Bolu Kartalkaya’da 76 kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan yangın, insani değerlerin erozyona uğradığını gösterdi. Yangın sırasında komşu oteldeki tatilcilerin kayıtsızca eğlenmeye devam etmesi, insanlığın en karanlık yüzlerinden birini sergiliyordu.
Bu durum, toplumun ruh halinin ne denli bozulduğunu gözler önüne seriyor. Bir felaket anında, başkalarının acısına kayıtsız kalmak utanç verici bir durum. Yangın sırasında hayat mücadelesi veren insanların çığlıkları, toplumsal bir yıkımın sesi olmalıdır.
Bolu Kartalkaya’daki bu trajedi, sadece bir yangın değil, aynı zamanda bir ders niteliği taşıyor. Duyarsızlık, hem başkalarını hem de kendimizi yok saymak demektir. Eğlence, başkalarının yaşam mücadelesiyle yan yana anılmamalıdır. Bu tür olaylar, dayanışma ve empati duygusunu ön plana çıkarmalıdır.
Sonuç olarak, her bireyin insanlık adına sorumluluk alması gerekmektedir. Unutmayalım ki, bir toplumun değerleri, acıların paylaşıldığı ve sevginin ön planda olduğu bir yapıda gizlidir.