Türk milletinin bağımsızlığının en önemli sembollerinden biri olan Türkiye Büyük Millet Meclisine dair en somut adım 19 Mart 1920’de atıldı. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nasıl çocuklarla özdeşleşti?
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, dünyada bir eşi daha olmayan, bütünüyle çocuklara armağan edilmiş, onlarla özdeşleşmiş eşsiz bir bayram. Bununla birlikte ulusal egemenliğimizin ve bağımsızlığımızın en önemli sembollerinden olan Türkiye Büyük Millet Meclisinin de açıldığı tarih. Tam 104 yıl önce işgalin, yoksulluğun ve ölümün kol gezdiği topraklarda açılan meclisimiz bağımsızlık ve kurtuluş mücadelesini yürütenlerin en önemli eseri olmaya ve dimdik ayakta durmaya devam ediyor.
Peki, millet tüm dünyaya Anadolu’nun hür ve başı dik insanlarının yurdu olduğunu haykırabilesin diye için onca zorluğun ve imkânsızlığın arasında bir araya gelen kahramanlar, 23 Nisan 1920 günü ne yapmışlardı? 23 Nisan 1920’de ne oldu birlikte bakalım.
“Milletin istiklalini yine milletin kendi azim ve kararı kurtaracaktır”
Mustafa Kemal Paşa, 16 Mart’ta İstanbul’un işgal edilmesi üzerine, 19 Mart 1920 günü bir genelge yayımladı. Mustafa Kemal, 19 Mart tarihli belgede, Ankara’da olağanüstü yetkili bir meclisin toplanacağını duyuruyordu. Çünkü “milletin istiklalini yine milletin kendi azim ve kararı kurtaracaktı.” Milletin azim ve kararı ise ancak milletin bağımsız meclisinde ortaya çıkabilirdi…
Heyeti Temsiliye Reisi Mustafa Kemal, 19 Mart genelgesinde “Ulusun bağımsızlığını ve devletin kurtarılmasını sağlayacak önlemleri düşünüp uygulamak üzere ulusça olağanüstü yetki verilecek bir meclisin Ankara’da toplantıya çağrılması ve dağıtılmış olan mebuslardan Ankara’ya gelebileceklerin de bu meclise katılmaları istenir.” diyordu.
Bu çağrının ardından, seçimle belirlenen milletvekilleri ile dağıtılan Osmanlı Mebusan Meclisinin üyelerinin “kurtulabilenlerinden” bazıları, Ankara’ya gelecek ve birinci meclisteki yerlerini alabileceklerdi…
Ulusal egemenliğimizin sembolü olan millet meclisi için tüm hazırlıklar tamamlanmış, meclisin açılmasına kısa bir süre kalmıştı.
Ancak meclisin adı halen belirlenmemişti. Meclis açılışından kısa süre önce, Mustafa Kemal Paşa önderliğindeki toplantılardan birinde meclisin adının ne olacağı da tartışıldı. Kimi yeni meclisin adının “Kurultay” olmasını öneriyordu. Kimi “Meclis-i Kebir adında diretiyor, kimi ise Meclis-i Müessisan yani Kurucular Meclisi ismini teklif ediyordu. Ancak toplantıda, yeni meclisin adı “Türkiye Büyük Millet Meclisi” olarak belirlendi…
Peki 23 Nisan 1920’de neler yaşandı?
Hacı Bayram Camii’nde kılınan Cuma namazının ardından, kurbanlar kesildi. Türkiye Büyük Millet Meclisinin kurucu unsurlarının da içerisinde bulunduğu kalabalık, aslında İttihat ve Terakki Cemiyeti için inşa edilen kulüp binasına doğru hareket etti. Ve böylece 23 Nisan 1920 Cuma günü, Türkiye Büyük Millet Meclisi açılmış olur.
Meclisin en yaşlı üyesi Sinop mebusu Şerif Bey açılış konuşması yaptı
Şerif Bey tarihi konuşmasında “Ulusumuzun iç ve dış tam bağımsızlık içinde, yazgısının sorumluluğunu doğrudan doğruya yüklenip, kendisini yönetmeye başladığını bütün cihana duyurarak Büyük Millet Meclisini açıyorum.” ifadelerin kullandı.
23 Nisan 1920, Türk milletinin iradesini temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisinin açıldığı ve Türk milletinin egemenliğini tüm dünyaya ilan ettiği gün olarak tarihe geçti.
