Babalar Günü araştırması: ‘Otoriter babalık’ sona mı eriyor?

15 Haziran Pazar günü kutlanacak Babalar Günü öncesinde yayımlanan bir araştırma, Türkiye’deki babalık anlayışının dönüşümünü gözler önüne seriyor.

babalar günü

ANAR ve SETA iş birliğiyle hazırlanan ve KADEM tarafından kamuoyuna sunulan “Türkiye’de Ailenin İyi Olma Hâli ve Babalık Araştırması Raporu”, aile içi rollerin yeniden şekillendiğini ortaya koyuyor.

Babalar ile ilgili araştırma: Geleneksel otoriteden ilgililiğe geçiş

Araştırma, ‘geleneksel otoriter baba’ modelinin zayıfladığını ve yerini çocuklarıyla daha fazla vakit geçiren, iletişime açık, ilgili babaların aldığını gösteriyor. Babaların çoğu, kendi babalarının yaklaşımından farklı bir yol izlediklerini ve çocuklarıyla daha sıcak ilişkiler kurmaya özen gösterdiklerini ifade ediyor.

Raporda, ekonomik koşullar, iş temposu ve sosyal imkânlara erişim gibi faktörlerin, babaların ev içindeki rollerini doğrudan etkilediği de vurgulanıyor.

Kadınların iş gücüne katılımı baba rolünü dönüştürüyor

Kadınların çalışma hayatında daha aktif rol üstlenmesiyle birlikte, babaların ev işlerine ve çocuk bakımına katılımının arttığı tespit edildi. Özellikle her iki eşin de çalıştığı ailelerde, babalar evde daha fazla sorumluluk alıyor.

Büyük aile desteği: Hem fırsat hem müdahale

Araştırma, çekirdek ve büyük aileler arasındaki ilişkilerin çift yönlü etkilerine dikkat çekiyor. Geniş ailenin maddi ve manevi desteği olumlu bulunurken, çocuk yetiştirme yöntemlerine karışmaları ve karar alma süreçlerine müdahale etmeleri ise genç ebeveynlerce olumsuz değerlendiriliyor.

‘Yeni babalık’ anlayışı yaygınlaşıyor 🔄

Toplumsal değişimlerin etkisiyle şekillenen yeni babalık anlayışı, aile içinde ortak karar alma, eşit sorumluluk paylaşımı ve sağlıklı iletişim gibi konularda belirgin bir dönüşümü beraberinde getiriyor. KADEM, bu değişimin sosyal politikalar geliştirilirken dikkate alınması gerektiğini ve babaların desteklenmesinin önem taşıdığını vurguluyor.

Araştırmadan öne çıkan bulgular:

  • Babaların %68,7’si baba olmayı sorumluluk almak ile özdeşleştiriyor.
  • Ebeveynlerin %60’tan fazlası, kararları birlikte aldıklarını söylüyor.
  • Babaların çoğu, çocuklarıyla olan ilişkilerinde kendi babalarının deneyimlerinden etkileniyor.
  • Çekirdek aile ile büyük aileler arasında günlük veya haftalık görüşme oranları yüksek.
  • Baba-çocuk iletişiminde cinsiyet farkı genellikle belirleyici değil; fark varsa bunun çocuğun karakterinden kaynaklandığı düşünülüyor.
  • İş yükü nedeniyle babaların çocuklarına ayırabileceği zaman sınırlı.

Babaların desteklenmesi gereken alanlar sırasıyla:

    1. Ekonomik koşullar
    2. Çalışma şartları
    3. Aile yönetimi
    4. Sorumluluklar
    5. Çocukla iletişim
    6. Eşle iletişim

Baba ve annelerin büyük aile ile birlikte yaşamak hakkındaki düşünceleri:


Baba ve annelere göre babalığa dair düşünceler:


Babalara göre; kendi babaları ile olan ilişkileri:


Annelerin kendi babaları ve eşinin kendi babası ile olan ilişkileri:


Annelere göre eşlerinin babasını örnek alma durumları:


Büyükbabalara göre; babaların desteklenmesi gereken alanlar:

babalar


Baba ve annelere göre; babaların destek aldığı ve almayı düşündüğü veya düşünmediği konular:

babalar


Baba ve annelere göre babaların çocukla vakit geçirmeye yönelik düşünceleri:

babalar


🔗 Detaylı rapora ulaşmak için: Türkiye’de Ailenin İyi Olma Hâli ve Babalık Araştırması Raporu

Babaların çocuk gelişiminde 8 önemli rolü


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 20 yıldır ilkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışan bağımsız bir medya kuruluşudur. Amacımız: Gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonumuz: Okurlarımızda sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerlerimiz: Dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın çevrimiçi yayınlarından biri olarak, iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul eder. Bu doğrultuda Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İndigo Dergisi ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildirgeyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya toplumsal köken, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.