Lübnan’daki çağrı cihazları nasıl uzaktan patlatıldı? Saldırının arkasında MOSSAD mı var?

çağrı cihazları patladı

Önce bip sesleri duyuldu, sonra dumanlar yükseldi: Çağrı cihazları nasıl birer bombaya dönüştü? Lübnan’da Hizbullah’ın kullandığı siber saldırı ile patlatılan çağrı cihazları Tayvan menşeli.

Tayvan merkezli Gold Apollo şirketi, Lübnan’da çok sayıdaki Hizbullah mensubunun üzerinde patlayan çağrı cihazlarını kendisinin üretmediğini açıkladı.

Gold Apollo şirketi tarafından yapılan yazılı açıklamada, “AR924” modeli çağrı cihazlarının üretiminde herhangi bir yetkilerinin olmadığı ifade edildi.


“Biz sadece marka yetkisi veriyoruz ve bu ürünün tasarımında veya üretiminde hiçbir dahlimiz yok” ifadeleri yer alan açıklamada bu cihazların üretiminin yalnızca marka lisansı kullanma yetkisi verdikleri “BAC” isimli şirkete ait olduğu belirtildi.

Tayvan basınında yer alan haberlere göre de Gold Apollo Yöneticisi Hsu Ching Kuang, düzenlediği basın toplantısında, bu cihazların Tayvan’da değil, yurt dışında üretildiğini anlattı.

Hsu, toplantıda, “BAC” şirketinin açılımı ya da merkezi hakkında detay vermekten kaçındı.

Lübnan’da çağrı cihazlarının uzaktan patlatılması

New York Times’ın haberine göre, 5 bin cihaza Lübnan’a gönderilmeden Mossad tarafından patlayıcı yerleştirdigi iddia edildi.

30 ya da 60 gr olduğu iddia edilen patlayıcıların pilin yanına yerleştirildiği, ateşleme için de switch devre takıldığı ileri sürüldü.

Saldırının 15.30’da cihazlara Hizbullah liderliğinden geliyormuş gibi mesaj yollanarak gerçekleştirildiği ve sadece açık olan cihazlar patladığı öğrenildi.

Arap kaynakları ise, saldırıda çağrı cihazı bataryalarına eklenen güçlü bir patlayıcının kullanıldığı ileri sürüldü. Cihazlarının pillerinin ısınmasını sağlayan alfanümerik kısa mesajla patlamanın gerçekleştiği iddia edildi.

Lübnan Sağlık Bakanlığı, ülke genelinde Hizbullah unsurlarının kullandığı çağrı cihazlarının patlatılması sonucu 1’i çocuk 9 kişinin hayatını kaybettiğini, 200 kadarı ağır yaklaşık 2 bin 800 kişinin yaralandığını açıklamıştı.

Lübnanlı yetkililer olaydan İsrail’i sorumlu tutarken İsrail’den konuyla ilgili henüz açıklama gelmedi.

İsrail-Lübnan sınırında 8 Ekim 2023’ten bu yana süren çatışmalarda son günlerde gerilimin arttığı gözlemleniyor.

Patlamalar ne zaman ve nerede gerçekleşti?

Patlamalar Lübnan’da yerel saatle 15:30 civarında ülkenin güneyinde, Beyrut’un Dahiye olarak bilinen güney banliyölerinde ve Hizbullah’ın kalesi olan Bekaa vadisinin doğusunda başladı.

Patlamalar yaklaşık bir saat sürerken, Reuters görgü tanıkları ve Dahiye sakinleri yerel saatle 16:30’da hala patlama sesleri duyduklarını söyledi.

Güvenlik kaynaklarına ve Reuters tarafından incelenen görüntülere göre, patlamaların bazıları çağrı cihazlarının çalmasından (bip sesinin gelmesinden) sonra meydana geldi ve savaşçıların ellerini çağrı cihazlarının üzerine koymalarına ya da ekranı kontrol etmek için yüzlerine yaklaştırmalarına neden oldu.

lübnan patlamalar

Patlamalar ne kadar büyüktü?

Reuters tarafından incelenen görüntülere göre patlamalar nispeten sınırlı kaldı. Süpermarketlerin güvenlik kameralarından alınan görüntüler, patlamaların sadece çağrı cihazını takan veya ona en yakın kişiyi yaraladığını gösteriyor.

Hastanelerde çekilen ve sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, yüz, kayıp parmaklar ve muhtemelen çağrı cihazının takılı olduğu kalçada açık yaralar da dahil olmak üzere çeşitli derecelerde yaralanmış kişiler görülüyor.


Patlamaların büyük bir hasara yol açtığı ya da yangın çıkardığı görülmedi.

Ne tür bir çağrı cihazı patladı?

Reuters tarafından incelenen imha edilmiş çağrı cihazlarının görüntülerinde, Tayvan merkezli bir çağrı cihazı üreticisi olan Gold Apollo tarafından üretilen çağrı cihazlarıyla uyumlu olduğu dikkat çekerken, arka yüzünde etiketler görüldü.

