İran misilleme olarak İsrail’i 1000 balistik füzeyle vurabilir

iran balistik füze

İsrail’in İran’a yönelik misilleme planlarına onay verdiği belirtilirken Tahran ise bu saldırıya yanıt için çeşitli planlar hazırlamış durumda. Misillemenin büyük ve yıkıcı olması halinde İran, İsrail’e 1000 füzeyle karşılık verebilir.

Amerikan New York Times (NYT) gazetesinin dört İranlı yetkiliye dayandırdığı habere göre, ülkenin dini lideri Ali Hamaney, İran ordusuna “savaşa hazır olmalarını ancak aynı zamanda savaştan kaçınmaya çalışmalarını” emretti. İsrail, misillemesinin kapsamını sadece askeri üsler ve depolarla sınırlı tutarsa, Tahran “yanıt vermemeyi” tercih edecek. Ancak büyük can kaybı ve yıkıma yol açacak; nükleer, petrol ya enerji altyapısını hedef alan bir saldırı yaşanırsa İran ağır karşılık verecek.

Böyle bir durumda İran’ın yanıt senaryosu, İsrail topraklarına 1.000’e kadar balistik füze, Tahran’ın Lübnan, Irak ve Yemen’deki vekilleri tarafından İsrail’e daha fazla saldırı ve Basra Körfezi’ndeki enerji tedarikine müdahaleyi içerebilir. Habere göre haftalardır İsrail’in misillemesini bekleyen İran, silahlı kuvvetlerini tam alarma geçirdi ve özellikle hassas askeri ve nükleer sahalarda hava savunmasını güçlendirdi. Gazeteye konuşan ve askeri planlama konusunda bilgi sahibi olan Devrim Muhafızları’nın iki üyesi, Irak ve Suriye’deki vekil güçlerin kıdemli generallerinin, sınır illerine konuşlandırıldığını da söyledi.


Diplomatik çabalar sonuçsuz mu kaldı?

füze

1 Ekim’de İran, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın öldürülmesine yanıt olarak İsrail topraklarına yaklaşık 180 balistik füze fırlatmıştı. Bu füzelerden bazıları İsrail’in hava savunma sistemi Demir Kubbe’yi aşmayı başararak askeri üslere zarar vermişti. Son haftalarda Tahran yönetimi, İsrail’le çatışma ihtimaline karşı Arap ülkeleriyle ittifaklarını güçlendirmeye çalışıyor. Bölgede diplomatik temas ziyaretlerine çıkan İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, bu hafta Kuveyt ziyareti esnasında “komşu ülkelerden, İsrail jetlerinin İran’a yönelik saldırıda hava sahalarını kullanmasına izin vermeyecekleri yönünde garanti” aldığını söylemişti.

Amerikan uçakları Ortadoğu’da

İsrail kamu yayıncısı Kan’a göre saldırı planlarına onay veren İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, harekete geçmek için son emri bekliyor.

ABD Merkez Komutanlığı da dün yaptığı açıklamada, F-16 savaş uçaklarının Ortadoğu’ya ulaştığını aktardı. Açıklamada, “Almanya’daki Spangdahlem Hava Üssü’nde konuşlu ABD Hava Kuvvetleri’ne ait F-16’lar sorumluluk alanına ulaştı” ifadeleri kullanıldı. ABD Savunma Bakanlığı Ortadoğu’ya savaş uçakları göndereceğini geçtiğimiz ay açıklamıştı. Bununla beraber, İsrail’e Terminal Yüksek İrtifa Alan Savunma (THAAD) sistemi ve askeri personel gönderilmişti.


thaad
THAAD füze sistemi balistik füzeleri engellemek için kullanılıyor.

The Times analizi: İsrail’in İran saldırısı sonrası sırada ne var?

Tahran, İsrail’in hava saldırılarının yol açtığı hasarı küçümsemeye çalışıyor. Birçok vatandaşı dehşete düşmüş durumda. The Times, İsrail’in saldırısı sonrasında neler olacağını analiz etti.

İsrail’in saldırısı uzun zamandır bekleniyordu. İran’ın İsrail’e balistik füze saldırısı düzenlemesinden bu yana bölge haftalardır buna verilecek yanıtı bekliyordu. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) sabaha karşı “askeri hedeflere hassas saldırılar” gerçekleştirdiğini söyledi, İran’ın yarı resmi Fars haber ajansı da askeri tesislerin vurulduğunu doğruladı. Başlangıçta iki saldırı dalgası gibi görünen olaylarda hem Tahran dışında hem de ülke çapında patlamalar olduğu bildirildi.

Her zaman olduğu gibi, halkına, müttefiklerine ve yurt dışındaki düşmanlarına zayıf görünmemek için kendi topraklarındaki saldırıların ciddiyetini küçümsemek İran rejiminin çıkarına olacaktır. Kesin hedefler ve yeni saldırı planları konusunda ağzını sıkı tutmak da İsrail’in işine geliyor. Kesin hedeflerin ne olduğu, öldürülenler varsa kimler olduğu ve bundan sonraki saldırıların kapsamı netleşmedi.

Sınırlı saldırıya ikna etmeye çalıştılar

ABD’li yetkililer perde arkasında haftalardır İsrail’i daha sınırlı saldırılar yapmaya ikna etmeye çalıştıklarını söylüyorlar: nükleer tesislerden, İranlı liderlerden ya da kitlesel sivil kayıplara yol açabilecek hedeflerden kaçınmak ki bunların hepsi İsrail ile İran arasında bir savaşın fitilini ateşleme potansiyeline sahip. Petrol tesisleri de şimdilik vurulmamış gibi görünüyor. Bunun ABD seçimleri üzerinde bir etkisi olması pek olası görünmüyor. İsrail, Amerikalı yetkililerin İran’a yönelik misilleme saldırısı olarak adlandırdıkları eylem için iki partiden de geniş destek alıyor.

Netanyahu’ya destek artar mı?


İsrail başbakanı Binyamin Netanyahu, bu eylemin içeride ve dışarıda kendisine olan desteği artırmasını umacaktır: Her ne kadar dikkatli bir şekilde ayarlanmış olsa da bu türden her saldırı İran’ın feci bir karşılık vermesi riskini taşır. İran’da pek çok kişi İsrail ve dolayısıyla ABD ile bir savaştan korkuyor. Geçen yıl ABD’ye taşınan İranlı gazeteci Fatemeh Jamalpour ‘1980’lerde İran-Irak savaşı sırasında doğdum ve büyüdüm. Çok zordu ve hiçbir şey olmadan yaşamanın nasıl bir şey olduğunu biliyorum. Şimdi neredeyse 40 yaşındayım ve rejim ülkemi bizim ve ulusumuzun çıkarları ve geleceği için olmayan başka bir savaşa dahil etti. Bu sadece rejimin Şii ideolojileri ve Hamas ile Hizbullah’a verdiği destek için. Ne kadar acımasız olabileceğini bildiğim için korkuyorum. Savaşı muhalefeti ve herhangi bir azınlığın sesini bastırmak için kullanabileceklerini bildiğim için bundan korkuyorum” dedi.

İsrail’den İran’a hava saldırısı


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.