Otellerin yüzde 75’i ipotekli: Her beş otelden üçüne bankalar el koyabilir!

Otellerin ipotekli

Turizm sektörü temsilcileri, bankaların otellere el koyması tehlikesinin arttığına dikkat çekerek, “Bankalara olan borç 10 milyar doları buldu. 56 milyon turisti ağırlayacak yatak kapasitesi yok. Bu yıl 60 milyon turist hedefi hayal oldu?” dediler.

TÜROB verilerine göre; 2023’te turizmin başkentleri Antalya ve İstanbul’da otel dolulukları geriledi. İstanbul’da doluluk oranı yüzde 74.6’tan yüzde 65.2 düşerken Antalya’da 2022’de yüzde 62.2 olan doluluk oranı 2023’te yüzde 56.2’ye indi. Türkiye genelinde 2022’de yüzde 53.6 olan doluluk oranı geçen yıl yüzde 49.1’e kadar düştü.

Bu gelişmeleri Cumhuriyet’e değerlendiren Bodrum Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği Onursal Kurucu Başkanı Serdar Karcılıoğlu, “Otel doluluklarında yüzde 49’larda olan bir yılı geride bıraktık. TÜİK rakamları da gelirler de turist sayıları da şaibeli” dedi.


10 milyar dolar borç: Her beş otelden üçüne bankalar el koyabilir!

Cumhuriyet’te yer alan habere göre; Bodrum Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği Onursal Kurucu Başkanı Serdar Karcılıoğlu şu açıklamaları yaptı:

“Sınır kapılarından geçen herkesi turist sayıyorlar. Günübirlik gelip alışveriş yapmış olabilirler ama turistik bir faaliyetleri yok. Transit yolcuyu da turist grubuna koyuyorlar.

Oteller pandemi dönemini 8.5 milyar dolar kredi borcuyla bitirdi. Otellerin yüzde 70’i bankalarla vefa anlaşmalarıyla bugüne kadar geldi. Şu anda borç 10 milyar dolara çıktı. Madem turizmden büyük gelir elde edildi öyleyse borç neden arttı.

Otellerin yüzde 70-75’i bankalara ipotekli. Bankalar otelcilere otelini sat borcumu öde, diyor. Eğer banka kendisi satarsa sadece borcunu karşılık gelen tutarla satar ki bu büyük zarar demektir. Son 3 yılda otellerde ciddi el değiştirme oldu.

Şu anda oteller 500 bine yakın eksik istihdamla işleri yürütüyor. Sektörde ciddi istihdam çıkışları var. Artık otellerde çok fazla göçmen işçi çalıştırılıyor. Asgari ücretin de altında ücretle çalışıyorlar. Bu durum çok tehlikeli.

Eskiden Türk turist lüks otellerin ayakta kalması için ciddi takviye yapardı. Ama alım gücünün düşmesiyle artık orta sınıf kalmadı. Bu yıl gelir erimesi daha ciddi o yüzden daha kötü günler olacak. Türk turistin seyahat etme imkânı kalmadı.”

2023’te 13 otel konkordatoya gitti, 24 otel de icralık oldu

Ülke genelinde artış gösteren konkordato ilanları turizmde özellikle konaklama tesislerinde de yaşandı. Benzer şekilde  ülkenin her yerinde her tür ve sınıftan konaklama tesisleri farklı sebeplerle icralık duruma geldi.

İcralık olan konaklama tesisi sayısı bir önceki seneye göre, yarıya düşmekle birlikte her ay iki tesis icralık oldu. 2023’te toplam 24 konaklama tesisinin icralık olduğu açıklandı. Bu sayı 2022 yılında 42 şeklinde belirtilmişti.

İcralık olan otel sayısı 2020’de 98 ile zirveyi görmüştü.


Konkordatotakipcom’un Basın İlan Kurumu istatistiklerinden derlediği verilere göre, 2023 senesinde konkordatoya giden konaklama işletmesi de 13 olarak açıklandı.

2018-2023 yılları arasında toplam 307 otelin konkordatoya gittiği açıklandı. Konkordatoya giden otel sayısı 2019’da 111 ile zirveyi gördü.

İflas ertelemenin kaldırıldığı 2018 ve 2019’daki konkordato fırtınasından sonra 2023 yılında bu alanda hareketlenme yaşandı.

“Bu otellerin çoğuna tanınan ‘vefa’ süresi doldu”

Karcılıoğlu, konuya ilişkin açıklamasında “Bu otellerin çoğuna tanınan ‘vefa’ süresi doldu. Burada iflas olmaz, banka direkt el koyup icradan satar. Biz konaklama sektörünün yaklaşık 10 milyar dolar borcu olduğunu öngörüyoruz ve işler çok kötü, bu borçların çoğu ödenemiyor. Bakanlık hala pembe tablolar çiziyor ancak işler o kadar iyiyse bu borçlar neden artıyor diye konuşan yok” ifadelerine yer verdi.

Turizm ekonomisi araştırmacısı Erol Karabulut da “TÜİK’e göre en düşük kazancın olduğu sektör turizm sektörü. Madem işler bu kadar iyi, neden turizm çalışanları para kazanamadı bu yıl?” sorusunu yöneltti.

