Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, son dönemde artan ek vergi geleceğine yönelik iddialara ilişkin, “Vatandaşa da piyasalara da iş alemine de sürpriz yapmayacağız. OVP’deki vizyon neyse onu uygulayacağız. Orada vergi istisnalarını gözden geçireceğiz diyor. KDV, gelir vergisi, kurumlar vergisi genel oranlarında artış olmayacak. MTV’de bir düzenleme olmayacak” açıklamasında bulundu.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek Habertürk TV ve Bloomberg HT’ ortak yayınında Açıl Sezen’in sorularını yanıtladı.
İşte Bakan Mehmet Şimşek’in açıklamalarından önemli satır başları:
■ Kurala dayalı, uluslararası normlara dayalı bir program çerçevesi koyduk. Eylül ayında programı koyduk ama fiili uygulama daha erken başladı.
■ Programımızın özü enflasyonu tek haneye indirmektir. Şu anda fiyat istikrarından uzağız ama hedefimiz bu.
■ İkinci hedefimiz borç oranını yüzde 40 seviyesinin altında kalıcı olarak tutmak.
■ Üçüncü hedefimiz sürdürülebilir cari açıktır.
■ Bu hedeflere ulaşmada bize ayak bağı olan kur korumalıdan çıkış hedefimiz var. Burada piyasaları bozmadan kademeli çıkış hedefliyoruz.
“Program çalışıyor”
■ Program çalışıyor. Bazı alanlarda öngördüğümüzden daha güçlü çalışıyor.
■ Bizim için önemli olan piyasa aktörlerinin programa inanmasıdır. Bunun risk primlerinde özetlendiği kanısındayım. Bu durum Türkiye’nin dış kaynağa çok daha uygun ulaşmasını sağladı.
■ Ağustos ayından itibaren Türkiye daha düşük spreadlerle uluslararası finansmana ulaşma imkanı buldu.
■ Geçen yılın ilk 5 ayında Türkiye’den portföy çıkışı var. Haziran-Aralık’ta ise 11.3 milyar dolar net giriş oldu.
■ Türkiye geçen sene yurt dışından yüksek faizle 10 milyar dolar borçlandı. Ama faizler düşüyor.
■ DDM’deki azalmayı izlerseniz rezerv artışı ile birlikte düşünürseniz 60 milyar dolarlık rezerv artışı var. Programın güven boyutu çok iyi çalıştı.
■ Bankaların roll-over rasyosu yüzde 138’lere çıktı. Reel sektörde ise roll-over rasyosu yüzde 123 oldu.
■ Geçen bir bankamız çok uzun vadeli sermaye benzeri kaynak bulabildi. Bunların hepsi programa yönelik güveni gösteriyor.
■ Enflasyonda trend programla uyumlu bir şekilde. Ocak ayında enflasyon bir miktar yüksek çıktı. Şubat’ta onun devamı olabilir. Mart’tan itibaren enflasyon trende oturacaktır. Ama yıllık enflasyon yüksek kalacak. Biz bunun iletişimini yaptık. Çünkü baz etkisi var. İkincisi de para politikası gecikmeli çalışır. 12 ay, hatta 18 aya yayılan bir aktarım mekanizması var.
■ Biz geldiğimizde kuru serbest bıraktık. Geçici olarak enflasyonist etki oldu. Onun da etkisi var. Gelir politikasının etkisi var. Geçen sene deprem oldu. İnşaat malzemelerinde geçen yaz ciddi artış oldu. Bu sene böyle bir artış olmayacak.
■ Para politikası çalışacak. Kurda reel olarak değersizleşme görmeyecek. Deprem etkisi çıkacak.
■ Para politikası Merkez Bankası’nın uhdesinde.
■ Maliye politikası tarafında enflasyonu yükseltecek bir adım atmayacağız.
