Türk vatandaşlarına oturma hakkı verilen Norveç Svalbard Adaları nasıl bir yer?

Svalbard Adaları

Norveç’in Svalbard takımadalarının statüsünü belirleyen Spitsbergen Anlaşması’nın Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı’yla yürürlüğe girmesi ile Türk vatandaşları mülk edinme, oturma ve bilimsel araştırma yapma hakkı elde etti.

Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı’yla Arktik bölgesindeki Svalbard takımadalarının statüsünü belirleyen Spitsbergen (Svalbard) Anlaşması Türkiye bakımından yürürlüğe girdi.

Hangi haklar tanındı?

Paris’te 9 Şubat 1920 tarihinde imzalanan ve 1925 yılından bu yana yürürlükte olan anlaşma, Norveç ‘in adalar üzerindeki egemenliğini tanımakla beraber, taraf olan üçüncü ülkelerin vatandaşlarına Svalbard takımadaları üzerinde mülk edinme ve ikamet ile balıkçılık ve madencilik alanlarında ticari faaliyetlerde bulunma ve bilimsel araştırma gerçekleştirme hakkı tanımakta.


Türk vatandaşlarına oturma hakkı

Türkiye’nin anlaşmaya taraf olmasıyla Türk vatandaşları ve şirketleri Svalbard takımadalarında mülk edinme ve oturma hakkı elde edecek. Adaların karasularında balıkçılık yapabilecek, denizcilik ve madencilik alanlarında ticari faaliyetlerde bulunabilecek. Ayrıca, Türk bilim insanları kurulacak Türk Bilim İstasyonu’nda bilimsel araştırma yapma, Türk öğrenciler Svalbard Üniversite Merkezi’nde eğitim alma imkanına erişebilecek.

Svalbard Adaları

Anlaşmanın amacı nedir?

Türkiye bu adımla, Arktik bölgesinin canlı ve cansız doğal kaynaklarından faydalanmayı ve bölgede gerçekleştirebileceği bilimsel ve ekonomik faaliyetlerini güçlendirmeyi hedeflemekte. Bu çerçevede, Türkiye’nin Arktik Konseyi’ne gözlemci üye olma hedefi de muhafaza edilmekte.

Çalışmalar hız kazanmıştı

Öte yandan, Türkiye son yıllarda Arktik bölgesine yönelik başarılı bilim seferleri düzenliyor. TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (TÜBİTAK MAM) tarafından, Norveç’in münhasır ekonomik bölgesi ile Svalbard Adaları ve karasularında başarıyla icra edilen Ulusal Arktik Bilimsel Araştırma Seferlerinin dördüncüsü (TASE-IV) 26 Haziran – 25 Temmuz 2024 tarihlerinde tamamlandı.

Svalbard Adaları

Svalbard Adası nerede? Nasıl bir yer?

Ziyaretçilerine farklı deneyimler yaşatan Svalbard Adası her yıl çok sayıda turiste ev sahipliği yapıyor. Kuzey Kutbu’na yakın olan Svalbard Adası Kuzey Kutbu’nun da yaklaşık 750 km güneyinde yer alıyor. Adanın, Norveç Hükümetine bağlı olduğu biliniyor.

svalbard map

Birinci Dünya Savaşı’nın ardından yapılan barış görüşmeleri esnasında Amerika Birleşik Devletleri, Danimarka, Fransa, Hollanda, İsveç, İtalya, Japonya, Norveç ve Birleşik Krallık (Büyük Britanya, İrlanda, Hindistan ve Denizaşırı Britanya Müstemlekeleri) tarafından 9 Şubat 1920 tarihinde Paris’te imzalanan, orijinal adıyla Spitsbergen Antlaşması, tüm taraf devletlerin onaylamasının ardından 14 Ağustos 1925’te yürürlüğe girmiş ve Norveç tarafından hazırlanıp aynı gün yürürlüğe sokulan bir kanunla adaların daha önce Spitsbergen olarak bilinen adı Svalbard olarak değiştirilmiştir.


