Endokrin bozucular nelerdir? Hangi kimyasallardan kaçınmalısınız?

Endokrin bozucular, vücuttaki hormonların doğal işleyişini bozarak sağlığı ciddi şekilde etkileyen kimyasallardır. Günlük hayatta sık kullanılan eşyalar, yiyecek-içecekler, giysiler, soluduğumuz hava ve hatta vücudumuzun kendi dokularında bile bulunabilirler. Bu maddeler, hormon üretimi, salınımı, taşınması, bağlanması ve atılımı gibi süreçleri bozarak metabolizma, bağışıklık ve üreme sistemini olumsuz etkileyebilir.

Endokrin bozucular

Memorial Şişli Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. İbrahim Şahin, endokrin bozucu kimyasalların sağlığa zararlarını değerlendirdi.


Endokrin Bozucular Anne Sütüyle Bebeklere Geçebiliyor

Endokrin bozucu kimyasalların neden olduğu sağlık sorunları şunları içerebilir:

  • Kısırlık, düşük, doğum kusurları ve erken ergenlik gibi üreme sağlığı problemleri.
  • Beyin gelişimi ve nörolojik fonksiyonların bozulması – Özellikle anne karnındaki bebekler ve küçük çocuklar bu kimyasallara karşı daha hassastır.
  • Kanser riski – Hormonla ilişkili kanserler (testis, meme, prostat) endokrin bozucuların etkisiyle artabilir.
  • Kalp hastalıkları, tiroid bozuklukları, diyabet ve obezite gibi metabolik sorunlar.
  • Bağışıklık sistemi üzerindeki zararları – Otizm, dikkat eksikliği ve hiperaktivite gibi nörolojik ve davranışsal bozukluklarla ilişkilendirilmiştir.

Endokrin bozucu maddeler genellikle yağda çözünen kimyasallar olduğundan vücuttaki yağ dokusunda birikerek uzun süre kalabilir. Bu durum genetik yapıyı da etkileyerek gelecek nesiller için risk oluşturabilir. Anne sütü ile bebeğe geçerek erken yaşta maruziyet oluşmasına neden olabilir.

Günlük Hayatta 1600’ün Üzerinde Endokrin Bozucu Madde Bulunuyor

Çevremizde bulunan plastikler, metaller, pestisitler, kişisel bakım ürünleri gibi birçok materyal hormon sistemine zarar veren kimyasallar içerebilir. Özellikle aşağıdaki maddeler endokrin bozucu etkileriyle bilinir:

  • Bisfenol A (BPA), polivinil karbon ve poliklorin bifeniller – Plastik ürünlerde yaygın olarak bulunur.
  • Ağır metaller – Sanayi atıkları, su kaynakları ve gıda ambalajlarında bulunabilir.
  • Pestisitler ve herbisitler – Tarımsal üretimde zararlı böcek ve otlarla mücadelede kullanılır.
  • Parabenler ve triklosan – Kozmetik ve kişisel bakım ürünlerinde yaygındır.
  • Fitoöstrojenler – Bitkilerde doğal olarak bulunan ve vücutta östrojen benzeri etki gösteren bileşiklerdir.

Bu kimyasallar su şişeleri, biberonlar, plastik bardaklar, halılar, mobilyalar, oyuncaklar ve elektronik cihazlar gibi birçok üründe yer alabilir.


Plastik Kullanımını Azaltın, Doğal Ürünleri Tercih Edin

Endokrin bozucuların zararlarını en aza indirmek için farkındalığın artırılması ve bazı önlemler alınması gerekmektedir. İşte kendinizi korumak için uygulayabileceğiniz 10 önemli adım:

  1. Yeterli ve dengeli beslenilmeli.
  2. Kişisel bakım ürünlerinde ve ev temizliğinde daha az kimyasal içeren doğal ürünler tercih edilmeli.
  3. Özellikle gıdaların üretim, saklama ve ısıtma işlemlerinde plastik kullanımı en aza indirilmeli.
  4. Temizliğinden emin olunmayan havuz ve denizlerde yüzülmemeli.
  5. Meyve ve sebzeler bol su ile yıkandıktan sonra veya mümkünse soyulduktan sonra tüketilmeli.
  6. Besinleri saklamak için cam, çelik, ahşap gibi doğal malzemeler kullanılmalı.
  7. Tarım ürünlerinde organik seçenekler tercih edilerek pestisit/herbisit maruziyeti azaltılmalı.
  8. BPA içermeyen ürünler tercih edilmeli.
  9. Uzun raf ömrü koruyucu madde içeren gıdalar yerine taze ürünler tercih edilmeli.
  10. Sigara içilmemeli ve sigara içilen ortamlarda bulunulmamalıdır.

Endokrin bozuculardan korunmak yalnızca bireysel sağlık için değil, çevresel etkileri açısından da büyük önem taşır. Kimyasal maruziyeti azaltarak hormon dengesini koruyabilir ve gelecek nesillerin daha sağlıklı bir ortamda yetişmesini sağlayabiliriz.


Kaynaklar:

Hormon dengesini bozan kimyasallar hangileri?


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 20 yıldır ilkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışan bağımsız bir medya kuruluşudur. Amacımız: Gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonumuz: Okurlarımızda sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerlerimiz: Dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın çevrimiçi yayınlarından biri olarak, iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul eder. Bu doğrultuda Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İndigo Dergisi ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildirgeyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya toplumsal köken, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.