Paris’te Yumuşak Güç

paris

Yumuşak Güç kavramı, ilk olarak Joseph Nye’ın Bound to Lead: The Changing Nature of American Power (Zorunlu Liderlik: Amerikan Gücünün Değişen Doğası) başlıklı kitabında kullanıldığından beri uluslararası ilişkilerin en popüler kavramlarından biri olmuştur. Nye daha sonra kavramı diğer çalışmalarında daha da geliştirmiştir. Her ne kadar tanımı disiplinin diğer birçok kavramı gibi müphem olsa da ve yumuşak gücü neyin oluşturduğu ve daha da önemlisi bu gücün uluslararası ilişkiler üzerindeki etkisinin ne olduğu konusundaki tartışmalar devam etse de, yumuşak güç kavramının kullanımı sadece Amerika Birleşik Devletleri bağlamında değil, diğer ülkeler için de devam etmektedir (1).

Geçmişte yaşanan bir dizi olayın da kanıtladığı gibi spor, engelleri aşmayı sağlayacak eylemleri sürdürmeye ve geliştirmeye yardımcı olan uygun platformu yaratma yeteneğine sahiptir. Bu engeller, çoğu zaman dogmatik stereotipler tarafından yaratılmıştır. Oslo Barış Araştırmaları Enstitüsü ‘den Håvard Mokleiv Nygård’a göre “Yumuşak Güç”, bir aktörün zorlayıcı olmayan bir şekilde diğerini kendisiyle aynı şeyleri istemeye ikna etme gücüdür.


Spor, hem uluslararası hem de yerel olarak yumuşak güç aracı olarak kullanılabilir. Barış inşası ve ulus inşası, spor diplomasisi ve politikasının dört mekanizmasıyla gerçekleştirilebilir: imaj inşası; diyalog için bir platform inşası; güven inşası; uzlaşma, entegrasyon ve ırkçılık karşıtlığı. Bu mekanizmalar kesin olarak kontrol edilemez ve beklenmeyen sonuçlara yol açabilir. Bir yandan, spor etkinlikleri rakipler arasında güven inşa etme aracı olarak kullanılabilir (2).

Olimpiyat Oyunları sıklıkla atletik başarının tarafsız bir kutlaması olarak selamlanır. Uluslararası Olimpiyat Komitesi başkanı Thomas Bach geçen yıl Guardian’da “Olimpiyat Oyunları siyasetle ilgili değildir” diye yazmıştı. Gerçekte, oyunlar uzun zamandır yumuşak güç için bir platform olmuştur: İnsanların fikirlerini şekillendirmek ve özellikle uluslararası alanda siyasi sonuçlar elde etmek için kültürün ve değerlerin kullanılması. Kaç madalya kazanılırsa kazanılsın, kaç madalya kaybedilirse kaybedilsin, asıl Olimpiyat oyunu budur. Ve ev sahibi ülke açısından açılış töreni yumuşak güç inşa etmek için eşsiz bir platform sunmaktadır (3).

Hükümetler kasıtlı veya kasıtsız olarak, ekonomik kalkınma ve sosyal entegrasyon gibi hedeflerini takip etmek için Olimpiyatlar gibi mega spor etkinliklerini yumuşak güç ortamı olarak kullanıyorlar ve çok sayıda literatür etkinliğin düzenlenmesinin ekonomik ve sosyokültürel etkisini zaten incelemiştir.

Olimpiyatlar, Yumuşak Güç ve Demokratikleşme: Bürokrasinin Rolü isimli makalede; Olimpiyatların Kore’de demokratikleşmenin erken aşamasında zayıflamış bir otoriter lider için meşruiyet oluşumuna yardımcı olmak için bir ortam olarak kullanıldığını savunmaktadır. Ayrıca, Yumuşak güç teorisinin açıklayıcı gücünü ve somut uygulanabilirliğini araştırmak için yumuşak gücün demokratik ve hükümet boyutlarının Olimpiyat ev sahibi şehirlerinin seçimi üzerindeki etkisine ve bu süreçte bürokrasinin rolüne bakmaktadır (4).

