Cem Arık ve Sabih Cangil ile Acı Tatlı (Röportaj)

Hayat bazen acı, bazen ise tatlıdır…

Müzik dünyasının deneyimli ismi Sabih Cangil ile sosyal medyanın tanınmış simalarından Cem Arık ekim ayında çıkardıkları ortak çalışmalarıyla müzikseverlerin bir hayli ilgisini çekmeyi başardı. Pop Rock tadındaki ‘Acı Tatlı’ dinleyicilerin beğenisine sunulduğu günden bu yana sıkça tıklanarak en çok dinlenenler sıralamasında yükseklere tırmanmayı sürdürüyor.

Sabih Cangil ve Cem Arık ile sizler için bir araya gelerek müzik geçmişleri, özel yaşamları ve ortak çalışmaları üzerine kısa bir söyleşi yaptık.


***

Öncelikle müzik ve diğer alanlarda yaptığınız çalışmalarla ilgili bilgi alabilir miyiz? Müziğe nasıl başladınız? Neden vurmalı çalgılara ilgi gösterdiniz?

Cem Arık: 1978 yılında, İstanbul Bahçelievler’de doğdum. Çok küçük yaşlardan beri apartmanımızda oturan Günhan ağabey ve Beyhan ağabey; her bayram ziyaret ettiğimiz Kastamonu Abana’daki eniştem Soner Yazgan müzik kültürümün gelişiminde etkili oldular. Ablamın aldığı kasetler, Hey ve Blue Jean dergileri de cabası. 5 yaşındayken bir akşam babam eve çömlek bir darbuka ile geldi. Mastika şarkısını çalarak başladım müziğe. Sünnet armağanı olarak bir alüminyum darbuka aldığımda ne çok sevinmiştim. 4-5 yaşlarında Yurdaer Doğulu Sanat Merkezi’nde bateri dersleri almaya başladım. 10 yaşındayken Bakırköy 74 Sineması’nda izlediğim Barış Manço Kurtalan Ekspres’in Full Aksesuar Konseri’nin büyüsü bana hala ilham verir. Perküsyonda Celal Güven, davulda Caner Bora’ya hayran kalmıştım. Moğollar’ın davulcusu rahmetli Engin Yörükoğlu ise benim idolümdür. 

cem arık albüm

Düzenlemeci, solist ve gitarist olarak müzik dünyasında birçok seçkin çalışmaya imza attınız? ‘Acı Tatlı’ şarkısında düzenlemeci ve şarkıcı olarak yer almaktasınız. Bu şarkıda ilginizi çeken neydi? 

Sabih Cangil: Bu parçanın ilgimi çekmesi ve yapımcılığını üstlenmemin nedeni sevgili Cem Arık ile olan arkadaşlığımdır. Kendisine destek olmak istedim. Ortaya güzel bir yapım çıkarttık.

Birbirinizi kaç yıldır tanıyorsunuz? Sizi birlikte çalışmaya yönelten nedenleri öğrenebilir miyiz?

Cem Arık: Sabih ağabeyin adını ilk olarak RA grubunda çalmaktayken duymuştum. 1997 yılından beri izliyorum. 2001 yılında İtalyan Kültür Merkezinde Gökalp Baykal konserinde tonmaysterlik yaparken kuliste sohbet etme şansına erişmiştim. Bir sabah Sabih ağabeyi aradım ve şarkıyı birlikte yapıp yapamayacağımızı sordum. O da bana, pilot okumalarını yap ve sözlerle birlikte bana yolla, bir bakayım diye yanıt derdi. Böylece süreç başlamış oldu. 

Sabih Cangil: Cem beni uzun yıllardır izlermiş. Bu benim için gurur verici. Kendisiyle bir görüşmemiz sırasında besteleri olduğunu ve bunları kaydedip piyasaya çıkarmak niyetinde olduğunu söylemişti. Ben de kendisine yardım sözü vermiştim. Sözümü umutmadım ve bu şekilde parçayı ortaya çıkardık.


