Medya ve objeleşme: Algımız nasıl şekillendiriliyor?

Medya, bireylerin nasıl davranması gerektiğini yönlendiren güçlü bir araç mı? Uzmanlar, sosyal medyanın insanların iletişim biçimlerini ve yakın ilişkilerini doğrudan etkilediğini vurguluyor. Medyanın toplumu etiketlediğini, yönlendirdiğini ve yönetme gücüne sahip olduğunu belirtiyorlar.

medya ve objeleşme

Günümüzde medya, yalnızca bilgi aktaran bir araç olmaktan çıkıp insanların düşünme biçimlerini, davranışlarını ve hatta ilişkilerini şekillendiren güçlü bir etkiye sahip. Peki, medya gerçekten bizi yönlendiriyor mu? Toplumsal rollerimizi, cinsiyet kimliklerimizi ve bireysel algımızı nasıl değiştirebiliyor?

Diziler, filmler ve sosyal medya platformları, görünmeyen ancak güçlü bir şekilde hayatlarımızı etkileyen unsurlar haline geldi. Kadınların ve erkeklerin hangi rollere sahip olması gerektiği, nasıl davranmaları gerektiği gibi kalıplar medya aracılığıyla evlerimize giriyor. Medyanın gücü yalnızca bireysel algımızı şekillendirmekle sınırlı değil; aynı zamanda toplumsal normları da yeniden inşa ediyor.

Objeleşme kavramı ve medyanın gücü: Toplumu nasıl yönlendiriyor?

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Mert Sinan Bingöl, medya araçlarının toplum üzerindeki etkilerini değerlendiriyor. Bingöl’e göre, medya durmaksızın ‘obje’ üretme gücüne sahip. Bireyleri çeşitli kategorilere ayırırken özellikle ‘cinsel obje’ olarak yansıtma eğilimi gösteriyor.

  • Diziler ve filmler toplumsal rolleri şekillendiriyor: Kadın ve erkeklerin nasıl görünmesi, nasıl davranması, nasıl tanışması ve nasıl ilişki kurması gerektiğine dair kalıplar medya aracılığıyla evlerimize giriyor.
  • Sosyal medya güçlü bir etkileşim aracı: İnsanların sevgi anlayışlarını, cinsel yaşantılarını ve toplumsal rollerini dönüştürme gücüne sahip.

Medya, Kadını Cinsel Bir Obje Olarak Yansıtıyor

Dr. Bingöl, her türlü platformun farklı objeleşme türlerini izleyicilere empoze etmeye çalıştığını belirtiyor. Kadınlar ve erkekler ‘muhafazakar obje, siyasal obje, mağdur obje’ gibi farklı kategorilere dahil edilebilse de en sık karşılaşılan durum, bireylerin ‘cinsel obje’ olarak yansıtılması.

Kadınların cinsel obje olarak gösterilmesinin nedenleri:

  • Erkek beynindeki amigdala, kadın beynine göre daha büyük olduğu için erkekler görsel uyarılara daha yatkındır.
  • Evrimsel süreçte erkek ‘isteyen’, kadın ise ‘istenilen’ olarak konumlandırılmıştır.
  • Kadınların kendilerini bu şekilde sergilemesinde, çocukluktan itibaren yaşadıkları dışlanma ve değersizlik hissi etkili olabilir.

Medyanın Gücü: Toplumsal Rolleri Şekillendirmek

Diziler ve izdivaç programları, toplumsal cinsiyet rollerini belirli bir kalıba sokarak bireylerin bu roller doğrultusunda davranmasını yönlendiriyor. Özellikle kadınlar, ev hayatına adapte olmaları gereken ‘itaatkâr, duygusal ve bağımlı’ bireyler olarak tasvir ediliyor.

  • Reklamlar kadın kimliğini bilinçaltında değersizleştiriyor.
  • Kadın bedeni cinsel bir obje olarak metalaştırılıyor. Otomobil reklamları gibi örneklerde kadın ve ürün arasında bir bağ kurularak, kadın kimliği bir tüketim nesnesine dönüşüyor.

Sosyal medyada bilgi kirliliği ve teyit etme yöntemleri


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 20 yıldır ilkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışan bağımsız bir medya kuruluşudur. Amacımız: Gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonumuz: Okurlarımızda sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerlerimiz: Dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın çevrimiçi yayınlarından biri olarak, iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul eder. Bu doğrultuda Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İndigo Dergisi ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildirgeyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya toplumsal köken, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.