Paris 2024 Olimpiyat Oyunları, açılışı, teknelerden oluşan bir filonun Seine Nehri boyunca sporcuları taşıdığı, dansçıların yüksek direklerde sallandığı, travestilerin köprülerde yürüdüğü ve Olimpiyat halkalarının Eyfel Kulesi’ni aydınlattığı, Seine nehri kenarı gösterisiyle başladı; tüm bunlar, amansız, şiddetli yağmur altında gerçekleşti. 


Fransa, açılış töreninin Dünya’nın en büyük açık hava gösterisi olacağına söz vermişti. 300.000’den fazla kişi nehir kenarından ve köprülerden izledi ve yüzlercesi de pencere ve balkonlarda durdu.

Pont d’Austerlitz’den Eyfel Kulesi’ne kadar 6 km’den fazla nehir boyunca dans, canlı müzik ve akrobasi gösterisi sergilendi. Tüm performanslar, Fransız Devrimi’nin liberté , égalité ve fraternité (özgürlük, eşitlik ve kardeşlik) ideallerini kapsayan bir temayla tarih, gelenek, kültür, dayanışma, hoşgörü ve çeşitlilik mesajlarını içeriyordu.

Tarihsel olarak, Fransa dünyaya karşı misyonu konusunda ateşli bir duyguya sahipti. On yedinci yüzyıldaki mutlak monarşi zamanından itibaren, büyük kültürünü her yere yayma ve medeniyeti ilkel topraklara getirme özlemi vardı. Kuzey Amerika, Afrika ve Orta Doğu’da koloniler kurdu ve burada dilini ve kültürünü empoze etmeye çalıştı (5).

Fakat Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) ve Paris 2024 organizatörleri, Açılış seremonisinde ‘Son Akşam Yemeği’nin LGBTQ temalı bir parodisi olduğu iddiasıyla dünya çapında tepkiyle karşı karşıya kaldı. İsa Mesih’in öğrencileriyle birlikte yediği son yemeğin travesti kraliçeler tarafından yeniden yorumlandığı sahne, Katolik Kilisesi tarafından son derece saldırgan bulundu. IOC, Paris Olimpiyatları’nın açılış töreninin videosunu YouTube kanalından kaldırdı. (IOC), açılış töreninde Leonardo da Vinci’nin Son Akşam Yemeği tablosunun parodisinin yer aldığı bölümle ilgili gelen şikayetler üzerine resmi bir özür yayınladı. Paris 2024 sözcüsü Anne Descamps bir basın toplantısında, IOC’den yapılan açıklamada, hiçbir zaman herhangi bir dini gruba saygısızlık yapma niyetinin olmadığı vurgulandı. “Açıkçası hiçbir dini gruba saygısızlık gösterme niyetimiz yoktu. Aksine, hoşgörü ve topluluk göstermeyi amaçladık. İnsanlar herhangi bir şekilde gücenmişse özür dileriz,” dedi (6).

Dünya Mirası olan Modern Olimpiyatlar, Fransız düşünür Baron Pierre de Coubertin‘in 1894’te Uluslararası Olimpiyat Komitesi’ni (IOC) kurarak, 1896’da Atina’da ilk modern Oyunların düzenlenmesine öncülük etmesi ile başlamış, Barış, Dostluk, Kardeşlik ilkesi ile tüm insanlığı kucaklayan formatıyla devam etmektedir.


Paris 2024’de Fransızlar tarafından Olimpiyat ruhuna aykırı olarak ortaya konulmaya çalışılan Yumuşak Güç Gösterisi geri püskürtülmüş, Olimpiyat ruhunun rövanşı, 14-30 Temmuz 2028 tarihleri ​​arasında Güney Kaliforniya’da düzenlenecek olan Los Angeles’taki 2028 Yaz Olimpiyatları‘na bırakılmış görünmektedir.

Paris 2024 Olimpiyatları Ekonomisi