Dünya Kadınlar Günü neden 8 Mart’ta kutlanıyor?

Dünya Kadınlar Günü

Dünya Kadınlar Günü tarihi, trajik olaylarla, zorlu mücadelelerle, ölümsüz sembollerle ve kazanımlarla dolu. Modern zamanlarda, hem tüm dünyanın ortak bir şekilde kabul ettiği hem de bölgesel olarak ortaya çıkan pek çok özel gün var. Elbette bunların hemen hepsi, taşıdıkları tarihsel ve kültürel değerler itibarıyla dikkate değer.

Ancak 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü veya daha yaygın söylenişiyle Dünya Kadınlar Günü diğer özel günler içerisinde çok daha ayrıcalıklı bir konuma sahip. Dünya Kadınlar Günü, 1910‘dan 2024’e uzanan bir mücadelenin en somut göstergesi.


İlk kez 100 yılı aşkın zaman önce ortaya çıkan Dünya Kadınlar Günü, bugün de kadın hakları tarihinin ve kadın emeğinin ayrılmaz bir parçası olmaya devam ediyor. Dünya Kadınlar Günü tarihi, trajik kayıplarla olduğu kadar fedakârlıklarla ve sembollerle dolu.

  • Clara Zetkin komünist bir aktivist ve kadın hakları savunucusuydu.
  • Zetkin, 1910 yılında Kopenhag’da toplanan Uluslararası Emekçi Kadınlar Konferansı’nda Dünya Kadınlar Günü fikrini önerdi.
  • Konferansa 17 farklı ülkeden katılan 100 kadın, Zetkin’in önerisini oybirliğiyle kabul etti.
  • İlk uluslararası etkinlikler 1911’de, Avusturya, Danimarka, Almanya ve İsviçre’de düzenlendi.
  • Dünya Kadınlar Günü’nün 100. yıldönümü 2011 yılında büyük organizasyonlarla kutlandı.
  • 1975’te BM’nin Dünya Kadınlar Günü’nü kabul etmesiyle gün resmiyet kazandı. BM her yıl için özel bir tema belirlemeye başladı.
  • 1996’da belirlenen ilk tema “Geçmişi kutlamak, geleceği planlamak” şeklindeydi.
  • Bu yılın teması ise “Kadınlara yatırım yapın: İlerlemeyi hızlandırın”

Peki neden 8 Mart’ta kutlanıyor? Mor rengin anlamı ne?

dünya kadınlar günü

Dünya Kadınlar Günü nasıl ortaya çıktı?

Dünya Kadınlar Günü’nün kökenleri tarihteki işçi hakları hareketlerine dayanıyor. Yani bugün kadın mücadelesinin en önemli sembolü olan bu özel günün tarihi uzun zaman öncesine uzanıyor. Dünyanın dört bir yanında kadınların katıldığı eylemlerin ilki 1908 yılında ABD’nin New York şehrinde gerçekleşti. O gün New York sokaklarını dolduran 15 bin çalışan kadın, daha kısa mesai süreleri, daha yüksek maaş ve seçme hakkı talep ediyordu.

Amerika Sosyalist Partisi, ilk kitlesel eylemden bir yıl sonra 8 Mart’ı Ulusal Kadınlar Günü ilan etti.

Clara Zetkin

Bu özel günü uluslararası hale getirme fikrini ortaya atan ilk kişi ise aktivist ve kadın hakları savunucusu olan Clara Zetkin’den başkası değildi. Zetkin, 1910 yılındaki Uluslararası Emekçi Kadınlar Konferansı’nda Dünya Kadınlar Günü fikrini ortaya attı. Konferansa 17 farklı ülkeden katılan 100 kadın Zetkin’in önerisini oybirliğiyle kabul etti.

Dünya Kadınlar Günü’ne dair ilk uluslararası etkinlikler 1911 yılında Avusturya, Danimarka, Almanya ve İsviçre’de düzenlendi.

Kökenleri çok daha önceki yıllara uzansa da 8 Mart ancak 1975 yılında Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Kadınlar Günü olarak kabul edildi.


Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kadınların toplumda, siyasette, eğitimde ve ekonomide katettikleri mesafenin kutlandığı bir tarih.

