Amy ve Ano, tek yumurta ikizleri. Gürcistan’da 2002 yılında bir hastanede dünyaya geldikleri sırada, annelerinden alınıp başka ailelere satıldılar. 19 yaşına gelene kadar birbirlerinden ve neler yaşadıklarından haberleri olmadı.
Bir televizyon programı ve TikTok videosu, onların başlarına geleni keşfetmelerine ve birbirlerini tanımalarına kapı araladı. Geçmişi kurcaladıkça, Gürcistan’da hastanelerden çalınan ve başkalarına satılan binlerce bebekten ikisi olduklarını öğrendiler. Şimdi kafalarındaki sorulara yanıt arıyorlar.
Leipzig’de bir otel odası. Amy bir köşeden diğer köşeye gergin şekilde volta atıyor: “Korkuyorum, gerçekten korkuyorum. Bir haftadır gözüme uyku girmedi. Bize ne olduğunu öğrenmek için sonunda bir şansım oldu.”
İkiz kardeşi Ano, koltukta oturuyor. Telefonundan bir şeyler izliyor: “Bizi satan kadınla buluşacağız” diyerek göz deviriyor.
Ano da gergin olduğunu kabul ediyor. Biyolojik annesini ilk kez gördüğünde nasıl tepki vereceğini, öfkesini kontrol edip edemeyeceğini bilmediğini söylüyor. Gerginliğinin nedeni bu.
Bu, uzun bir yolculuğun son durağı. Gürcistan’dan Almanya’ya, yapbozun eksik parçasını bulmak için geldiler. Sonunda biyolojik anneleriyle bir araya gelecekler.
Son iki yıldır, neler yaşadıklarını anlamaya çalışıyorlar. Gerçeğin üzerindeki örtüyü kaldırdıkça, onlarla aynı kaderi paylaşan on binlerce kişi daha olduğunu öğrendiler.
Yetkililer yaşananlar hakkında soruşturma başlatmış olsa da henüz kimse bu olaylar yüzünden yargılanmadı.
12 yaşında başlayan hikaye
BBC’nin aktardığı habere göre; Amy ve Ano’nun birbirlerini keşfetmelerinin hikayesi, 12 yaşındalarken başladı.
Amy, vaftiz annesinin Karadeniz kıyısındaki evinde, en sevdiği televizyon programı olan yetenek yarışmasını izliyordu.
Ekranda dansını izlediği kızın, kendisine ne kadar çok benzediğini fark etti. Benzemekten öte, aynısıydı.
“Herkes annemi arıyordu, ‘Amy neden başka bir isimde dans ediyor?’ diye soruyorlardı.”
Amy ailesine bu konudan bahsetti ama üstünde durmadılar. Annesi “İnsanlar çift yaratılmıştır” deyip geçti.
Yedi yıl sonra, 2021’in Kasım ayında, bu kez Amy Tiktok’a bir video attı. Mavi saçları ve kaşındaki piercing görülüyordu.
320 kilometre uzaktaki Tiflis’te, 19 yaşındaki Ano Sartania’ya bir arkadaşı bu videoyu gönderdi. Ano, “Bana ne kadar benziyor” diye düşündü.
Ano bu kızın izini sürmek istedi ancak internette bulamadı. Üniversitenin WhatsApp grubuna bu videoyu gönderdi ve yardım istedi. Sonunda Amy’yi tanıyan birisi, onları Facebook’ta buluşturdu.
Amy, yıllar önce yetenek yarışmasını izlerken ekranda gördüğü kızla yollarının tekrar kesiştiğini hemen anladı, “Yıllardır seni arıyordum” dedi. Ano’nun yanıtı, “Ben de” oldu.
Birkaç gün içinde, çok fazla ortak noktaları olduğunu fark ettiler. Ancak hakikate henüz çok uzaktılar.
İkisi de artık faal olmayan Kirtskhi doğum hastanesinde dünyaya gelmişti.
Ancak doğum belgelerine göre, doğdukları gün aynı değildi. Arada birkaç hafta vardı.
Aynı müzik türlerini seviyorlardı, dans etmeye ikisi de bayılıyordu, saç tipleri de benziyordu. Hatta aynı genetik kemik hastalığına, displaziye sahip olduklarını öğrendiler.
Bir gizemi birlikte çözmeye başladılar. Amy, “Ano hakkında öğrendiğim her yeni detayda, işler daha da tuhaflaştı” diyor.
Ailelerine hikayelerini sordular
Bir hafta sonra yüz yüze buluşmaya karar verdiler. Amy, Tiflis’teki Rustaveli metro durağının yürüyen merdiveninin tepesine ulaştığında, Ano ile ilk kez karşı karşıya geldi:
“Aynaya bakmak gibiydi. Aynı yüz, aynı ses. Ben oydum, o da bendi.”
İkiz olduklarını anladılar.
Ano, “Sarılmayı sevmem, ama ona sarıldım” diyor.
Hakikatle yüzleşince, ailelerine dönüp gerçeği anlatmalarını istediler.
2002’de doğumdan sonra başka aileler tarafından evlat edinilmişlerdi.
Amy, tüm yaşamının bir yalan üzerine kurulu olduğunu düşündü. Ano da kızgındı ancak tek istediği, zor diyaloglara girmek yerine, hayatının devam etmesiydi.
İkizler, doğum belgelerindeki tarihlerin yanlış olduğunu ortaya çıkardı.
Amy’nin şu anki annesi, o zamanlar çocuk sahibi olamadığını, bir arkadaşının hastanede sahipsiz bir bebek olduğunu söylediğini, para verdiği durumda kendisinin bu bebeği sahiplenip büyütebileceğini öğrendiğini anlattı. Ano’nun annesinin de hikayesi benzerdi.
Onları evlat edinen iki aile de, bu kızların ikizlerinin olduğunu bilmiyordu. Yaptıklarının yasa dışı olduğunun da farkında değillerdi. Hastane personelinin de bu işe dahil olması, onlara yaptıklarının yasal olduğunu düşündürttü.
İkizler, biyolojik annelerinin, kendilerini para karşılığı satıp satmadığını merak ediyordu.