“Vergi konusunda sürpriz yapmayacağız”
■ (Ek vergi konusunda) Vatandaşa da piyasalara da iş alemine de sürpriz yapmayacağız. OVP’deki vizyon neyse onu uygulayacağız. Orada vergi istisnalarını gözden geçireceğiz diyor. KDV, gelir vergisi, kurumlar vergisi genel oranlarında artış olmayacak. MTV’de bir düzenleme olmayacak.
■ Piyasalarda güvensizliği artırmak, seçime yönelik bir sürü iddia ortaya konuyor. İddiaları basın danışmanlarımıza sorabilirsiniz. Bunların niyeti kötü. Kayıt dışılık dışında, bazı istisnaların gözden geçirilmesi dışında özel bir çalışmamız yok.
■ Harcamalarda rasyonelleştirmeyi başlattık. Vatandaş bizden de tasarruf istiyor. Vatandaş haklı. Taşıtlar konusunda sadece yerli üretim ve elektrikli alabilirsiniz diyoruz. Yeni araç isteniyorsa elinizdeki aracı satacaksınız diyoruz. Bu konularda hassasız. Cumhurbaşkanı’nın çıkardığı tasarruf genelgesi var.
■ Maliye ayağında dezenflasyona destek olacağız. Gelecek seneden itibaren bütçe açığının milli gelire oranını kalıcı olarak yüzde 3’ün altına çekeceğiz.
■ Biz aktivist sanayi politikasına geçiş yapıyoruz. Bizim kaynağa ihtiyacımız var. Bu kaynağı sanayide dönüşüme, dijital dönüşüme, yeşil dönüşüme aktaracağız.
“Kur hedefimiz yok”
■ Kur hedefimiz yok, olmayacaktır da. DDM’de Merkez Bankası piyasada var. Bunun dışında herhangi bir müdahalemiz yok diyorlar.
■ Seçim sonrasına ilişkin liranın değer kaybına ilişkin beklentiler anlamlı gelmiyor. Cari açık azalıyor. Dövize ihtiyacımız da azalıyor. Cari açık 30 milyar dolar civarına indiği zaman yüzde 2,5-3 oran demek. Bunun bir puanını doğrudan yatırımlarla finanse edersek rezerv birikimimiz olacak.
“Seçim sonrası ciddi kaynak girişi olacak”
■ Geçen sene yılın ilk 5 ayında net portföy çıkışı vardı. Bu sene net giriş var. Dünyada dezenflasyon süreci gelişen piyasalara ilgiyi artıracaktır. Seçim sonrası Türkiye’ye ciddi kaynak girişi olacak. Uluslarası kuruluşlar bize ciddi şekilde kaynak sağlayacak. Bu sene 12.7 milyar dolar proje kredisi bekliyoruz. Geçen sene 8.8 milyar dolar proje kredisi gelmiş.
■ Politika faizinin yıllığı yüzde 56’lara denk geliyor. Mevduat faizi 50’ler seviyesinde. TL’yi destekleyen bir politika seti var.
■ Seçim belirsizliğinin kalktığı da bir ortamda TL neden enflasyondan daha çok değersizleşsin? Vatandaşın portföy tercihlerine saygılıyım. Bu konuda yönlendirme yapmak istemem. Programımız başarılı bir şekilde uygulandığında TL’de reel değersizleşme olmayacaktır. Başarılı dezenflasyon programlarında mahalli para birimi reel olarak değer kazandı.
“Piyasaları tedirgin edecek adımlar atmayız”
■ Biz piyasaları tedirgin edecek adımlar atmayız. Vergide adalet konusu üzerinde de çalışıyoruz. Şu an itibariyle ne borsaya ne de başka alana piyasayı bozacak vergi düzenlemesi gündemimizde değil.
■ Biz önden yüklemeli olarak vergileri düzenledik. Biz deprem açığını finanse etmek için gereğini yaptık. Bundan sonra da ince işçilik yapacağız.