son buldu.

“İki takımında şampiyon ilan edilmesinin önünde hukuki bir engel bulunmuyor”

Suudi Arabistan’da yaşanan olayların ardından Süper Kupa finalini oynamadan yurda dönen Galatasaray ve Fenerbahçe’nin akıbeti ise merak edilen konulardan bir tanesi.


İki takıma yönelik destek açıklamaları sürerken, Spor hukukçusu Emin Özkurt, iki takımın da şampiyon ilan edilmesinin önünde hukuki bir engelin bulunmadığını söyledi.

Özkurt, “Öncelikle TFF, Süper Kupa maçının Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında bu iki asırlık çınarı, Atatürk’e karşıt olan Suudi Arabistan’da oynatılması fikri ile adeta Cumhuriyetin değerlerini ayaklar altına alan bir karar vermiş, ardından ligimizde hakem saldırılarına karşı gereken cezaları vermeyerek ve üstelik bu saldırıların gerçekleşmesinin sebebi olarak kulüp ve basını suçlamış, kendilerinin hiçbir suçu ve sorumluluğu olmadığını ileri sürmüşlerdir. Dün akşam ise Suudi Arabistan yönetimi ile, Cumhuriyet’in değerlerini pazarlık konusu yaparak her iki kulübü ikna etmek için elinden geleni yapması daha da büyük skandaldır. Benim görüşüm, her iki kulübün vermiş olduğu kararla bu maçın artık oynanmaması ve her iki takımında bu kupanın şampiyonu olarak ilan edilmesidir. Bu kararın verilmesinde herhangi bir hukuki engeli bulunmamaktadır” dedi.

“Galatasaray ve Fenerbahçe, Türkiye Kupası’ndan men edilebilir”

Süper Kupa mücadelesine çıkmama kararı alan Fenerbahçe ve Galatasaray’ın herhangi bir yaptırım ile karşı karşıya gelip gelmeyeceği ise merak edilen konular arasında yer alıyordu.

Emin Özkurt, iki takımın da kurallara göre, önümüzdeki sezon Türkiye Kupası’ndan men edilebileceğinin altını çizdi.

Özkurt, “Türkiye Futbol Federasyonu’nun düzenlemiş olduğu Süper Kupa Statüsü’nü incelediğimizde, 6. Madde olası maça çıkmama durumunda verilecek yaptırım kararlarını düzenlemiştir. Bu madde de, maça çıkmayan takımın o maç özelinde 3-0 hükmen mağlup sayılması, ayrıca bir sonraki sene Türkiye Kupası’ndan men edilmesi ve bu maçın gerçeklememesinden kaynaklanan tüm zararların (Üçüncü kişilerle yapılan sözleşmeler gereği ödemek zorunda kalınan cezai şart, tazminat, vb. dahil) tazmini ile yükümlü olacakları belirtilmiştir. Fakat burada her iki kulüpte maça çıkmadığından hükmen mağlup kararı verilemeyecek fakat ilgili maddede bahsedilen Türkiye Kupası’ndan men kararı ile zararların tazmini noktasında hem Galatasaray hem de Fenerbahçe’ye hukuki bir yaptırım uygulanabilir. Fakat açıklamayı incelediğimizde maça çıkmama kararının Federasyon tarafından desteklendiğine yönelik bir paylaşım yapılmıştır. Bu nedenden her iki kulübe bir yaptırım uygulanmayacağı kanaatindeyim” ifadelerini kullandı.

Kayırmacılık, ayrımcılık, yandaşcılık TFF

“Ekonomik oluşan zararların tamamını federasyon karşılamalı”

TFF ve Suudi Arabistan Futbol Federasyonu arasında yapılan anlaşmayı ‘ticari’ olarak yorumlayan CAS hakemi Emin Özkurt, kurallara göre anlaşmadan doğan her türlü tazminat ve maddi kaybının Galatasaray ve Fenerbahçe’nin ödemesi gerektiğini söylerken, bir konuya da şerh düşüyor.

