Dünya’nın düz olduğunu savunan önde gelen teorisyenlerden Jeran Campanella ve ekibi, ABD’nin California eyaletinden Antarktika’ya yaklaşık 14.000 kilometre seyahat edip teorisini test etmek için 37.000 dolar harcadıktan sonra tüm inanç sistemini değiştirmek zorunda kaldı.
Campanella, yolculuğa çıkmadan önce Antarktika’nın her gün Güneş’in doğup battığı bir “buz duvarı” olduğundan emindi.
Aynı zamanda ünlü bir YouTuber olan Campanella, bu teorisini test etmek için Güney Kutbu’ndan sadece 1.138 kilometre uzaklıktaki özel tesis Union Glacier Kampı‘na (Birleşik Buzul Kampı) seyahat etti.
Düz dünyacılardan Antarktika’ya “Son Deney” gezisi
YouTuber’a bu seyahat sırasında Coloradolu Rahip Will Duffy ve Dünya’nın düz olduğuna inanan birkaç kişi daha eşlik etti. Ekip bu keşif gezisine “Son Deney” adını verdi.
Oradaki gözlemleri sırasında Campanella, düşündüğünün aksine Güneş’in hiç batmadığını gördü.
Antarktika’da Güney Yarımküre’de yaz mevsiminin yaşandığı kasım ve şubat arasında Güneş batmıyor. Bu döneme “kutup gündüzü” adı veriliyor. Bu süre boyunca Antarktika’da Güneş sürekli ufuk çizgisinin üzerinde kalıyor ve 24 saat boyunca parlak bir şekilde görünüyor.
Bu durum, Dünya’nın ekseninin eğik olmasından kaynaklanıyor. Kuzey Yarımküre’de kışın, Güney’de ise yazın yaşandığı dönemde Kuzey Kutbu tamamen karanlıkta kalırken Güney Kutbu daima ışık alıyor.
“Bazen hayatta yanılabiliyorsunuz”
Gördükleri karşısında şaşkına dönen Campanella, “Tamam çocuklar, bazen hayatta yanılabiliyorsunuz,” diye konuştu ve ekledi: “Ben 24 saat boyunca Güneş’in olacağını düşünmüyordum. Hatta bundan emindim. Sadece bunu söylediğim için bana sahtekar deneceğini biliyorum ama biliyor musunuz, eğer dürüst olduğunuz için sahtekar ilan edilecekseniz öyle olsun. Dürüstçe söylüyorum. 24 saat Güneş olduğuna inanmıyordum. Dürüstçe, şimdi olduğuna inanıyorum. Hepsi bu!”
Rahip Will Duffy ise şöyle konuştu: “Açıkçası bazı insanlar bize söylenenin gerçek olduğunu düşünüyor, ben öyle düşünmüyorum ama insanların dürüst ve alçakgönüllü olmaları ve şöyle demeleri gerektiğini düşünüyorum, vay canına, biliyor musun, 24 saat güneş olmadığını iddia ettiğimizde yanılmışız. Kesinlikle 24 saatlik bir güneş olduğunu düşünmediğimi söyleyen insanlardan biriydim. Açıkçası 24 saat boyunca güneşi görmedik, ancak söyledikleri şeyi yapıyor, çok açık bir şekilde. Hala gökyüzünde yükseklerde dans ediyor. Yani açıkça belgeliyoruz. Bence gerçekten gerçeği bulmaya çalışıyoruz. Açıkçası bazı insanlar bize söylenenin gerçek olduğunu düşünüyor, ben öyle düşünmüyorum ama insanların dürüst ve alçakgönüllü olmaları ve ‘Vay canına, 24 saatlik güneş olmadığını iddia ettiğimizde yanılmışız’ demeleri gerektiğini düşünüyorum.”
Campanella ve Duffy gerçeği isteksizce kabul etse de, Austin Witsit gibi düz dünyacılardan bazıları ikna olmadı ve kanıtları kabul etmeye direndi.
‘Düz dünyacı’ Austin Whitsitt Youtube’daki izleyicilerine sadece 24 saatlik güneş konusunda “yanıldıklarını” kabul etti, ancak dünyanın düz olduğuna hala açık olduğunu söyledi. Witsit, 24 saatlik güneşin Dünya’nın yuvarlak olduğunu kanıtlamadığını iddia ederek, bunun “sadece tekil bir veri noktası” olduğunu savundu: “Bunun düz Dünya’yı çürüttüğünü düşünmüyorum, küreyi kanıtladığını düşünmüyorum – bunun tekil bir veri noktası olduğunu düşünüyorum.”
NEW: Flat Earther travels all the way to Antarctica to prove that the Earth is flat only to find out that it’s not.
Lmao.
Flat Earth YouTuber Jeran Campanella went on a $35,000 trip to prove that there was “no 24-hour sun.”
“Sometimes you are wrong in life and I thought there… pic.twitter.com/8jvLWawB2J
— Collin Rugg (@CollinRugg) December 18, 2024
Dünya çapında izleyicileri büyüleyen deney, birçok kişi için tartışmayı etkili bir şekilde sonlandırdı ve Dünya’nın düz olmadığını kanıtladı – bazıları bunu inkar etmek için ne kadar ileri gitmeye istekli olursa olsun…
Düz dünya fikri nasıl ortaya çıktı?
1838 yılında yazar Samuel B. Rowbotham’ın Old Bedford nehrinde yapılan deney sonucunda Modern Düz Dünya fikri ilk kez ortaya çıktı. 1870 yılında bu deney tekrarlandı ve bu iddia iyice popülerlik kazandı. Bu bilimsel bir fikir birliğine karşı bir karşıtlık duruşuydu; genellikle dini inançlarla desteklendi veya akademik bir otoriteye karşı paylaşılan bir güvensizlik içinde güç kazandı. İnternet’in ortaya çıkması ile Dünya’nın düz olduğuna inananlar düşüncelerini geniş kesimlere ulaştırabilme olanağı buldu. Günümüzde sosyal medya, çoğumuzun iyi desteklenmiş bir gerçek olarak kabul ettiği şeyden şüphe eden bir insan lejyonuna ses ve topluluk kazandırmış oldu.
Melbourne Üniversitesi iletişim uzmanı Jennifer Beckett, 2019 yılında Anders Furze’ye konuyla ilgili yazdığı makalede, “Asıl mesele bilginin gücü ve bir zamanlar bilginin bekçileri olarak gördüğümüz akademisyenler, bilimsel kuruluşlar veya hükümetler gibi kurumlara karşı artan güvensizlikle ilgili” demişti.