Yastık altındaki altın çıkmaya başladı!

Yastık altındaki altın

Yıllardır bir türlü kayıtlı ekonomiye dahil edilemeyen yastık altı altınlarda 2024 Ocak ayında düşüş yaşandı. QNB Finansbank ekonomistlerinin yaptığı hesaplara göre ocak ayında yastık altı altın stokunda 1.1 milyar dolarlık düşüş gerçekleşti.

Türkiye ekonomisinde her zor dönemde gündeme gelen ve yastık altından çıkıp ekonomiye kazandırılması istenilen altınlarda uzun süredir ilk kez bir değişim yaşanıyor.

QNB Finansbank Hazine Bölümü ekonomistlerinin yaptığı hesaplamalara göre Mayıs 2022’den Eylül 2023’e kadar 45 milyar dolar artan yastık altı altın stoku geçen yılın son çeyreğinde belirgin yavaşlamanın ardından Ocak 2024’te ilk kez 1.1 milyar dolar düşüş gösterdi.


QNB Finansbank ekonomistleri, bunun da önceki dönemde yastık altına kayan altın yatırımlarının, istikrar odaklı politikaların etkisi ile finansal sisteme geri dönme eğilimine geçtiğini gösterdiğini vurguladı.

QNB Finansbank Ekonomistleri Erkin Işık, Deniz Çiçek ve Kaan Özçelikkale imzalı raporda, Türkiye’de büyük kısmı yastık altında olan, önemli miktarda altın yatırımı olduğu hatırlatılarak bunun boyutu ile ilgili yayınlanan resmi bir veri bulunmamakla birlikte, dış ticaret ve yurtiçi üretim verilerini kullanarak tahmini bir rakama ulaşılabildiği dile getirildi. Raporda hesaplama için Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) aylık bazda yayınladığı ve dolar bazındaki altın ithalat/ihracat rakamları ile aylık ortalama altın fiyatlarını kullanarak ton bazında altın verilerini hesapladıklarına yer verildi.


Toplam altın stoku 5.096 ton

Ekonomistler, bu şekilde hesaplanan net altın ithalat miktarına da aylık bazda yayınlanan yurtiçi altın üretimini eklediklerini belirterek bu şekilde, 1992 yılından itibaren yaptıkları hesaplamaya göre yurtiçindeki toplam altın stoku ocak sonunda 5.096 ton yani 333 milyar dolar düzeyinde bulunuyor. Bu tarihin öncesinde de yurtiçinde belli bir miktar altın stoku olduğunu da düşünülürse raporda, gerçek tutar muhtemelen bunun biraz daha üzerinde olduğu kaydedildi.

Raporda, 1992 yılından itibaren yaptığımız hesaplamada, 2007 yılına kadar altın yatırımlarının artış eğiliminde kalmaya devam ettiğine dikkat çekilerek sonrasında, yurtiçindeki ters dolarizasyon eğilimine paralel olarak altın yatırımlarında artışın durulduğu vurgulandı. Ayrıca 1992’den 2007’ye kadar olan dönemde, altın ihracatının da belirgin olarak yüksek seyrettiğine yer verildi. 2017 yılından itibaren altın ihracatının azalması ve dolarizasyon eğiliminin güçlenmesi ile yurt içindeki altın stoku tekrar artış gösterdiği ifade edilen raporda, geçen senenin ikinci yarısında bu eğilimin yavaşladığının izlendiğine vurgu yapıldı.

Ekim 2023’ten itibaren artış hızı yavaşladı

2023 yılında altın stokunda 451 tonluk yani 28 milyar dolarlık artış olmakla birlikte, Ekim 2023’ten itibaren aylık artış hızının 20 ton civarına düştüğüne dikkat çekilen raporda, hesaplanan bu altın stokunun tamamının kayıt dışı olmadığına ise işaret edildi.


Raporda, “Bu yatırımları finans sistemine çekmek için özellikle son 10 yılda birçok girişim ve düzenleme olmuştur. TCMB’nin altın karşılığı swap imkanı, Hazine’nin altına endeksi tahvil ve kira sertifikası ihraçları, KKM’de altından dönüşüm imkanı ilk akla gelen düzenlemelerdir. Böylece bankalardaki değerli maden hesapları geçen sene nisan ayında 527 ton seviyesine yükselmiştir. Sonrasında altın yatırımlarının yastık altına kayması ve KKM işlemleri sonucunda düşüş yaşanmıştır ve Ocak itibariyle 473 tonluk bir bakiye vardır” ifadelerine yer verildi.

Sürdürülebilir enerji kaynaklarına rekor yatırım


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.