Covid vakaları hızlı artışa geçti: Türkiye’de güncel aşılar yok!

Covid vakaları

Uzmanlara göre bahar aylarında Covid pozitif test sayısı oranı yüzde 1 iken, Eylül ayında yüzde 15’e çıktı. Vaka sayısında artışa rağmen yeni varyantlara karşı etkili, dünyada uygulanmaya başlanan aşılar ise Türkiye’de henüz yok.

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap, ilkbahar aylarının sonuna doğru Covid-19 vakalarında artış gördüklerini, eylül başında ise Covid’in pik yaptığını belirtti:

“Mart-nisan aylarında hastanede pozitif test oranı yüzde 1-2 civarı seyrederken, ağustosun son haftası ve eylül başında yüzde 15’in üzerine çıktı. Yeni KP 2-KP 3 varyantı ağır seyretmiyor fakat yüksek risk grubunda hastaneye yatış derecesinde ağır seyreden vakalar olabiliyor. Yani, 75 yaş ve üstü tüm bireylere, 65 yaş ve üstü olup kronik bir hastalığı olanlara ya da kanser hastaları gibi bağışıklık sistemi baskılanmış hastalara dikkat etmelerini öneriyoruz. Nitekim, şu an Türkiye’de önleyici bir aşı bulunmuyor.”


Türkiye’de güncel aşılar yok

Prof. Dr. Azap, yeni varyantlara karşı üretilen aşıların Türkiye’de olmadığını, henüz aşıların teminiyle de alakalı bir planın paylaşılmadığını ifade ediyor:

“2024 Eylül itibarıyla onay alan, şu an ABD ve Kanada’da uygulanan ve Avrupa’da da yakın zamanda devreye girecek yeni aşılarla ilgili biz henüz bir hamle yapmadık. Bunlar BioNTech ve Moderna’nın mRNA teknolojili, ayrıca Novavox’un protein temelli en güncel aşıları. Yeni varyantta ağır geçen vakalara karşı yüzde 90-95 civarı koruyuculuk sağlıyorlar. Bu sebeple yüksek risk grubunun aşılanması önemli. Türkiye’de ise güncel aşılar yok. Öte yandan, hastaların aşılandığı BioNTech’in ilk jenerasyon aşısının yeni varyantlara karşı koruyuculuğu yok denecek kadar az. Yani geçmişte olduğumuz aşıların şu an Covid’e karşı etkisi çok düşük.”

“Yazın böyleysek, sonbahar için endişeliyiz”

Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Önder Ergönül, yaz aylarında yatan hasta görmenin, okulların açıldığı ve kapalı alanda çok daha fazla bulunacağımız kış dönemi için endişe uyandırdığını söylüyor:


“Güncel aşıları temin etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Nitekim, yaz döneminde kış sonuna göre vaka sayısında ve hastaneye yatışta artış gözlemledik, bu sonbahar-kış dönemi için endişe verici. Yeni varyantlar hayatımıza girdi, olduğumuz aşıların koruyuculuğu çok azaldı. Bu sebeple, 80 yaş ve üstü, kronik bir rahatsızlığı olan hastalarda hastaneye yatma görüyoruz. Diğer gruplar çoğunlukla hafif geçiriyor. Kasım ayında Covid’in pik yapmasını, ardından düşüşe geçmesini ve sonra şubat ayında sömestr tatili dönüşü tekrar bir pik yaşanmasını bekliyoruz.”

“Covid’i görmezden geliyoruz”

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz da sonbahar-kış dönemi için endişeli, Türkiye’de Covid’in şu an görmezden gelindiğini aktarıyor:

“2024-2025 dönemi için güncellenmiş aşılarla ilgili bir strateji belirlemedik, yani bir açıdan Covid’i görmezden geliyoruz. Vaka sayıları paylaşılmıyor, tek dayanağımız Tarım ve Orman Bakanlığı’nın paylaştığı atık sularda Covid-19 takibini yapan haritalar. En son harita 18 Temmuz tarihinde paylaşıldı. Buna göre, Türkiye’de numune alınan 17 ilden 12’sinde pozitif vaka tespit edildi. Yani Covid’in aramızda dolaştığı aşikar.”


Haberin tamamı: gazeteoksijen.com

Maymun çiçeği (Mpox) nasıl bulaşır? Belirtileri neler?


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.