Adana Kozan’da peş peşe depremler: Uzmanlardan açıklama

Adana Kozan depremler

Adana güne peş peşe depremlerle başladı. Adana’nın Kozan ilçesinde bu sabah peş peşe depremler meydana geldi. İlk deprem saat 05.32’de 4,6 büyüklüğünde kaydedildi. Depremin 7,6 kilometre derinlikte olduğu belirlendi.

Saat 05.33’te 4.5 ve saat 5.34’te ise 4 büyüklüğünde deprem oldu. Saat 05:58’de ise 3.7 büyüklüğünde deprem kaydedildi.

Vatandaşlar, evlerini terk edip, sokaklara çıktı. Bazı ev ve iş yerlerinin duvarında çatlaklar oluştu. Bazı vatandaşlar da parklara sığındı.


BAKAN YERLİKAYA: SAHA ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, an itibarıyla herhangi olumsuz bir durumun yaşanmadığını bildirdi. Yerlikaya, “Adana Kozan merkezli 4.6 (saat: 05.32) 4.5 (saat:05.33) ve 4.0 (saat: 05.34) büyüklüğünde arka arkaya 3 deprem meydana gelmiştir. Civar illerden de hissedillen depremde AFAD ve ilgili kurumlarımızın tüm ekipleri saha taramalarına devam etmektedir. An itibari ile olumsuz bir durum yoktur” dedi. Gelişmelerin takip edildiğini bildiren Yerlikaya, depremden etkilenen vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletti.

KOZAN KAYMAKAMI: OLUMSUZLUK YOK

Kozan Kaymakamı Bahattin Alp Arslanköylü de sabah saatlerinde meydana gelen depremlerde şu ana kadar herhangi olumsuzluk yaşanmadığını belirtti. Arslanköylü, vatandaşlara geçmiş olsun dileğinde bulunurken, şu ana kadar ilçe merkezi ve depremin merkez üssü olarak belirlenen Mahyalar Mahallesi’nde herhangi bir olumsuzluk yaşanmadığını söyledi.

Naci görür’den Adana Kozan depremleri açıklaması

Depremle ilgili sosyal medya hesabından değerlendirmede bulunan yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, şu ifadeleri kullandı:

“Adana, Kozan/Mahyalar yakınında ve Saimbeyli Fay Zonunda 4,6 deprem oldu. Bu depremi gene 4’den büyük 2 artçı izledi. Depremin doğrudan DAF ile ilgisi yok ama ondan enerji transfer etmiş olabilir. 6 Şubat 2023 hareketlerinin etkisi olduğu söylenebilir.”

Prof. Dr. Okan Tüysüz’den Kozan’da yaşanan depremlerle ilgili açıklama

Prof. Dr. Okan Tüysüz, X hesabından yaptığı ilk deprem değerlendirmesinde, “Deprem büyüklüğü 4,5 veya 4.6, en büyük şiddet 5,7 odak derinliği 10 km şu ana kadar hasar rapor edilmedi. Endişe edilecek bir durum olmadığı kanaatindeyim” dedi.

SAİMBEYLİ FAYINA DİKKAT ÇEKİP UYARDI

Prof. Tüysüz, Haber Global’den Şifa Kaymak’a yaptığı açıklamada ise Saimbeyli fayına dikkat çekerek, bu tür depremlerin bölgede yakın zamanda yaşanabileceğini ve 6 Şubat 2023 depremlerinin ardından sıkışan enerjinin boşaldığını belirtti.

“6 ŞUBAT DEPREMLERİNİN ARTÇISI”

Prof. Dr. Tüysüz, “6 Şubat 2023’te meydana gelen iki büyük depremin ardından bölgede biriken stresin boşalması gerekiyordu ve bu depremlerle birlikte boşaldı. Bu depremleri, 6 Şubat artçısı olarak değerlendirebiliriz” dedi.


“BİR YIL SÜREBİLİR”

Tüysüz, deTüpremlerin orta büyüklükte olduğunu belirterek, “Bölgede bu şiddetin üstünde bir deprem beklemiyorum. Ancak bölgedeki hareketlilik yaklaşık bir sene boyunca devam edebilir” dedi.

Tüysüz, deprem sonrası herhangi bir hasar rapor edilmediğini ve endişe edilecek bir durum olmadığını ekledi.

Tüysüz, “Deprem büyüklüğü 4.5 veya 4.6, en büyük şiddet 5.7 ve odak derinliği 10 km olan depremler yaşandı. Şu ana kadar herhangi bir hasar bildirilmedi” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan: Bu büyüklükteki depremler olağandır

Depremle ilgili değerlendirmede bulunan Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Kozan depremlerinin büyük depremin öncüsü olup olmadığı sorusuna yanıt verdi.

Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, şunları kaydetti:
“Adana-Kozan’da bugün M4,8’lik depremin Adana’da büyük bir depremin öncüsü olduğunu söylemek, bilimsel olmaz. 6 Şubat’tan beri burada gerginlik birikmektedir. Kırılma direncinin hangi çağda yenileceği belli değildir. Bu büyüklükteki depremler olağandır. Sağlam yerde, sağlam yapı.”

Prof. Dr. Şükrü Ersoy: Bu bölgede 6’yı geçebilecek faylar var

Prof. Dr. Ersoy, “İnsanlar tarafından geniş bir alanda hissedilmiş. Kahramanmaraş, Adana ve çevresinde hissedilmiş. Türkiye bir deprem ülkesi. Dolayısıyla bu tür depremlerin normal olduğunu biliyoruz. Bu depremler her ne kadar insanlar tarafından çok rahat hissedilse de, yıkıcı depremler değil. Bu depremi uyarıcı olarak ele alabiliriz. Çünkü yapı stoklarımız açısından sıkıntılar var. Mesela Adana yapı stokunun eski olduğu bir dilim. Binalar kuzeye doğru iyileşiyor ama asıl sorun Tarsus, Ceyhan ve Seyhan nehirlerinin ortak deltası, ovası olan Çukurova’nın zeminin kötü olması” dedi.

Prof. Dr. Ersoy, “Bunu en son 1998 depreminde, çok büyük bir deprem olmamasına rağmen, yıkıcı etkili bir depremdi ve can kayıplarına neden oldu. Bu bölgenin deprem bölgesi olduğunu hem Adana hem de Adana’nın kuzeyindeki Kozan ve Savrun faylarının aktif olduğunu biliyoruz.

2023 depreminden sonra, özellikle 2. deprem yani Kahramanmaraş-Elbistan depreminde sonra özellikle Göksun civarında artçı depremler meydana gelmişti. Bugünkü depreme artçı değil, müstakil depremler diyebiliriz. Bölge için uyarı yapmak değil, bunu genel bir uyarı olarak düşünmek lazım.


Prof. Dr. Ersoy, meydana gelebilecek depremlere dair ise açıklamalarda bulundu: “Derin yorumlar yapabilmek için bölgenin bundan sonraki durumunu incelemek gerekiyor. Bu bölgede 6’yı geçebilecek faylar var. Bu tehlikeyi ortaya koyabiliriz. Üç tane depremden sonra gerisinden bir deprem gelecek demesi biraz spekülatif olur.”

Deprem fay hattı ve bina zemini sorgulama


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.