Petra’da keşfedilen 12 kişilik mezar odası Indiana Jones filmindeki Kutsal Kâse sahnesini andırıyor

petra kutsal kase

Ürdün’ün Petra kentinde bulunan 2 bin yıllık mezar geçen hafta arkeoloji gündemine damga vurmuştu. Ancak bazı uzmanlar keşfin abartıldığını düşünüyor.

Arkeologlar geçen hafta antik kent Petra’da yer alan el Hazne’nin (Hazine) altında bir mezar bulduklarını duyurmuştu.

Anıt mezar olduğu düşünülen bu yapı, 1989 yapımı Indiana Jones: Son Macera’da (Indiana Jones and the Last Crusade) “kutsal kaseye” ev sahipliği yapıyordu.


2 bin yıl önce Nabatiler tarafından yapıldığı düşünülen mezardan 12 kişiye ait iskeletlerin çıkması özellikle heyecan yarattı. İçeride ayrıca bronz, demir ve seramikten yapıldığı söylenen bir dizi gömü eşyası da vardı.

Ağustosta yapılan keşifte arkeologlar, bir iskeletin elinde Indiana Jones filmindeki kadehe benzer seramik bir kap da buldu.

petra kutsal kase

İskoçya’daki St. Andrews Üniversitesi’nden ve kazı ekibinden Richard Bates, NPR’a “Petra bölgesindeki diğer tüm mezarlara bakarsanız, sadece birkaçında insan kalıntıları olduğunu ve bunların da epey bölük pörçük olduğunu görürsünüz; oysa bu mezarda bütün halde 12 ceset var” dedi.

Arkeologlar, bulguların özellikle Nabatiler hakkında cevap bekleyen soruları yanıtlama potansiyeli taşımasından dolayı önem arz ettiğini söyledi.

Kökenleri hakkında fikir birliği sağlanamayan Nabatiler, uygarlığın zirve noktasında Şam’dan Kuzey Arabistan’a kadar uzanan bir nüfuza sahipti.

Bölgeye MÖ 4. yüzyıldan MS 106’ya kadar hükmeden krallığın başkentiyse Petra’ydı.

Ağustosta keşfi yapan Discovery Channel belgeseli ekibinden Josh Gates, “Bu belki de Petra’da şimdiye kadar bulunan en önemli mezar ve tarihi boyutlarda bir keşif. Sadece yukarıdaki hazinenin sırlarını açığa çıkarmakla kalmayıp Petra’yı inşa eden ilk Nabatilerin yaşantısına da olağanüstü bir bakış sunabilir.” ifadelerini kullandı.

arkeolojik keşif

Ancak bu Arap halkı üzerine çalışan uzmanlar aynı fikirde değil. İskoçya’daki Edinburgh Üniversitesi’nden Nabati mezar gelenekleri uzmanı Dr. Lucy Wadeson, “Bence bu konu medyada biraz abartılıyor” diyerek ekliyor:

Bu mezarın var olduğunu zaten biliyorduk. Ürdün Eski Eserler Dairesi orada zaten iki mezar kazmıştı ve birini ileri bir tarihe bırakmışlardı, yani bu yeni bir şey değil.


ABD’deki East Carolina Üniversitesi’nden bir diğer Nabati mezarları uzmanı Megan Perry ise X (Twitter) hesabında keşfe “şaşırmadığını” söyledi:

Petra’da birçok mezar kazdım ve tahmin edin ne oldu? İÇLERİNDE GÖMÜLER VAR! Araştırma yapmamış kişiler dışında kimse şaşırmıyor!

Dr. Wadeson’a göre asıl “kutsal kase”, Nabatiler’in ölümden sonraki yaşama dair inançları hakkında bir bulgu edinmek olabilir.

petra antik kenti

Geride yazılı pek kaynak bırakmayan bu halk hakkında bilinenler çoğunlukla Yunan ve Romalı dönemdaşları üzerinden ediniliyor.

Mezar üstündeki yazılara bile çok nadir rastlandığını söyleyen Dr. Wadeson, Suudi Arabistan’taki antik kent Hegra’da bulunanların Nabatiler hakkında önemli fikirler verdiğini söylüyor.

mezar odası
Bu iskelet, Petra Hazinesi’nin altında gömülü olarak keşfedilen 12 iskeletten biri. (Discovery – Expedition Unknown)

Kadınların o dönemdeki diğer toplumlardan daha fazla güce sahip olduğuna işaret eden bulgular, bu halk hakkında daha fazla soru işaretine yol açıyor.

Dr. Wadeson “İlginç olan şu ki; Hegra’da özellikle kadınlara ait ve sadece kızlarıyla kız torunlarının gömüldüğü, ana soyundan gelenlere ait mezarlar var” diyor.

Uzman, henüz ortaya çıkarılmasa da Nabatiler’in arkalarında yazılı kayıtlar bırakmış olabileceğini düşünüyor.

Böyle bir bulgu, gizemli toplum hakkında çok fazla soruyu yanıtlayabilir.


Kaynak: Independent Türkçe, GuardianNPR

Yurt Dışında Mutlaka Görmeniz Gereken Yerler: Petra Antik Kenti


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.