Ağır bir cümleyle giriş yapalım. Doğruluğundan çok emin olduğumuz şeyler muhtemelen yanlıştır. Nasıl yani, diyorsunuz. Biliyorum. Ama emin olduğunuz şeyler ile çok emin olduğunuz şeyler aynı değiller. Gelin, Almanya’nın bilinmeyen makus talihine bir bakalım.
Almanya’nın son 80 senesi
Almanya’nın makus talihinin son 80 sene olduğunu bize öğrettiler. Doğru mu? Doğru ama eksik. Almanya’nın makus talihi daha eskilere dayanıyor. Daniele Ganser’in bir kitabı var. Eserin adı ‘Imperium USA’. Amerika Birleşik Devletleri’nin tahakkümünü tüm gerçekliğiyle anlatıyor.
Ganser’e göre Birleşik Krallık, ABD ile 1890’larda bir gizli antlaşma yapar. Bundan bizim haberimiz tabii ki yoktur. Amaç orta uzun vadede Almanya’yı mahvetmektir. Zira, 19. yy. sonuna doğru Almanya çok ciddi bir sıçrama yapmıştır. Ayrıca sömürge dünyasında da payını çok artırmıştır. ABD ve Birleşik Krallık bu gidişatı durdurmak zorundadır.
Birinci Dünya Savaşı
1914’e gelindiğinde Dünya Savaşı çıkar. ABD’li kredi kurumları İngiltere ve Fransa’ya astronomik boyutta savaş kredileri verirler. Aslında kredi sebebiyle ABD baştan beri tarafsız değildir.
1917’ye gelindiğinde Almanya’nın savaşı kazanacağı gün gibi aşikardır. Ancak Almanya kazanırsa, İngiltere ve Fransa yenilecektir. Yenilenler kredileri geri ödeyemeyecek. ABD’nin finans sistemi de çökecektir.
Bu riski ortadan kaldırmak için ABD savaşa müdahale eder. Fiziki olarak savaşa girer. Avrupa’ya asker çıkartır. Almanya yenilir. Bu yüzden Osmanlı da yenik sayılır. Versailles (Versay) Antlaşması ile Almanya aşağılanır ve korkunç tazminatlara çarptırılır. Savaşın tüm suçu Almanlara atılır.
İkinci Dünya Savaşı
Versay’dan aşağılanan Almanya borçları ödemekte çok zorlanır. Toplumsal gerginlikler hat safhadadır. Aşırı sol ve sağ yükselir. 2. Cihan Harbi çıkar. ABD ne yapar? Almanya’ya petrol yardımı yapar. Evet, yanlış duymadınız. ABD savaş boyunca Almanya’ya petrol yardımı yapmasa savaş o kadar sürmezdi. Ruslar ABD’den yardım istediklerinde 1941’den 1944’e kadar Batı Cephesi’ni açmazlar. Zira, Almanların ve Rusların vahşi bir şekilde birbirlerini öldürmelerini istemektedir ABD.
Öyle de olur. Milyonlarca insan ölür. ABD’nin Batı Cephesi’ni açtığı zaman, aslında savaşın sonunun da göründüğü zamandır. Yani sonuca bir etkisi olmamıştır. ABD kurtarıcı gibi gözükürken, arka planda Avrupa’yı mahveden bir güçtür.
Bilinmeyenler
- ABD’deki Alman düşmanlığı İkinci Dünya Savaşı’ndan çok önce başlar. İnsanları manipüle etmek için Alman düşmanlığı 1917’de resmi makamlarca başlatılmıştır. Korkunç bir karalamadır. Göçmen Almanlardan linç edilenler olmuştur ABD’de. Kongrenin savaş kararını almak için insanlar kandırılmış ve on binlerce Amerikalı asker ölüme gönderilmiştir. ABD kredi kurumları İngiltere ve Fransa’ya milyarlarca dolar kredi vermiştir. Dolayısıyla ABD para verip ülkeleri birbirine kırdırmıştır. Sonunda Almanya kazanmasın ve finans sistemi çökmesin diye de savaşa müdahale etmiştir.
- İkinci Dünya Savaşı sırasında ABD Almanya’ya sürekli petrol yardımı yapmıştır. Bu yardım olmasa, savaş bu kadar uzun süremezdi. Henri Ford hem ABD’ye hem Almanya’ya askeri araç üretmiştir. Yani savaşın baştan itibaren içindedir. ABD, Almanların ve Rusların birbirlerini yok etmelerini seyretmiştir. Amacı, kendi gücünü ilahlaştırmaktır. Amacına ulaşmıştır. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra en büyük imparatorluk tahtına oturmuştur.
Allah’ın Hakkı Üçtür
Allah’ın hakkı üçtür, denir. Bildiklerimizden farklı olarak ABD, iki kez Almanya’ya çomak sokmuştur. İkisinde de kendisi çok daha güçlenmiştir. 80 sene önceki Henri Ford’un yerini bugün Elon Musk almıştır. Desteklediği parti de eskiyi andıran AFD’dir.
Umarım Almanya yeniden ABD’nin oyununa gelmez. Göstergeler ne yazık ki tarihin tekrar edeceğini gösteriyor. İnsanoğlu ABD’nin bu oyunlarına ortak duruş sergilemedikçe, biz aynı tiyatroları görmeye devam ederiz.
Bir Arap atasözü ile bitirelim: ‘Hayatta bir kez başına gelen şey, muhtemelen bir daha olmayacaktır. Ama iki kez başına gelmiş olan şey mutlaka bir daha başına gelecektir.’