Uzun süreli ilişkide partnerinize katlanamadığınız durumlarda ne yapmalısınız?

uzun süreli ilişkide

Uzmanlara göre uzun soluklu ilişkilerde çiftlerin bazı zamanlar birbirlerinden nefret etmesi normal. Dikkat edilmesi gereken konu ise bu duyguyu nasıl yöneteceğiniz…

İlişki uzmanları, çiftlerin birbirlerinden gerçekten nefret ettikleri anlar olduğunu söylüyor. İlişkilerini sürdüren ve sürdüremeyen çiftler arasındaki fark, bu anlarda duygularıyla nasıl başa çıktıklarında yatıyor olabilir.

Evlilik ve aile terapisti Jane Greer, “Sevdiğiniz kişiden nefret etmek dünyadaki en yaygın şeydir. Partnerimizi her zaman koşulsuz sevmemiz gerektiğini düşünürüz ama işler böyle yürümez” diyor.


Oakland Üniversitesi‘nde sosyoloji profesörü olan Terri Orbuch, klozet kapağının açık bırakılması ya da zeminin ayakkabılarla kirletilmesi gibi klişeleşmiş sıkıntıların ele alınmadığında biriktiğini söylüyor.

Araştırmalarında 36 yıl boyunca yüzlerce çifti takip eden Orbuch, sinir bozucu şeylerin daha büyük bir soruna dönüşmesini önlemek için “küçük şeylerle uğraşmanın” önemli olduğunu söylüyor.

Orbuch “Küçük, rahatsız edici bir alışkanlık olarak başlayan şey, ‘Beni dinlemiyorsun. Beni sevmiyorsun. Belki de birbirimiz için doğru kişi değiliz ve senden nefret ediyorum,” diyor.


Ancak Orbuch, bir konuyu o anda eleştirmenin en iyi yaklaşım olmadığını söylüyor. Tartışmak için iyi bir zaman ve durum bulun: İşten hemen sonra, güne başlamadan önce ya da yatakta yorgunken değil ve çocuklardan uzakta olmalı.

Spesifik olun

Orbuch, tartışmayı olumlu yönlerle açmanızı ve ardından XYZ ifadesi olarak adlandırdığı ifadeyi kullanmanızı önerir. Örneğin, harika bir arkadaş olmak ya da annenize iyi davranmak gibi genel olarak harika bir partner olduğunu bildiğinizi gösteren örnekler verin. Ardından şu şekilde devam edin: Y durumunda (çamaşır sepetine atmak yerine) X’i yaptığında (kıyafetlerini yere attığında), Z’yi (hayal kırıklığına uğramış) hissediyorum. Sonra da şöyle devam edin: “Bunun hakkında konuşabilir miyiz?”

Vücut dili ile karşımızdaki 4 aşamada bize ne anlatıyor?
Vücut dili ile karşımızdaki 4 aşamada bize ne anlatıyor?

Belirli bir davranışı dile getirmek, eşinizin ya da partnerinizin konuyu, “Sen çok pasaklısın” gibi bir karakter kusuruyla suçlamaktan kaçınmanızı sağlar. Orbuch, “O kişiyi, hayal kırıklığını hafifletmek için ne söyleyeceğini ya da neyi değiştireceğini bilemediği bir duruma sokuyoruz” dedi.

Mümkün olduğunda sevgi dolu anları vurgulayın


Greer, nefret dolu anların daha hızlı dağılmasına yardımcı olmanın harika bir yolunun, olumlu duygulardan oluşan bir rezervuar oluşturmak olduğunu söyledi. Partnerinizin sadece sevdiğiniz yönlerini değil, aynı zamanda sizi neden iyi hissettirdiğini de not edin.

İlişkide bağlanma manipülasyonu Breadcrumbing nedir?


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.