Bodrum’da oteller boş kaldı: Tatil yapmak orta direk için lüks oldu!

bodrum'da oteller

Muğla’nın gözde tatil beldesi Bodrum, bu yıl önceki senelerin canlılığını aratıyor. Konaklama ve yeme-içme sektöründeki yüksek fiyatlar, ilçede yaşanan sakinliğin başlıca nedenleri arasında gösteriliyor.

Her yıl milyonlarca turisti ağırlayan Muğla’nın Bodrum ilçesi, bu yıl ekonomik krizin derinleşmesiyle sessiz bir dönem yaşıyor. Özellikle konaklama ve yeme-içme sektöründeki fiyat artışları, turist sayısında gözle görülür bir azalmaya yol açtı. Örneğin, bir orta halli plaj girişi için 4,000 ila 5,000 TL ödemek gerekiyor. Restoranlarda ise bir lahmacunun fiyatı 300 TL’den başlarken, lüks mekanlarda 950 TL’ye kadar çıkabiliyor.

BirGün’ün aktardığına göre, Bodrum Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (BOYD) Onursal Kurucu Başkanı Serdar Karcılıoğlu, otellerin beklenen doluluk oranlarına ulaşamadığını belirtti. Karcılıoğlu, “Pandemiden sonra turizm sektörünün bu duruma geleceğini öngörmüştük ancak önlemler alınmadı. Artık orta gelir grubu, yüksek enflasyon ve fiyat artışları nedeniyle tatil yapamaz hale geldi. Tatil yapmak büyük bir lüks haline geldi ve bu durum otellerimizi doğrudan etkiledi,” dedi.


Bodrum Otelciler Derneği (BODER) Başkanı Ömer Faruk Dengiz ise, erken rezervasyonların iyi gitmesine rağmen, sezon ortasındaki son dakika satışlarının durduğunu ifade etti. Dengiz, “Kapıda vize uygulaması nedeniyle Yunan Adaları’na yönelik bir talep oldu. Ancak bu, Bodrum restoranlarıyla Yunanistan’daki restoranların karşılaştırılması gibi yanlış algılara yol açtı,” şeklinde konuştu.

Tatil yapmak lüks oldu

Bodrum Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (BOYD) Onursal Kurucu Başkanı Serdar Karcılıoğlu, otellerin beklenen doluluğa erişemediğini söyledi.


Karcılıoğlu “Fakat bu durum dünden bugüne oluşmuş bir durum değil. Biz bu durumun ayak izlerini 4-5 senedir söylüyoruz. Özellikle pandemiden sonra bugünlere geleceğimizi hep belirtmiştik ama dinleyen olmamıştı. Bunun en önemli sebeplerinden birisi sezonun bu döneminde yani yüksek sezonda bizim otellerimizi dolduran orta direğimizin artık tatil yapamayacak duruma gelmesidir. Orta direk eskiden; enflasyonun bu denli yükselmediği, fiyatların bu kadar artmadığı dönemlerde, asgari ücretle bile çalışan –gerekirse taksitle- bir tur satın alabiliyor ve otellerimizde en azından bir yılın yorgunluğunu giderebiliyordu. Şimdi böyle bir olanak tamamen ortadan kalktı. Çünkü bu kesim evine ekmek götüremez duruma geldi. Tatil yapmak artık büyük bir lüks ve kitle ne yazık ki otellerden ve tatil alışkanlıklarından çekilince yaşadığımız bu durumla karşı karşıya kaldık” dedi.

“Kapıda vize etkili değil”

En büyük zararı yaşayanın turizm yatırımcıları olduğunu belirten Karcılıoğlu, kapıda vizenin etkisi olmadığını söyledi. Karcılıoğlu, şöyle devam etti:


“Yunanistan’daki vize uygulamasını bu işi bilmeyen bazı otelcilerimiz sanki otellerin boş kalmasının sebebiymiş gibi gösteriyor. Zaten Yunanistan’a giden kesim bizim sezonda otellerimize can simidi veren orta direğimiz değil. Onlar zaten gidemiyorlar, önceden de gidemiyorlardı. Kaldı ki Yunanistan’daki vizeyi çok fazla abartmamak lazım. Yunanistan öyle çok ucuz bir ülke değil. Kapıda vize diyorsunuz, 60 Euro kapıda vize ücreti ödüyorsunuz. Neredeyse 100 Euro’ya yakın gidiş dönüş tekne masrafınız var. Orası ucuz, Türkiye pahalı olduğu için insanlar oraya kaçıyor gibi bir imaj tamamen yanlış. Bunlar da insanların düşünce tarzlarını farklı noktalara kanalize ediyor. Kapıda vize uygulamasının kalkmasının otellere yansıyacağını düşünen turizmci, turizmci değildir zaten. Buraya yansımaz. Bu ülkede enflasyon düşürülmedikçe, fiyat artışları halledilmedikçe turizmcilerin bu tür şeylere yönlenmesi çok yanlış. Sizin mücadele edeceğiniz yer enflasyonu, fiyat artışlarını bu noktaya getiren yönetimler olmalı.”

Bodrum’da kıyı işgalinde son nokta: Plajın içine duvar ördüler


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik hiçbir oluşumun parçası değildir.