Svalbard Adaları

Günümüzde dünyanın hiçbir yerinde rastlanamayacak statüde ve tüm devletlere açık durumdaki bir antlaşmaya taraf olunarak elde edilebilen bazı özel hakların bulunduğu Svalbard Takımadaları, anlaşmanın üzerinden çok uzun bir süre geçmiş olsa da başta küresel ısınma kaynaklı değişimler olmak üzere yaşanan gelişmelerin Kuzey Kutup Bölgesi üzerindeki etkileri nedeniyle uluslararası kamuoyunun ilgi odağında olmaya devam etmektedir.

20. yüzyılın başlarında kömür madenciliği ile öne çıkan adalar, günümüzde modern bilim istasyonları ve taşıdığı turizm potansiyeliyle dikkat çekmektedir. Bir asırdan fazla süredir yürürlükte olan nadir antlaşmalardan biri olan bu antlaşmanın orijinal metninde Svalbard kelimesi hiç geçmez.

Svalbard Adaları

‘Svalbard’, soğuk kıyıları olan topraklar, ‘Spitsbergen’ ise sivri dağlar anlamına gelmektedir. Adalar için üç yüz yıldan fazla süredir kullanılagelen ‘Spitsbergen’ yerine tarihi ‘Svalbard’ adının kullanımı Norveç’in 17 Temmuz 1925 tarihli Svalbard Kanunu ile başlamıştır.

norveç

20. yüzyılın başlarında Arktik bölgede yer alan Franz Josef Adaları, Jan Mayen Adası, Wrangel Adası ve Doğu Grönland gibi terra nullius (hiçbir devlete bağlı olmayan) statüde olan Svalbard Takımadaları bu antlaşma ile Norveç’in tam ve mutlak egemenliğine bırakılmıştır. Bununla birlikte adaların geliştirilmesi, barışçıl bir şekilde kullanılması ve adil bir rejimle yönetilmesi arzusu tüm taraf devletlerce antlaşmanın giriş bölümünde belirtilmiştir.

Antlaşmaya taraf olan devletlerin gemi ve vatandaşlarının 10°- 35° Doğu boylamları ile 74°- 81° Kuzey enlemleri arasında yer alan irili ufaklı tüm adalar ve bunlara bağlı kayalıklardan oluşan Svalbard Takımadaları ve karasularında balıkçılık ve avlanma haklarından eşit olarak yararlanmaları; ayrıca vatandaşlarının her ne maksatla olursa olsun adaların sularına, fiyortlarına ve limanlarına eşit erişim ve giriş özgürlüğüne ve mal mülk edinme ve oturma hakkına sahip olmaları; yerel yasa ve düzenlemelere uymak kaydıyla tüm denizcilik, endüstriyel, madencilik ve ticari faaliyetleri tam eşitlik temelinde engellenmeden sürdürebilmelerinin kararlaştırıldığı bu anlaşma ile toplanan tüm vergi ve harçların münhasıran Svalbard Adaları için kullanılabileceği ve Norveç’in adalarda herhangi bir deniz üssü kuramayacağı veya kurulmasına izin vermeyeceği, ek olarak savaşa yönelik maksatlarla kullanılabilecek herhangi bir tahkimatın kesinlikle inşa edilemeyeceği kayıt altına alınmıştır.

46 devletin taraf olduğu antlaşma, son yıllardaki girişimleriyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından da imzalanmıştır. TBMM Dışişleri Komisyonunda 6 Ekim 2022’de kabul edilen antlaşmanın Genel Kurul’da görüşülüp kabul edilmesinin ardından Cumhurbaşkanı Kararı ile onaylanmış ve Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.


Kaynaklar:

Norveç: Fiyortların içinde bir refah ülkesi


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 20 yıldır ilkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışan bağımsız bir medya kuruluşudur. Amacımız: Gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonumuz: Okurlarımızda sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerlerimiz: Dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın çevrimiçi yayınlarından biri olarak, iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul eder. Bu doğrultuda Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İndigo Dergisi ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildirgeyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya toplumsal köken, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.