Uzmanlar yeni vergi düzenlemesinden endişeli: Kira fiyatları artacak mı?

Kira fiyatları

Konut satışlarına getirilmesi planlanan yeni vergi düzenlemesi merakla beklenirken, tartışmalar da giderek büyüyor. Uzmanlara göre ev satın alma ve kiralama fiyatları yaz sonunda ciddi oranda yükselecek. Arz talep dengesindeki bozulmanın ise kiralık daire krizine dönüşmesinden endişe ediliyor.

Ev sahipleri ve kiracıları ilgilendiren yeni vergi düzenlenmesine ilişkin belirsizlik sürerken, iki tarafta da endişeli bir bekleyiş söz konusu. Çalışmaları devam eden taslağın haziran ayında TBMM’ye sunulması beklenirken, taslağa göre kira vergisinin yüzde 50’nin üzerinde artması, evini 5 yılın sonunda satanlara ise yüzde 40’a varan ek vergi maliyeti söz konusu.

Ayrıca 2 ve daha fazla evi olan kişilerin Emlak Vergisi’nin katlanabileceği de gelen bilgiler arasında. Yeni vergi düzenlemesiyle tapu harcı yükünün artması da beklenirken, düzenlemenin yasa çıktıktan sonraki satışlarda uygulanacağı ifade edilmekte.


“Kimse evini kiraya vermek istemeyecektir”

Milyonlarca ev sahibini ve kiracıyı etkileyecek yeni düzenlemenin etkilerini Haber Global’e anlatan uzmanlar ise birkaç yıl içinde büyük bir kira krizinin kapıda olduğunu söylediler.

Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Ahmet Büyükduman, konut sahiplerinin halihazırda evlerini sattıktan sonra alış fiyatı ile satış fiyatı arasındaki farkın vergisini ödediğini söylerken, “Yasanın onaylanması durumunda 2 veya daha fazla ev alanların vergisi katlamalı olarak artacak. Konut satın alıp sonra da kiraya vermeyi düşünen insanlar bundan cayacaktır. Yasa konuşulan haliyle çıkarsa konut talebi düşer, yeni konut üretimi düşer, kiralama piyasasında yeni konut girişi olmaz. Eğer devlet tarafından kiralık konut seferberliği gerçekleştirilmezse birkaç yıl sonra büyük bir kira krizi kapıyı çalar. Devletin vergileme hakkı var. Ancak oranların yatırımcıyı kaçırmaması gerekir” diye konuştu.

Gayrimenkul Uzmanı Gamze Özlü de hem kiracıların hem de ev sahiplerinin mağdur olacağını belirterek; “Kimse evini kiraya vermek istemeyecektir. Çünkü ev sahipleri 12 ayda aldığı paranın yarısını devlete vergi olarak geri verecek. Bu durumda kira fiyatlarının misliyle artması ve tahliye taahhütnamesine imza atmayanlara kiralama yapılmaması gündeme gelecektir. Yasa çıkarsa, yatırımcılar konutları bir yatırım olarak düşünmez, hisse senedi veya borsaya yönelirler. Piyasa daraldıkça kimse ev alamayacak, kira fiyatları da ister istemez yukarı fırlayacaktır.”


Kiralara yansır mı?

Öte yandan Gayrimenkul Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı ise hükümetin, kayıt dışı ekonominin azaltılması, dolaylı vergiler dışında doğrudan vergi gelirlerinin artırılması konusunda tedbirler almaya çalıştığını ifade ederek, şunları söyledi:

“Birden fazla gayrimenkulü olanlar açısından baktığımızda bazı gayrimenkul vergilerinin artırılması planlanıyor. Birden fazla evi olanın ödediği emlak vergilerinin daha farklı tutarda alınması Fransa’da uygulanıyor. Ancak burada ek vergi alınmasından ziyade özellikle Emlak Vergisi Kanunu’nda yapılacak düzenlemeyle, beyanname düzeltmesi getirilmeli. Ayrıca taşınmazların değerleri daha doğru tespit edilmeli. Türkiye’de oluşturulması gereken değer haritaları sistemine ihtiyacımız var. Zaten değer haritaları gelirse belediyelerin Emlak Vergileri oldukça artacaktır.”

Yaz sonrasına dikkat!

“Düzenleme sonrası ortaya çıkacak maliyetlerin kiracılara yansıyacağını düşünmüyorum. Mal sahiplerinin bu durumu fark etmesi zaten birkaç yıl sonra olacak. 2024 yılında kiralardan elde edilen gelirlerin vergisini 2025 yılının mart ayında beyan ediyorsunuz. Ancak son yapılan incelemede 20 milyona yakın kira geliri elde eden mükelleften yaklaşık 4 milyonunun beyanname vermekten kaçındığına ilişkin tespitler var.


Kiracıları bekleyen asıl tehlike, kiralık dairelerin piyasada olmaması. Mal sahipleri artık evlerini kiraya vermek istemiyorlar. Yaz döneminden sonra kira fiyatlarının çok yüksek seviyede artacağını, piyasada kiralık daire bulunamayacağını ve çok ciddi barınma krizi yaşanacağını düşünüyorum.”

Emlak vergisinde yeni dönem: Bölgesel rayiç bedel uygulamasına geçiliyor


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik hiçbir oluşumun parçası değildir.