Milli Mücadele’nin başarıyla sonuçlanması ve takip eden süreçte 23 Nisan, farklı dönemlerde farklı isimlerle bayram olarak kutlandı. Ancak nihayetinde, Mustafa Kemal Atatürk’ün de takdir ve çabalarıyla, çocuklara armağan edildi, çocuklarla özdeşleşti. Böylece ilk kez Türk halkının iradesinin, taştan duvardan somutlaşmış hali olan TBMM’nin açıldığı gün olan 23 Nisan, dünyadaki ilk ve tek çocuk bayramı olarak da ikinci kez tarihe geçti…
23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı Nasıl Çocuklarla Özdeşleşti?
23 Nisan, ilk zamanlar Hâkimiyet-i Milliye Bayramı adıyla kutlanıyordu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türk ulusunun en önemli bağımsızlık ve egemenlik sembollerinden bir tanesidir. Bu sebeple 1921 yılında hazırlanan bir kanun ile meclisin açılış günün olan 23 Nisan ülkemizin ilk milli bayramı olarak kabul edildi. Ancak 23 Nisan’ın henüz bu ilk halinde, çocuklara veya ulusal egemenliğe dair bir atıf bulunmuyordu. Bu önemli tarih, resmi belgelerde “23 Nisan Milli Bayramı” olarak yer alıyordu.
Kasım 1922’de saltanatın kaldırılmasının ardından, 1 Kasım günü Hâkimiyet-i Milliye Bayramı olarak kutlanmaya başlandı. Ancak zamanla 1 Kasım tarihi, yerini Millet Meclisi’nin açıldığı tarih olan 23 Nisan’a bıraktı. Böylece 23 Nisan, Hâkimiyet-i Milliye Bayramı olarak kutlanır oldu. Daha sonra yapılan kanun değişikliğiyle beraber, başlangıçtaki “23 Nisan Milli Bayramı” “Milli Hâkimiyet Bayramı” adını aldı.
23 Nisan’da Himaye-i Etfal Cemiyeti ve “çocukların” önemi
1921 yılında, Ankara’da Himaye-i Etfal Cemiyeti (Çocuk Esirgeme Kurumu) açıldı. Cemiyet, yetim ve yoksul çocuklarla yardım etmek amacı taşıyordu. Bu sebeple, özellikle 23 Nisan Bayramı yaklaştığında, cemiyet yardım kampanyalarını hızlandırıyordu. Çeşitli yayın organlarına ilan veriyordu, gazetelerde yazılar yayınlıyordu. Yoksul çocuklar için canla başla çalışan bu cemiyet, Mustafa Kemal’in dikkatinden kaçmadı. Mustafa Kemal, yaptıkları çalışmaları takdirle takip etti… Himaye-i Etfal Cemiyeti özellikle Milli Hakimiyet Bayramları’nda önemli kampanyalar düzenledi. Atatürk’ün çalışmalara verdiği destek sayesinde 23 Nisan Bayramı çocuklarla beraber anılır hale geldi.
1927 yılında gelindiğinde Himaye-i Etfal Cemiyeti, daha kapsamlı ve resmi bir çalışma yürütmek istiyordu. Bu sebeple 23 Nisanı, “Çocuk Bayramı” olarak isimlendirdiler. Bu durum Mustafa Kemal tarafından da memnuniyetle karşılandı. Böylece 1927 yılında bu özel gün, milli egemenlik bayramının yanı sıra, ilk defa “çocuk bayramı” olarak kutlandı..
O sene Atatürk, bu bayram için arabalarından bir tanesini çocuklara tahsis etti. Ayrıca, çocukları Cumhurbaşkanlığı makamında ağırladı. Öğrenciler ve çocuklar şehirdeki kutlamalara yoğun olarak katıldılar. Cemiyetin çabaları ve Atatürk’ün destekleri sayesinde, bu bayram halk nezdinde çocuklarla özdeşleşti. Bundan sonraki 23 Nisan’lar, resmi bir isimlendirme olmaksızın “Hâkimiyet-i Milliye ve Çocuk Bayramı” olarak kutlandılar. Öte yandan, 1981 yılında yapılan resmi düzenlemeyle, bu bayram “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” adını aldı…
Bütün çocukların bayramı
23 Nisan, özellikle 1980’lerden itibaren dünyanın farklı bölgelerinden çocukların da katılımıyla kutlandı. Böylece Ulu Önder Atatürk’ün ve Himaye-i Etfal Cemiyeti’nin çabalarıyla ortaya çıkan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, her dilden ve her renkten çocukların ortak bayramı ve dünya barışının sembollerinden birisi haline geldi.