Türk halkının hem en sevdiği hem de asla yemem dediği çorbalar

çorbalar

Areda Piar araştırma şirketinin Türkiye genelinde 1.100 kişinin katılımıyla gerçekleştirdiği çorba araştırmasına göre, kelle paça Türk halkının yüzde 24,4 ile hem en sevdiği çorba olurken hem de yüzde 17,7 ile asla yemem denilen çorbalar arasında ilk sırada yer aldı.

Kelle paça, kesinlikle çorbacıya gidilip içilir denilen çorbalar kategorisinde de yüzde 47 ile birinciliği üstlendi. Çorbacıya gidilen zaman diliminde ise Türk halkının tercihi yüzde 29,6 ile gece oldu.


Araştırma Türk halkının çorbayı yüzde 80,5 ile en fazla kış mevsiminde tükettiğini ve yüzde 54,9 ile şifa kaynağı olarak gördüğünü de ortaya koydu.

Kelle Paça liderliği bırakmadı

Areda Piar araştırma şirketi Türkiye genelinde 1.100 kişinin katılımıyla 4 Şubat Dünya Ev Yapımı Çorba Günü’ne özel çorba tüketimine yönelik bir araştırma gerçekleştirdi. Areda Piar’ın ilk olarak 2022 yılında gerçekleştirdiği çorba araştırmasında Türk halkının tercihi yüzde 23,7 ile kelle paça olmuştu. Aynı araştırma 2024 yılının ilk ayında tekrar gerçekleştirildi ve Türk halkının en sevdiği çorba yüzde 24,4 ile yine kelle paça oldu.

Peki, Türk halkının kelle paça çorbasından sonra en sevdiği diğer çorbalar hangileri? Araştırmaya göre Türk halkı kelle paça çorbasından sonra ikinci sırada yüzde 18,8 ile mercimek çorbasını, üçüncü sırada yüzde 10,9 ile işkembe çorbasını, dördüncü sırada yüzde 9,4 ile tarhana çorbasını ve beşinci sırada yüzde 7,8 ile yayla çorbasını seviyor.

Diğer çorbalar ise sırasıyla; yüzde 6,5 domates çorbası, yüzde 4,9 ezogelin çorbası, yüzde 4,8 şehriyeli tavuk çorbası, yüzde 2,4 ayran çorbası, yüzde 2,4 mantar çorbası, yüzde 2,1 beyran çorbası, yüzde 1,6 düğün çorbası, yüzde 1,1 arabaşı çorbası, yüzde 1,1 şehriye çorbası, yüzde 0,8 balık çorbası, yüzde 0,5 sebze çorbası ve yüzde 0,5 karalahana çorbası.

Çorbacıya Kelle Paça, İşkembe ve Beyran için gidilir

Türkiye’de çorbacıya gitme kültürünün oldukça yaygın olduğu bilinir. Çorbacılar, sadece yemek için gidilen mekanlar değil aynı zamanda keyifli sohbet ortamı yaratmanın da bir aracı haline gelmiştir.  Özellikle bazı bölge ve yörelerde bulunan çorbacıların sadece gece saatlerinde açık olması ve yahut kahvaltıda yalnızca çorba ikram etmesi, ülkemizdeki çorba tüketim kültürünü yansıtan güzel örneklerdendir.

Araştırmada bu kültüre de mercek tutuluyor ve çorbacıya gitme saatleri halka soruluyor. Katılımcıların yüzde 29,6’sı çorbacıya gece gittiğini belirtiyor. Yüzde 28,7’si akşam, yüzde 26,3’ü sabah ve yüzde 15,4’ü öğlen gitmeyi tercih ediyor.


Kesinlikle çorbacıda içilmesi gereken çorba çeşitleri sorulduğunda da katılımcılar yüzde 47 ile ilk sıraya kelle paçayı taşıyor. Yüzde 21,6 ile işkembe çorbası ikinci, yüzde 13,1 ile beyran çorbası üçüncü sırada, yüzde 9,3 ile mercimek çorbası dördüncü sırada yer alıyor.

Çorbacıda içilir denilen diğer çorbalar ise; yüzde 2,1 ezogelin çorbası, yüzde 1,5 balık çorbası, yüzde 0,8 tarhana çorbası, yüzde 0,8 domates çorbası, yüzde 0,8 şehriyeli tavuk çorbası, yüzde 0,8 karalahana çorbası, yüzde 0,5 mantar çorbası, yüzde 0,5 sebze çorbası, yüzde 0,3 yayla çorbası ve yüzde 0,3 ayran çorbası.

Türk halkı çorbayı “Şifa Kaynağı” olarak görüyor

Türkiye’de çorbalar sadece lezzetli birer yemek değil, aynı zamanda şifa kaynağı olarak da değerlendiriliyor. Geleneksel olarak bazı çorba tarifleri halk arasında soğuk algınlığına iyi geldiği düşünülerek tüketilebiliyor. Bu inanç, araştırmanın sonuçlarına da yansıyor ve halkın yüzde 54,9’unun çorbanın şifa kaynağı olduğunu düşündüğü ortaya çıkıyor. Yüzde 31,6’sı çorbayı içini ısıtan bir lezzet olarak tanımlıyor ve yüzde 13,5’i ise kalabalık sofraları çağrıştırdığını söylüyor.

Çorbayı bir şifa kaynağı olarak gören Türk halkı, çorbayı yüzde 80,5 ile en fazla kış mevsiminde tüketiyor. Yüzde 14,1’i sonbahar, yüzde 2,8’i yaz ve yüzde 2,6’sı ilkbahar mevsiminde tüketmeyi tercih ediyor.

“Asla Yemem” denilen çorba ikilisi: Kelle paça ve Karalahana

Araştırma kapsamında Türk halkına asla yemem dedikleri çorba çeşitleri de soruldu ve ilk sırada yüzde 17,7 ile kelle paça, ikinci sırada ise yüzde 15,9 ile karalahana çorbası yer aldı.

“Asla yemem” denilen çorba çeşitlerinden diğerleri ise sırasıyla şu şekilde:

Yüzde 15,2 balık çorbası, yüzde 14,9 işkembe çorbası, yüzde 6,9 mercimek çorbası, yüzde 4,1 beyran çorbası, yüzde 4,1 arabaşı çorbası, yüzde 4,1 mantar çorbası, yüzde 3,3 domates çorbası, yüzde 3,3 şehriyeli tavuk çorbası, yüzde 2,8 ayran çorbası, yüzde 1,8 düğün çorbası, yüzde 1,5 tarhana çorbası, yüzde 1,3 ezogelin çorbası, yüzde 1,3 yayla çorbası, yüzde 0,8 şehriye çorbası ve yüzde 0,8 sebze çorbası.

çorba araştırması

Araştırma Metodoloji


Türkiye genelinde 1.100 kişinin katıldığı ve 15 – 23 Ocak 2024 tarihleri arasında yapılan araştırma, kantitatif araştırma yöntemlerinden CAWI tekniği ile “Areda Survey’in Profil Bazlı Dijital Paneli” kullanılarak gerçekleştirildi.

Türk mutfağında en sevilen çorba hangisi?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.