Karadağ Futbol Milli takımı, Türkiye Futbol Milli takımını 3-1 yendi. Müsabakanın hemen ardından yazılı ve sosyal medyada yazılan, çizilen ve söylenen onca yoruma bakıldığında, ülkemizin toplumsal açıdan spor kültürü bağlamında pek mesafe kat etmeyen konumunu sürdürdüğü görülmektedir.
Yazıya dönersek; Etnik yapılara göre bölünmesi sağlanmış bir coğrafya olan Balkanların en küçük ülkeciği Karadağ’dır. Karadağ, Yugoslavya sosyalist ülkeler birliğinden önce de bir prenslik olan, tarihi geçmişi olan bir ülkedir.
Zaten malûm ayrışma ve ayrıştırmadan sonra bir şehir ülkesi olmasının sağlanmış olmasının nedeni de budur. Yoksa Sırplar Karadağ falan bırakmazdı malumunuz. Emperyalistler ne isterse ve nasıl isterse öyle şekillenmiştir her şey.
Konumuza gelince, 2023 sayılarına göre 620.000 kişi yaşıyor bu ülkede.. İki büyük etnik yapı Karadağlılar ve Sırplar. Diğer etnik toplumların da neredeyse hepsi mevcut ama azınlıklar. Yaklaşık 13 km karelik bir şehir ülkesi burası. “Küçük ve az ülke” diye özetleyebileceğimiz minik bir ülke olan Karadağ’ın, Türkiye gibi “büyük ve çok” bir ülkenin futbol milli takımını 3-1 yenmiş olmasını sürekli “küçük olma” ve “az nüfus” ile açıklayarak yorum yapmak, yenilgiyi utanç/ayıp meselesi yapmaya çalışmak yerine, “küçük ve az” olmanın niteliği belirleyen esas unsur olmadığını anlamaya çalışmalıyız.
Dahası Balkanlar coğrafyası, Yugoslavya sürecinde izlenen mili spor politikaları ve modelleri nedeniyle hep kitlesel spor ve hem de yarışmacı spor alanında, sporun pek çok branşında ekol düzeyinde gelişim göstermiş bir tarihsellik taşıdığını, bunun Karadağ özelinde de izlerinin olduğunu düşünmemiz ve bilmemiz gerekir.
Sonuç ve özet olarak, anlık, aylık, yıllık başarılar görecedir. Örneğin Türkiye’nin futbolda dünya üçüncülüğü de görecedir. Üzerini kazıyın, altından bir neslin tesadüfen veya doğru yapılmış bir iki iş onucu ortaya çıkmış olduğunu görürsünüz.
Ülkemizde sporu herkesin ulaşabileceği, fırsat ve eşitlik temelinde organize edilmiş bir spor modeli ile yürütmediğiniz sürece, performans veya yarışmacı sporu ise yeti ve yetenek ölçekli süreç eğitimi şeklinde planlamadığınız ve adil olmadığınız sürece Karadağ’ın küçüklüğü ve azlığı ile yorum yaparak sözde eleştiri yapmış ve gerçeği görmüş olamayız.
Özetin özeti: Federasyon başkanlarınıza bakın, futbolunuzun fotoğrafını çekin. Yönetim ve teknik kadrolarınızın nasıl oluştuğuna bakın, sporunuzu görün. 10 yıllık, 20 yıllık planlama yapmayan spor sorumlularına bakınız, sporunuzun niteliğini anlayınız. Siyasi iktidarların eline çekmediği spora bakınız, neden böyle olduğunuzu düşününüz.
Mesele yenilgi değil, yenilmeye mahkûm bir spor anlayışıdır. Mesele, Karadağ’ın yenseydik lider duruma gelip, bunu malzeme konusu yapacak olduğumuz meselesidir. Mesele, koca ülkenin enerjisinin boşuna harcanıyor, yeteneklerinin heba ediliyor olması meselesidir.