Şarkıyı düzenlerken özellikle dikkat ettiğiniz noktalar nelerdi?

Sabih Cangil: İlk önce parçanın tarzına karar vermek gerekiyordu. Sevgili Cem bu parçanın ana vokali için birkaç sanatçıyla görüştü. Hepsi yan çizdiler ve şarkıyı söylemediler. Bunun üzerine parçayı ben söylemeye karar verdim. Dolayısıyla parçayı kendi sesime göre düzenledim. Tarz olarak pop rock bence en uygunu olacaktı. Tüm enstrümanları bu tarzda düzenledim ve çaldım. Miks ve mastering aşamalarını Tanju Eren yaptı ve parça hazır duruma geldi. 

Şarkının türünü nasıl tanımlarsınız?

Cem Arık: Ben müzik dünyasında Anadolu Pop’u özümsemiş biri olarak tanınmaktayım. Dört sene önce İzmir’in yerel bir gazetesine – Telgraf – röportaj vermiştim. Anadolu pop ve rock müziğin sentezlemesi olan ve bir dönem birçok müzisyenin ilgi gösterdiği pop rock türünü yeğlemenin doğru olacağını düşündüm.

Şarkıyı bestelerken nereden ilham aldınız? Şarkının ortaya çıkışında özel bir öykü var mı?

Cem Arık: Ben şarkıyı bestelerken hayatın acı yönleri olduğu kadar tatlı yönleri de olabileceğini anlatmak istedim. Acıyı bibere tatlıyı da şaraba benzettim ki yıl o zaman 1996 idi ve o yıllardan bugüne yaşamın hiç değişmediğini gördüm.

Geleceğe yönelik ortak planlarınız var mı?

Cem Arık: Gelecek için henüz erken. Ancak her yıl bir şarkı yapmayı ve birkaç yıl sonra bir EP çıkarmayı düşünüyorum.

Sabih Cangil: Cem’ e elimden geldiği kadar yardım etmeye her zaman hazırım. Proje onun projesi. 

Son olarak İndigo Dergisi okuyucularına neler söylemek istersiniz?

Cem Arık: Beni takipte kalsınlar. Güzel işlere imza atmayı umuyorum. Hepinizi seviyorum. 


Sabih Cangil: İndigo dergisinin desteğini her zaman arkamda hissederim. Günümüzde ülkemizde kaliteli müzik üretimi ne yazık ki çok az. Ben ve yapım şirketim iyi müziğe desteğe her zaman hazırız. www.sabihcangilproductions.com

Lionel Richie: Can’t Slow Down


Koray Erdivanlı
1975 yılında İstanbul’da doğdu. 1993 yılında Özel Işık Lisesi’nden mezun olduktan sonra 1998 yılında Marmara Üniversitesi Kamu Yönetimi (Fransızca) bölümünden lisans derecesi aldı. Western Michigan University ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nde MBA dalında yüksek lisans yaptı. 2021 yılında Hacıbektaş Belediyesi tarafından düzenlenen kısa öykü yarışmasında 'Üç Öğüt' adlı öyküsüyle birincilik ödülü; 2022 yılında 25. OŞYAD Geleneksel Şiir Yarışması'nda 'Gurbet' adlı şiiriyle özendirme ödülü kazandı. 2022 yılında 'Yeşil Güller' adlı öykü kitabı ve 'Öfkeli Dargınlık' adlı tiyatro oyunu, 2023 yılında 'Dantelli Tuzak' adlı romanı yayınlandı. Başlıca uğraşlarından biri olan filateli alanında 'Çanakkale Savaşı' ve 'İbn-i Sina' temalı koleksiyonlarıyla beş madalya kazandı. Özel sektörde insan kaynakları alanında yönetici olarak çalışmaktadır. Tarih, spor, sinema ve müzik başlıca ilgi alanları arasındadır.