Grubun operasyonları hakkında bilgi sahibi iki kaynağın bu yılın başlarında Reuters’a verdiği bilgiye göre, Hizbullah İsrail’in yerlerini tespit etmesini önlemek için düşük teknolojili bir araç olarak çağrı cihazları kullanmaya başlamıştı.

Üç güvenlik kaynağı, patlayan çağrı cihazlarının Hizbullah tarafından son aylarda getirilen yeni model cihazlar olduğunu söyledi. Öte yandan söz konusu çağrı cihazı modellerinin ikisinin ABD, birinin ise Tayvan menşeli şirketlere ait olduğu da öne sürüldü.

Çağrı cihazlarının patlamasına ne sebep oldu?

Hizbullah, patlamaların nedenlerine ilişkin “güvenlik ve bilimsel bir soruşturma” yürüttüğünü açıkladı. Diplomatik ve güvenlik kaynakları, patlamaların cihazların bataryalarının aşırı ısınması sonucu infilak etmesinden kaynaklanmış olabileceği tahmininde bulundu.

Uzmanlar patlamalar karşısında şaşkınlıklarını gizleyemezken, Reuters’a konuşan bazı uzmanlar bataryanın tek başına patlamalara neden olabileceğinden şüphe duyduklarını söyledi.

Uzmanlar: Bataryaların patlatılması pek olası görülmüyor

çağrı cihazları

Newcastle Üniversitesi’nde lityum iyon pil güvenliği konusunda uzman olan Paul Christensen, çağrı cihazı patlamalarının neden olduğu hasar seviyesinin geçmişte bu tür pillerin arızalandığı bilinen vakalarla tutarsız göründüğünü söyledi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“Burada söz konusu olan nispeten küçük bir pilin alevler içinde patlamasıdır. Burada ölümcül bir patlamadan söz etmiyoruz. Bataryaların enerji yoğunluğu hakkında daha fazla bilgiye ihtiyacım var ama sezgilerim bana bunun pek olası olmadığını söylüyor” dedi.

Lübnanlı bir dijital haklar örgütü olan SMEX, yaptığı açıklamada İsrail’in cihazdaki bir zayıflıktan yararlanarak patlamasına neden olmuş olabileceğini söyledi. Örgüt, çağrı cihazlarının Hizbullah’a ulaşmadan önce ele geçirilmiş ve elektronik olarak kurcalanmış ya da patlayıcı bir düzenek yerleştirilmiş olabileceğini de kaydetti.

İsrail ilk kez bunu yapmıyor

Rise and Kill First adlı kitapta da Lübnan’da yaşanan siber saldırıya ilişkin dikkat çekici bir bölüm yer alıyor. Kitapta yazılanlara göre İsrail istihbarat güçleri daha önce de düşmanlarını hedef almak için kişisel telefonlara patlayıcı yerleştirmişti. Bilgisayar korsanları da kişisel cihazlara zararlı kodlar yükleyerek bazı durumlarda cihazların aşırı ısınmasına ve patlamasına yol açabildiklerini gösterdi.

Saldırının arkasında MOSSAD mı var?

MOSSAD

İsrail Dış İstihbarat Servisi MOSSAD’ın, Lübnan’da infilak ettirilen çağrı cihazlarının pillerine patlayıcılar yerleştirdiği ve söz konusu cihazların 5 ay önce ithal edildiği öne sürüldü.

Çağrı cihazı saldırısı sonrası ilk tepkiler

Lübnan Dışişleri Bakanlığı patlamaları “İsrail’in siber saldırısı” olarak nitelendirdi ancak bu sonuca nasıl ulaştığına dair ayrıntı vermedi. Lübnan Enformasyon Bakanı saldırının Lübnan’ın egemenliğine yönelik bir saldırı olduğunu söyledi. İsrail ordusu Reuters’ın çağrı cihazı patlamalarıyla ilgili sorularına yorum yapmayı reddetti.

ABD Dışişleri Bakanlığı, Lübnan’da Hizbullah unsurlarının kullandığı çağrı cihazlarının eş zamanlı olarak patlatılması olayıyla herhangi bir ilgilerinin bulunmadığını ve olayın sorumlusunun kim olduğuna ilişkin bir değerlendirme yapmayacaklarını açıkladı.

İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi’nin, İsrail’in Lübnan’daki çağrı cihazlarına sızıp patlatmasının ardından artan gerilim sonrası durum değerlendirmesi amacıyla toplantı yaptığı belirtildi. Halevi, halkın uyması için ek güvenlik direktiflerinin verilmeyeceğini söyledi.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, Lübnan Dışişleri Bakanı Abdullah Buhabib ile görüşmesinde, Lübnan’da çağrı cihazlarının patlatılmasını “İsrail’in terör eylemi” şeklinde niteleyerek kınadı.


AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik İsrail’in çağrı cihazlarıyla Lübnan’a düzenlediği saldırıyla ilgili, “İsrail’in katliamlarının sınırı olmadığını gösteriyor, savaşı genişletmek istiyor” diye konuştu.

Gündem


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik hiçbir oluşumun parçası değildir.