Özkurt, “Öncelikle anlaşmadan doğan her türlü tazminat ve maddi kaybı Süper Kupa Statüsü’nün 6. Maddesi uyarınca Galatasaray ve Fenerbahçe ödemekle yükümlü olacaktır. Fakat burada ben Federasyon tarafından verilen yanlış kararlar sebebiyle bu maçın oynanmamasından doğan zararlardan bizzat sorumlu olmaları sebebiyle doğacak ve doğan zararları üstelenmeleri gerektiğini düşünüyorum. Hukuki bir zorunlulukları bulunmamasına rağmen, verilen karardan bizzat sorumlu olmaları sebebiyle Federasyon bu zararları karşılayarak kulüpleri zor durumda bırakmamaları gerekmektedir. Çünkü kamuoyunda yaklaşık 40 milyon Euro’luk bir cezai şart olduğu ileri sürülmekte ve zaten ekonomik anlamda zorluk çeken kulüplerin bu miktarı karşılamasının pek mümkün olmadığı düşüncesindeyim. Bu sebeplerden dolayı zararları federasyonun karşılaması gerekiyor” dedi.

Süper Kupa finali için Suudi Arabistan’a giden taraftarların hakları neler?

Galatasaray ve Fenerbahçe arasında Suudi Arabistan’da oynanması planlanan mücadele için bilet alan taraftarların hakları da merak edilen konular arasında yer alıyor.

Emin Özkurt, mücadele için bilet alan taraftarların TFF’ye dava açabileceklerinin altını çizdi.

Özkurt, “Öncelikle iptal olan maçlar ile alakalı ülkemizde bilet iadesi yapılmaktadır. Fakat burada kulüplerin maça çıkmaması sebebiyle, doğacak zararlardan kendileri ve Türkiye Futbol Federasyon ‘u sorumlu olacaktır. Bu nedenden eğer bilet alan kişiler ile alakalı yakın zamanda Türkiye Futbol Federasyonu tarafından ücretlerinin iade edileceğine dair bilgi paylaşılacağı kanaatindeyim. Aksi halde, bilet alan taraftarlar ödedikleri bedeller için Türkiye Futbol Federasyonuna dava açabileceklerdir. Ayrıca yalnızca biletleri sebebiyle değil ulaşım, konaklama gibi ücretlerini de Türkiye Futbol Federasyonundan talep edebileceklerdir” ifadelerini kullandı.

Siyaset arenasında ne gibi kararlar ortaya çıkabilir?

2011’de başlayan ve neredeyse bütün Ortadoğu’yu etkisi altına alan ve Arap Baharı olarak adlandırılan süreç, Türkiye-Suudi Arabistan ilişkilerinin kırılma noktalarından birini oluşturdu.

Arap Baharı sürecine kadar nispeten pozitif bir gündemi olan Türk-Suudi ilişkileri, gerileme dönemine girmişti. 2017’de ise, Körfez ülkesi Katar’a karşı başlatılan ablukaya destek veren Suudi Arabistan ile ilişkiler Cemal Kaşıkçı cinayeti ile birlikte kopma noktasına kadar gelmişti.

2021 yılında yeniden başlayan görüşmeler iki ülke arasında normalleşmeye başlamış ve başta ekonomi olmak üzere savunma sanayii olmak üzere birçok konuda anlaşmalar yapılmıştı.

Süper Kupa mücadelesi öncesi yaşananların ardından iki ülkenin diplomatik ilişkilerinin nasıl ilerleyeceği de merak edilen konuların başında.

Siyasi anlamda bazı kararların meydana gelebileceğini düşünen hukukçu Emin Özkurt, ekonomik anlamda yaptırımların uygulanmasını bekliyor.


Özkurt, “Burada kuşkusuz yaşanılan sorun siyasi anlamda da bazı kararlar meydana getirecektir. Öncelikle anayasamızda bu duruma ilişkin bir yaptırım bulunmuyor çünkü hiçbir ülke bir başka ülkeyi yargılayamamaktadır. Bu sebepten Suudi Arabistan’a yönelik yalnızca siyasi kararlar alınabilecektir. Bunlar ekonomik anlamda olabileceği gibi, ülkeye giriş çıkışlar ile alakalı da olabilecektir. Özellikle yakın zamanda Suudi Arabistan tarafından ülkemize birçok ekonomik kararlar açıklanacağı kanaatindeyim. Fakat bu kararlara ilişkin bir hukuki yaptırım bulunmamaktadır” dedi.

İletişim Başkanlığı’ndan Süper Kupa finali açıklaması


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.