TÜRSAB’dan Turizm Yüzyılı projesi: Zengin turisti 12 ay Türkiye’ye çekecek

‘Turizm Yüzyılı’ projesini başlatan TÜRSAB, bünyesindeki 15 bin seyahat acentası ve 37 bölge temsilciliği ile sahaya çıkıyor. Proje ile her 4 ayda bir bölge odak noktası olacak. Böylece turizmin sadece sezonsal değil 12 aya yayılması ve zengin turistlerin ülkeye çekilmesi hedefleniyor.

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), mikro ölçekte turizmi 81 ile ve 12 aya yayma hedefiyle sahaya çıkıyor. ‘Turizm Yüzyılı’ projesine start veren birlik, 15 bin seyahat acentası, 37 bölge temsilcisi ile her 4 ayda bir bölgeye odaklanıp ‘her bölgenin turizmden hakkettiği’ payı almasını sağlayacak.

“Turizm Yüzyılı” projesi tanıtım toplantısında konuşan TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, “Turizm sektöründe rekabet avantajı yakalayabilmek adına tarihimizi, kültürümüzü ve üstün olduğumuz diğer turizm çeşitlerini öne çıkartacak bir yaklaşımla turizmi 12 aya ve ülke geneline yaymayı, yüksek gelir grubundan ziyaretçilerimizi artırmayı hedefliyoruz” dedi.

Turizm 3 bölgeye sıkışmayacak

Türkiye’nin rakiplerinden daha avantajlı bir konumda olduğunu, fakat ülkeye gelen turist sayısının mevcut potansiyelin çok altında kaldığını dile getiren Bağlıkaya, “Dört mevsim sunulabilecek turizm ürününe sahibiz ancak ocak-şubat-mart ve kasım-aralık aylarında Türkiye’ye gelen ziyaretçi sayısı 14,5 milyon. Bu dönemde gelen turist toplam ziyaretçimizin yüzde 29’unu oluşturuyor. Aynı dönemde İspanya’ya 31,2 milyon kişi gidiyor. Hedefimiz turizmi mümkün olduğu kadar deniz-kum-güneş sezonunun dışında kalan aylara da taşımak” dedi. Diğer bir hedefin de turizmin ülkenin her yerine dengeli yayılmasını sağlamak olduğunu belirten Bağlıkaya, İstanbul, Antalya, Muğla ve İzmir’in yüzde 75’lik bir paya sahip olduğunu, gelen turistlerin sadece yüzde 25’inin kalan illere dağılım gösterdiğini söyledi. Bağlıkaya, hedefin 5 şehre sıkışmış kapasiteyi ülkenin her köşesine yaymak olduğunu vurguladı.

‘Tüm paydaşlarla ortak hareket edeceğiz’

TÜRSAB olarak başlattıkları proje kapsamında turizm sektörlerinin tüm paydaşlarıyla iş birliği içinde olacaklarını kaydeden Bağlıkaya, projenin Türkiye Turizm Geliştirme Ajansı (TGA) çalışmalarıyla çelişmediğini de söyledi. 2 yıllık projeksiyonlu Turizm Yüzyılı projesinin daha mikro ölçekli çalışmaları kapsadığını anlatan Bağlıkaya, “Önce iç turizmi aktive etmemiz lazım. Sonra info fuarlara katılıp yurt dışı tanıtımlara odaklanacağız” dedi.


Türkiye’nin ucuz tatil yapılan, iyi tesisleri olan, iyi hizmet sunulan bir destinasyon olarak pazardaki konumunu koruduğuna dikkat çeken Bağlıkaya, “Tatil beldelerimizde 2-3-4’üncü sıra otel yaparak turist sayısını artırsak da bu gidişattan rakiplerimizin önüne geçecek kadar yüksek gelir çıkmaz. Rekabette; tarihimize, kültürümüze ve üstün olduğumuz fark yaratacağımız alanlara daha fazla ağırlık vermeliyiz” dedi.

Turizm Yüzyılı kapsamında neler yapılacak?

  • Turizm için önemli plan, envanter gibi mevcut çalışmaları derleyerek işlevli hale getirilecek
  • Türkiye genelinde seyahat acentalarına proje kapsamında özel eğitimler verilecek,
  • Bölgenin sahip olduğu turizm değerlerine özgü pazarlama stratejileri geliştirilip, tanıtım planlaması yapılacak.
  • Bölgelerin öne çıkan turizm özelliklerine uygun hedef fuarlar belirlenip seyahat acentalarının ücretsiz katılımları sağlanacak
  • Yerel efsaneleri, hikayeleri turizm amaçlı işleyerek kültürel ve sanatsal unsurlar olarak turizm ekonomisine katkı sağlayacak ürün haline getirilecek
  • Bölgelere özgü turistik ürünlere ilişkin tanıtım materyali oluşturulacak
  • Yerel halkın turizm faaliyetindeki rolünü artırmak için destinasyon bazlı turizm çalıştayları düzenlenecek.

Konut yatırımında yeni trend: Metruk denilebilecek evler revaçta!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.