Ne var ki kadınların, yalnızca kadın olmaları nedeniyle yaşadığı zorluklar bütünüyle ortadan kalkmış değil. Bu sebeple 8 Mart aynı zamanda 1910’dan bugüne uzanan bir mücadelenin sembolü olmaya da devam ediyor. Gelin, Dünya Kadınlar Günü tarihi hakkında bazı ilginç detaylara birlikte bakalım.

Neden 8 Mart’ta kutlanıyor?

Clara Zetkin kimdirAslında Dünya Kadınlar Günü fikrini ortaya atan Clara Zetkin‘in aklında belirli bir tarih bulunmadığını biliyoruz. Fakat bu özel günün tarihini seçerken bazı ilham kaynakları da yok değildi. Birinci Dünya Savaşı sırasında, 1917 yılında Rus emekçi kadınlar, tek bir sloganla sokaktaydı: “Emek ve barış istiyoruz!”

Emekçi kadınların eylemlerinin dördüncü gününde Rus çarı tahttan indirildi. Kurulan geçici hükümet ise kadınlara seçme hakkı tanıdı. Rusya’daki kadınlar için hayli önemli olan bu eylemlerin başlangıç tarihi Jülyen takvimine göre 23 Şubat’tı. Dünya genelinde daha yaygın biçimde kullanılan Miladi (Gregoryen) takvimde bu tarih 8 Mart’a denk geliyordu. İşte böylece Dünya Kadınlar Günü’nün tarihi, 8 Mart olarak ortaya çıktı.

8 Mart’ta neden mor renkli kıyafetler giyiliyor?

Bildiğiniz gibi Dünya Kadınlar Günü tarihi pek çok sembolle dolu. Renkler ise hem bu özel günün geçmişinde hem de kadın hakları mücadelesinin tarihinde özel bir yere sahip. Söz gelimi Dünya Kadınlar Günü web sitesine göre 8 Mart’ın renkleri mor, yeşil ve beyaz. Mor, adalet ve saygınlığı, yeşil umudu temsil ediyor. Beyaz ise mücadelenin saflığını. Renkler, 1908 yılında İngiltere’deki Kadınların Sosyal ve Politik Birliği (WSPU) tarafından belirlendi.

8 Mart dünyada nasıl kutlanıyor?

8 Mart dünyanın pek çok ülkesinde resmi tatil. Bazı ülkelerde ise kadınlar, 8 Mart’ta yarım gün çalışıyor. Çiçekler ise 8 Mart’ın modern zamanlardaki en önemli unsurlarından. Dünyanın pek çok ülkesinde 8 Mart günü çiçek satışları iki katına çıkıyor. Yine pek çok ülkede 8 Mart günü kadın hakları, kadın emeği ve mücadelesi temalı etkinlikler düzenleniyor.

kadınlar günü

Dünya Kadınlar Günü neden önemli?

Tarihsel gerçekleri hiç yorum katmadan alt alta sıralamak dahi başlı başına bir cevap olabilir. Ancak meseleyi en yalın haliyle ele alalım. Kadınların 100 yıldan uzun bir zaman önce başlattıkları hak arama mücadeleleri bugün de sona ermiş değil. Dünyanın bazı bölgelerindeki kadınlar, seçme ve seçilme hakkından yoksun. Bazılarının eğitim almak veya çalışma hayatına katılmak gibi hayaller kurmaları dahi mümkün değil. Milyonlarca kadın, kendi kıyafetleri, kendi bedenleri üzerinde söz sahibi değil.


Dünya, sistematik olarak kaçırılan, tecavüze uğrayan veya zorla evlendirilen kadınlarla dolu. Modern dünyada aynı işi yapan kadınlar ile erkekler arasındaki gelir adaletsizliği onlarca yıldır devam ediyor, yöneticiler çoğunlukla erkeklerden seçiliyor. Savaşlar, şiddet olayları veya krizler dün olduğu gibi bugün de en çok kadınları ve çocukları etkiliyor. Kısacası kadınlar ne yazık ki “varlıklarını” ve kazanımlarını hakları koruyabilmek için mücadeleye devam etmek zorunda. Dünya Kadınlar Günü, işte bu yüzden önemli.

Kadın ve yaşamın dişi kutbu


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik hiçbir oluşumun parçası değildir.